kunteper
Member
ANKARA – CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, AK Parti Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine açtığı 250 bin TL’lik tazminat davasına ait yazılı açıklama yaptı.
Özel açıklamasında, “Tayyip Erdoğan’ın siyasi ömrü boyunca ona yapılan ve en ayıpladığım saygısızlığın soyisim üzerinden etnisite, din ve mezhep göndermeleri yapan ırkçı analizler olduğunu bir defa daha kayda geçirmek isterim. Maalesef kendisinin de bu ayıplı duruma kalkıştığı anlaşılıyor. Soyisimle uğraşmak, acizliktir, tükenmişliktir ve tehlikelidir. Soy ismime yaptığı göndermeyi avukatı Ahmet Özel ile kendi partisindeki Özel soy isimli Isparta ve Hatay milletvekillerinin ve ailelerinin takdirlerine bırakıyorum. Problemin temeline yönelik bir şey söyleyemeyip, soyisimle dalga geçmek, çaresizliktir” dedi. Özel şunları söz etti:
KARŞIMIZDA BİZE DERS VERECEK NİTELİKTE BİRİ OLMADIĞI ORTADADIR: Tayyip Erdoğan, sıkıntının temeline ait bir şey söylememektedir. Güya Osman Kavala, Seyahat davasından beraat ettiğinde, onu tahliye etmek yerine, casusluk cürmünden cezaevinde kalmasına yönelik süreçte hiç dahli olmamış üzere konuşmaktadır. Gezi’de hayatlarını yitiren gençlerimizin yargılamalarında verilen kamu vicdanını yaralayan kararlar hala hatırlarımızda. Buna rağmen pazartesi günü verilen haksız karar da ortadadır. Adalet ve Kalkınma Partisi yetkilileri iktidara; mağduriyetlerle ve vesayetlerle gayret ederek geldiklerini her fırsatta vurgulamaktadır. Maalesef iktidar partisi şimdilerde kendi gücüne ve yargı erki üstündeki tesirine güvenerek öbür diğer mağduriyetler yaratmaktadır. Karşımızda bize ders verecek nitelikte biri olmadığı ortadadır.
SON DERECE SİYASİ BİR TENKİT: Kaldı ki tarih önünde mahkum olmak, son derece siyasi bir tenkittir. Tayyip Erdoğan, sandıkta kaybedeceğini anladıkça hırçınlaşmaktadır. Recep Tayyip Erdoğan’a her eleştiriyi hakaret olarak algılamaktan vazgeçmesini ve tenkide tahammülünü yükseltmesini tavsiye ediyorum. Erdoğan, FETÖ’cülere verdiği dayanakla tarih önünde mahkum olmuştur daha sonra da çıkıp, ‘Kandırıldım’ demiştir. Ben, Tayyip Erdoğan, Seyahat davasında da tarih önünde mahkum olacaktır ve hesap verecektir diyorum. Tayyip Erdoğan, elinde bulundurduğu kamu gücü ve medya üstündeki tesirini kullanarak bunu daima yapmaktadır. Kendisine yöneltilen her haklı eleştiriyi kriminalize etmek, hakaret barındırmayan her açıklamayı şeytanlaştırmak için evvel trollerini, daha sonra basın üstündeki tesirini, daha sonra kurmaylarını kullanmakta, en son açıklamayı da kendi yapmaktadır. Bizlerin sesini kısmak için yüksek sesle kriminalize ettiği her davayı daha en başında kazandığına yönelik kamuoyunda bir algı yaratmaya çalışmaktadır. Üzülerek söylüyorum ki, bugünün haberi bana açtığı bu dava değildir. Bugünün haberi, kendisine ‘diktatör bozuntusu’ dediğim nedeni öne sürülerek açtığı 250 bin TL’lik tazminat davasının reddedilmiş olmasıdır. Mahkeme o sonucunda tabir özgürlüğü hudutlarının aşılmadığını, Erdoğan’ın fikir ve görüşlere tahammül etmesi gerektiği kararına varmıştır. (DUVAR)
