kunteper
Member
CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Aç olanları buyurun siz doyurun” kelamlarına CHP’li belediyelerin dayanışma hesaplarının bloke edilmesini hatırlatarak cevap verdi. 7 Haziran 2015 seçimleri daha sonrası yaratılan ortamı ve 1 Kasım seçimlerine gidilmesini de yorumlayan Özel, MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’yi eleştirdi.
Özgür Özel, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün partisinin küme toplantısında kullandığı sözlere reaksiyon gösteren Özel şunları söylemiş oldu:
ERDOĞAN MARMARA’YI GÖRMEZDEN GELİYORDU: Bugün TBMM bir tek mevzuyu görüşmek üzere toplanacak. Dün 5 kümenin ortak imzasıyla bir müşavere konseyi sonucu aldık. Bugün Marmara Denizi’ni İstanbul’u Karadeniz’i tehdit altına alan müsilaj konusu görüşülecek. 25 yıldır İstanbul’u Türkiye’nin büyük kentlerini Recep Tayyip Erdoğan ya da onun atadıkları yönetiyor ve çevreciler on yıllardır kentin atık suların temizlenmeden derinlere pompa edilerek gömülmesinin günün birinde bu sorunu ortaya çıkaracağını söylüyordu. Erdoğan ve atadığı belediye liderleri bunu görmezden geliyordu.
Müsilaj sorunu görünür olunca Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bir milletvekilini bu kürsüye yolladılar. Burada sizin karşınıza çıktı ve müsilaj probleminin CHP’li belediyelerin vazifede olmasının ülkenin başına getirdiği bir bela olduğunu, bunun adeta uhrevi bir tarafı olduğunu meczupça söylemiş oldu. Bir AKP milletvekiliydi hepimiz ağzımız açık dinledik. Daha 2 yıl evvel büyükşehirlerin idaresini AKP’den kurtarabilmiş, o günden daha sonra da etrafa hassas projeleri hayata geçirmeye çalışmış ve AKP’nin yarattığı tahribatı geriye döndürmek için her fırsatta eli kolu bağlanan belediyelerimize AKP’nin 25 yıldır yaptığı berbatlığı yükleyip çekti gitti.
KONYA’NIN DENİZLERİ KİRLETMEKTE KATKISI OLMADIĞINI HERKES BİLİYOR: Ondan bir gün daha sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın kürsüye çıkıp ‘Belediye ayırmayacağız. Denizleri kimdir, CHP’li midir AKP’li midir bakmayacağız. Denizleri kirleten İstanbul mudur, İzmir midir Konya mıdır ayırmayacağız dedi. Yani o da üstü kapalı biçimde o sözlerle ortaklaştı. şüphesiz Konya’nın denizleri kirletmekte katkısı olmadığını herkes biliyor. Cürmü paylaştırırken hangi algı yaratmaya çalıştığını ve CHP’li belediyelere açık açık suçlama yapan Erdoğan’ın gerçeklerden ne kadar kopuk olduğunu değil ancak vatandaşı nasıl kandırmaya ve kendine oy verenlerin aklıyla alay edecek hamaseti bulmasına üzülüyoruz.
PİŞKİNCE REDDETTİNİZ: Araştırma komitelerini reddetme ve bu mevzuda son derece inatçı, kamuoyuna karşı da iftiracı AK Parti ve MHP için şu söylemek lazım: Siz tekraren doping problemini reddettiniz Kırkpınar Başpehlivanında, atletizm şampiyonumuzda doping çıkınca kurdunuz. Sıhhat işçilerine şiddet meselesini 10 defa reddettiniz Gaziantep’te tabibimizin böğrüne bıçağı sapladılar 11’ncide kurdunuz. Soma önergesini faciadan 6 ay evvel reddettiniz, faciadan bir hafta daha sonra kurdunuz. Bugüne kadar CHP ne önerdiyse millet için, vatan için, Türkiye’deki insanların uygunluğu için önerdi; pişkince reddettiniz sıkışınca kurdunuz. Bugün yaptığınız bundan ibaret. Mevzu ile ilgili muhalefetin 8 önergesi var, AK Parti ve MHP’nin bir önergeleri; çalakalem dün vermişler.
