kunteper
Member
CHP Genel Lider Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, Türkiye’nin saatlik işgücü fiyatında 32 Avrupa ülkesi içinde sonuncu olduğunu belirterek, “AB’de saatlik fiyat ortalama 28,6 Euro iken Türkiye’de 3,7 Euro. TÜİK’in 29,8 TL’lik saatlik fiyat meblağıyla çalışanın emeği 1 kilo domatesten ucuz” dedi. 1,4 milyar nüfuslu Çin’in bile ucuz emek siyasetini yıllar evvel terk ettiğine dikkat çeken Toprak, ‘iktidarın en başta birinci düğmeyi yanlış iliklemesiyle her alanda çöken iktisat modelinin, ülkeyi nitelikli beyin göçünün hızlandığı ucuz ihracat ve ucuz emek cennetine çevirdiğini’ söylemiş oldu. Türkiye’nin, Eurostat (Avrupa İstatistik Ofisi) 2021 sıralamasında saatlik 29,8 liralık işgücü maliyeti ve çalışma fiyatı ile 32 Avrupa ülkesi ortasında sonuncu olduğunu vurgulayan Toprak, “AB’de saatlik fiyat ortalama 28,6 Euro iken Türkiye’de 3,7 Euro! TÜİK’in 29,8 TL’lik saatlik fiyat meblağıyla çalışanın emeği 1 kilo domatesten ucuz!” dedi.
ANKA’nın aktardığına nazaran Toprak’ın açıklaması şu biçimde:
“Bu yetmezmiş üzere AKP Genel Lider Yardımcısı minimum fiyatın altında çalıştırılan mültecilere övgüler düzerek, Kayseri endüstrisinin Suriyeli personeller yardımıyla ayakta kaldığını söylüyor. İktidar sözcüleri kendi vatandaşlarını Suriyeli, Afgan, Pakistanlı, Afrikalı göçmen istihdamıyla tehdit ederek, nisanda 6 bin lirayı aşan açlık sonunun altındaki fiyatlarla çalışmaya razı olup şükretmelerini istiyor.
İktidarın bakış açısı, ucuz emek sömürüsüyle ekonomiyi ayakta tutup ihracatı artırmak, Türkiye’ye yatırım ve sermaye çekmek. Bu bakış açısıyla ekonomiyi yönetemedikleri üzere ülkeyi krize sürükleyip yoksullaştırıyorlar. Resmi sayılarla yüksek teknolojili, katma kıymetli mamüllerin ihracattaki hissesi gerilerken, değersizleştirdikleri TL müdahalelere karşın artan kurlarla ihraç mallarımız sudan ucuza dönüşüyor. Dış ticaret hadlerinde makas açılıyor. Birinci üç ayda yüzde 138,5 artan dış ticaret açığı 26 milyar dolara ulaştı. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 82’den yüzde 69’a düştü. Bir ünite ihracat için, üç ünite ithalata mecbur hale gelindi.
‘İKTİDAR, DÜNYANIN TERK ETTİĞİ MODELLERDEN MEDET UMUYOR’
Çin bile 60-70 yıl evvel uyguladığı ucuz emek siyasetini terk edip, yüksek teknolojili mal ihracatına geçerek dış ticaret fazlası verir hale geldi. İktidar ise hâlâ emeği ucuzlatmaktan, mülteci istihdamından, dünyanın terk ettiği modellerden medet umuyor. Yüksek teknolojili eserleri üretecek, eğitimli yetişmiş insanlarımız kendi ülkelerinden göç ediyor. Binlerce tabibin yanı sıra, yeni mezun yahut yetişmiş mühendislerimiz de süratle ülkeyi terk ediyor. Avrupa başta olmak üzere beyin göçü artıyor. Bu vahim tabloyu görmezlikten gelen iktidarın uyguladığı siyasetlerle, yalnızca ülkenin mali, finansal, ziraî, sanayi ve üretim kaynakları değil, Türkiye’yi geleceğe taşıyacak yetişmiş-eğitimli insan kaynakları, beşerî sermayesi de tüketiliyor.