Özel açıklamasında, “Tayyip Erdoğan’ın siyasi ömrü boyunca ona yapılan ve en ayıpladığım saygısızlığın soyisim üzerinden etnisite, din ve mezhep göndermeleri yapan ırkçı analizler olduğunu bir defa daha kayda geçirmek isterim. Maalesef kendisinin de bu ayıplı duruma kalkıştığı anlaşılıyor. Soyisimle uğraşmak, acizliktir, tükenmişliktir ve tehlikelidir. Soy ismime yaptığı göndermeyi avukatı Ahmet Özel ile kendi partisindeki Özel soy isimli Isparta ve Hatay milletvekillerinin ve ailelerinin takdirlerine bırakıyorum. Problemin temeline yönelik bir şey söyleyemeyip, soyisimle dalga geçmek, çaresizliktir” dedi. Özel şunları söz etti:
KARŞIMIZDA BİZE DERS VERECEK NİTELİKTE BİRİ OLMADIĞI ORTADADIR: Tayyip Erdoğan, sıkıntının temeline ait bir şey söylememektedir. Güya Osman Kavala, Seyahat davasından beraat ettiğinde, onu tahliye etmek yerine, casusluk cürmünden cezaevinde kalmasına yönelik süreçte hiç dahli olmamış üzere konuşmaktadır. Gezi’de hayatlarını yitiren gençlerimizin yargılamalarında verilen kamu vicdanını yaralayan kararlar hala hatırlarımızda. Buna rağmen pazartesi günü verilen haksız karar da ortadadır. Adalet ve Kalkınma Partisi yetkilileri iktidara; mağduriyetlerle ve vesayetlerle gayret ederek geldiklerini her fırsatta vurgulamaktadır. Maalesef iktidar partisi şimdilerde kendi gücüne ve yargı erki üstündeki tesirine güvenerek öbür diğer mağduriyetler yaratmaktadır. Karşımızda bize ders verecek nitelikte biri olmadığı ortadadır.
SON DERECE SİYASİ BİR TENKİT: Kaldı ki tarih önünde mahkum olmak, son derece siyasi bir tenkittir. Tayyip Erdoğan, sandıkta kaybedeceğini anladıkça hırçınlaşmaktadır. Recep Tayyip Erdoğan’a her eleştiriyi hakaret olarak algılamaktan vazgeçmesini ve tenkide tahammülünü yükseltmesini tavsiye ediyorum. Erdoğan, FETÖ’cülere verdiği dayanakla tarih önünde mahkum olmuştur daha sonra da çıkıp, ‘Kandırıldım’ demiştir. Ben, Tayyip Erdoğan, Seyahat davasında da tarih önünde mahkum olacaktır ve hesap verecektir diyorum. Tayyip Erdoğan, elinde bulundurduğu kamu gücü ve medya üstündeki tesirini kullanarak bunu daima yapmaktadır. Kendisine yöneltilen her haklı eleştiriyi kriminalize etmek, hakaret barındırmayan her açıklamayı şeytanlaştırmak için evvel trollerini, daha sonra basın üstündeki tesirini, daha sonra kurmaylarını kullanmakta, en son açıklamayı da kendi yapmaktadır. Bizlerin sesini kısmak için yüksek sesle kriminalize ettiği her davayı daha en başında kazandığına yönelik kamuoyunda bir algı yaratmaya çalışmaktadır. Üzülerek söylüyorum ki, bugünün haberi bana açtığı bu dava değildir. Bugünün haberi, kendisine ‘diktatör bozuntusu’ dediğim nedeni öne sürülerek açtığı 250 bin TL’lik tazminat davasının reddedilmiş olmasıdır. Mahkeme o sonucunda tabir özgürlüğü hudutlarının aşılmadığını, Erdoğan’ın fikir ve görüşlere tahammül etmesi gerektiği kararına varmıştır. (DUVAR)