7 HAZİRAN’DAN EVVEL YALNIZCA BİR TERÖR FAALİYETİ VAR: Cumhurbaşkanı dün dedi ki ‘ülkemizin üzerine belirsizlik karabulutları çöktürülmeye çalışıldığı, Terör örgütleri eliyle siyasetin dizayn edilmeye çalışıldığı 7 Haziran seçimlerinin asla unutulmaması gerekiyor’ dedi. Duyan da 7 Haziran seçimlerine terörün gölgesinde gidildi, sandıkların başında da terör örgütleri durdu ve bu sonuç çıktı sanacak. 7 Haziran’dan evvel yaşanan tek terör faaliyeti seçimlerden iki gün evvel Diyarbakır’daki bir mitingde patlayan bir bomba ve ölen 5 kişidir. Ondan evvel Türkiye’de seçim güvenliğini tehdit edecek hiç bir şey yoktur. 7 Haziran’a CHP’nin öteki 2 muhalefet partisi tarafınca da takip edilen, adeta örnek alınan vaatleri ve seçim beyannamesi damga vurmuştur. 7 Haziran’a giderken CHP ‘Taşerona kadro’ dedi. Bugün takıma kavuşmuş bütün taşeron personellere hatırlatmak lazım. CHP o seçimde emekliye 2 maaş ikramiye dedi. Veremezsiniz diyenler 1 Kasım’da biz de vereceğiz dedi. CHP 900 TL’lik taban fiyatın 1500 lira olmasını söylemiş oldu. Tayyip Erdoğan yapamazsınız deyip Kasım’da ben de yapacağım demişti. CHP çiftçiye 1,5 liraya mazot dedi.
80 VEKİLLE GELMİŞ MHP 40’A DÜŞTÜ: Terörün olmadığı, bombaların patlamadığı ve bu gidişatın AKP’yi götürdüğünün görüldüğü bir seçimdi. Ak Parti çoğunluğu kaybetti. Hangi güçlerse düğmeye bastılar. Devlet Bahçeli’nin düğmesine… O güne kadar sert muhalefet partisi MHP ve başkanı Bahçeli, seçimden başarılı çıkıp 80 milletvekiliyle geldi, AK Parti çoğunluğu kaybetti. AK Parti’yi indirmek en kıymetli vatan bakılırsaviydi fakat indirmeyeceğim dedi. Koalisyon kuralım, kurmayacağım dedi. Sen kur destekleyelim dedik istemem dedi. Tek başına azınlık hükümeti kur sen başbakan ol destekleyelim dedik istemem dedi. Seçimleri yeniden edelim Erdoğan geri gelsin dedi. 7 Haziran 1 Kasım ortası her gün bir yerde bir bomba patladı. Tüm terör örgütleri harekete geçti. AK Parti ölçtürüyoruz, oylarımız yükseliyor dedi. 80 vekille gelmiş MHP 40’a düştü AK Parti ülkenin başına bir daha üşüştü.
ALINCA ULUSAL İRADE KAYBEDİNCE KİRLİ İRADE: Dün duruşması yapılan ve bir daha Ekim’e kalan Gar Katliamı dahil, Merasim Sokak, Kızılay dahil; IŞİD, PKK, TAK terör örgütleri birbiriyle yarışırcasına bombaları patlattılar bir yandan da ‘verin 400 vekili huzura kavuşalım’, ‘Tek başına getirin bu kaygılar bitsin’, sondan gelen araçlar nerdeyse Ankara’ya kadar eskortla gelip patladılar. 1 Kasım’da halk illallah dedi, bir daha AK Parti tek başına iktidara geldi. 7 Haziran’da koalisyon kurmayan Bahçeli, 1 Kasım’a giderken TBMM Başkanlığı’nı AKP’ye verdi. Orada koalisyon kurulması için yapılması gereken nazaranvlendirmeler AK Partili Meclis Lideri eliyle bu noktaya geldi. Oyu alınca ulusal irade kaybedince kirli irade. 6 Haziran’da Güney’de 2 bin nüfuslu beldede seçim kazanınca ‘işte sandıktan AK Parti’nin gördüğü destek’ ancak 31 Mart’ta bütün büyükşehirleri kaybedince ‘Dış güçlerin tesiriyle sandık darbesi’ bunu bile söylemiş olduler.
1 KASIM’I KAZANDIRAN TERÖR GÜNDEMİDİR: 7 Haziran 1 Kasım ortasını enfekte eden, zehirleyenleri milletimiz unutmadı. 7 Haziran’ı muhalefete kazandıran olumlu siyaset gündemidir, 1 Kasım’ı iktidara kazandıran terör gündemidir. Bunu inkâr edenlere, unutturanlara hatırlatırız.