‘BU BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE YÖNETİLEMEZ YALNIZCA ŞUURLU OLARAK BATIRILIR’
Bu kadar yanlış, bilmeden yapılmaz! İktidarın bilerek, isteyerek ülkeyi yıkıma götürdüğünün, eğitimli insanlardan hazzetmediğinin ispatı, Cumhurbaşkanının ve atadığı bakanın telaffuzları. Ağır çalışma şartları, düşük fiyatlar ve emek istismarı karşısında uygunlaştırma talepleri iktidar tarafınca duymazlıktan gelinen binlerce tecrübeli, mütehassıs uzman hekimin yurt dışına gitmesine ‘giderlerse gitsinler’ diyerek umursamazlık sergileyen Cumhurbaşkanının atadığı Ulaştırma ve Altyapı Bakanı ise patlama yapan yetişmiş mühendis göçü karşısında ‘artık mühendis ihraç ediyoruz’ pervasızlığında. İktidarın bu hali ve bakış açısıyla Türkiye yönetilemez yalnızca ve yalnızca şuurlu olarak batırılır!” (HABER MERKEZİ)
ANKA’nın aktardığına nazaran Toprak’ın açıklaması şu biçimde:
“Bu yetmezmiş üzere AKP Genel Lider Yardımcısı minimum fiyatın altında çalıştırılan mültecilere övgüler düzerek, Kayseri endüstrisinin Suriyeli personeller yardımıyla ayakta kaldığını söylüyor. İktidar sözcüleri kendi vatandaşlarını Suriyeli, Afgan, Pakistanlı, Afrikalı göçmen istihdamıyla tehdit ederek, nisanda 6 bin lirayı aşan açlık sonunun altındaki fiyatlarla çalışmaya razı olup şükretmelerini istiyor.
İktidarın bakış açısı, ucuz emek sömürüsüyle ekonomiyi ayakta tutup ihracatı artırmak, Türkiye’ye yatırım ve sermaye çekmek. Bu bakış açısıyla ekonomiyi yönetemedikleri üzere ülkeyi krize sürükleyip yoksullaştırıyorlar. Resmi sayılarla yüksek teknolojili, katma kıymetli mamüllerin ihracattaki hissesi gerilerken, değersizleştirdikleri TL müdahalelere karşın artan kurlarla ihraç mallarımız sudan ucuza dönüşüyor. Dış ticaret hadlerinde makas açılıyor. Birinci üç ayda yüzde 138,5 artan dış ticaret açığı 26 milyar dolara ulaştı. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 82’den yüzde 69’a düştü. Bir ünite ihracat için, üç ünite ithalata mecbur hale gelindi.
‘İKTİDAR, DÜNYANIN TERK ETTİĞİ MODELLERDEN MEDET UMUYOR’
Çin bile 60-70 yıl evvel uyguladığı ucuz emek siyasetini terk edip, yüksek teknolojili mal ihracatına geçerek dış ticaret fazlası verir hale geldi. İktidar ise hâlâ emeği ucuzlatmaktan, mülteci istihdamından, dünyanın terk ettiği modellerden medet umuyor. Yüksek teknolojili eserleri üretecek, eğitimli yetişmiş insanlarımız kendi ülkelerinden göç ediyor. Binlerce tabibin yanı sıra, yeni mezun yahut yetişmiş mühendislerimiz de süratle ülkeyi terk ediyor. Avrupa başta olmak üzere beyin göçü artıyor. Bu vahim tabloyu görmezlikten gelen iktidarın uyguladığı siyasetlerle, yalnızca ülkenin mali, finansal, ziraî, sanayi ve üretim kaynakları değil, Türkiye’yi geleceğe taşıyacak yetişmiş-eğitimli insan kaynakları, beşerî sermayesi de tüketiliyor.
‘BU BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE YÖNETİLEMEZ YALNIZCA ŞUURLU OLARAK BATIRILIR’
Bu kadar yanlış, bilmeden yapılmaz! İktidarın bilerek, isteyerek ülkeyi yıkıma götürdüğünün, eğitimli insanlardan hazzetmediğinin ispatı, Cumhurbaşkanının ve atadığı bakanın telaffuzları. Ağır çalışma şartları, düşük fiyatlar ve emek istismarı karşısında uygunlaştırma talepleri iktidar tarafınca duymazlıktan gelinen binlerce tecrübeli, mütehassıs uzman hekimin yurt dışına gitmesine ‘giderlerse gitsinler’ diyerek umursamazlık sergileyen Cumhurbaşkanının atadığı Ulaştırma ve Altyapı Bakanı ise patlama yapan yetişmiş mühendis göçü karşısında ‘artık mühendis ihraç ediyoruz’ pervasızlığında. İktidarın bu hali ve bakış açısıyla Türkiye yönetilemez yalnızca ve yalnızca şuurlu olarak batırılır!” (HABER MERKEZİ)