AŞEVİNE GELEN BAĞIŞLARA BİLE EL KOYDUNUZ: Şunu söylüyor dünkü görüşmede: ‘Aç olarak dolaşanları buyurun da siz doyuruverin.’ Onu sizin icazetinizle yapmayacağız beyefendi. Milletin vereceği oylarla yapacağız. olağan olarak açları doyurmaya, yoksulluğu bitirmeye, işsize iş bulmaya gençlerin ümidi olmaya geliyoruz. Bunu millet sizden illallah dediği, vazifeyi bize vereceği için yapacağız. Halk bu vazifeyi 31 Mart’ta Ankara’da İstanbul’da verdi. Sen ne yapacağını şaşırıp oraya buraya IBAN atarken bizim belediye liderlerimiz esnafa, fakirlere yardım için dayanışma hesapları açtılar. Derhal bu hesaplara bloke koydurdu. Milletin yardımına mani oldu Eskişehir’deki 25 yıllık aşevimizi bile kapattı. Vatandaş açsa doyurun diyorsunuz, aşevine gelen bağışlara bile el koyuyorsunuz. bu biçimde berbat, vicdansız, acımasızsınız. Bunu diyecek kadar da yüzsüzsünüz. (ANKA)
Özgür Özel, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün partisinin küme toplantısında kullandığı sözlere reaksiyon gösteren Özel şunları söylemiş oldu:
ERDOĞAN MARMARA’YI GÖRMEZDEN GELİYORDU: Bugün TBMM bir tek mevzuyu görüşmek üzere toplanacak. Dün 5 kümenin ortak imzasıyla bir müşavere konseyi sonucu aldık. Bugün Marmara Denizi’ni İstanbul’u Karadeniz’i tehdit altına alan müsilaj konusu görüşülecek. 25 yıldır İstanbul’u Türkiye’nin büyük kentlerini Recep Tayyip Erdoğan ya da onun atadıkları yönetiyor ve çevreciler on yıllardır kentin atık suların temizlenmeden derinlere pompa edilerek gömülmesinin günün birinde bu sorunu ortaya çıkaracağını söylüyordu. Erdoğan ve atadığı belediye liderleri bunu görmezden geliyordu.
Müsilaj sorunu görünür olunca Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bir milletvekilini bu kürsüye yolladılar. Burada sizin karşınıza çıktı ve müsilaj probleminin CHP’li belediyelerin vazifede olmasının ülkenin başına getirdiği bir bela olduğunu, bunun adeta uhrevi bir tarafı olduğunu meczupça söylemiş oldu. Bir AKP milletvekiliydi hepimiz ağzımız açık dinledik. Daha 2 yıl evvel büyükşehirlerin idaresini AKP’den kurtarabilmiş, o günden daha sonra da etrafa hassas projeleri hayata geçirmeye çalışmış ve AKP’nin yarattığı tahribatı geriye döndürmek için her fırsatta eli kolu bağlanan belediyelerimize AKP’nin 25 yıldır yaptığı berbatlığı yükleyip çekti gitti.
KONYA’NIN DENİZLERİ KİRLETMEKTE KATKISI OLMADIĞINI HERKES BİLİYOR: Ondan bir gün daha sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın kürsüye çıkıp ‘Belediye ayırmayacağız. Denizleri kimdir, CHP’li midir AKP’li midir bakmayacağız. Denizleri kirleten İstanbul mudur, İzmir midir Konya mıdır ayırmayacağız dedi. Yani o da üstü kapalı biçimde o sözlerle ortaklaştı. şüphesiz Konya’nın denizleri kirletmekte katkısı olmadığını herkes biliyor. Cürmü paylaştırırken hangi algı yaratmaya çalıştığını ve CHP’li belediyelere açık açık suçlama yapan Erdoğan’ın gerçeklerden ne kadar kopuk olduğunu değil ancak vatandaşı nasıl kandırmaya ve kendine oy verenlerin aklıyla alay edecek hamaseti bulmasına üzülüyoruz.
PİŞKİNCE REDDETTİNİZ: Araştırma komitelerini reddetme ve bu mevzuda son derece inatçı, kamuoyuna karşı da iftiracı AK Parti ve MHP için şu söylemek lazım: Siz tekraren doping problemini reddettiniz Kırkpınar Başpehlivanında, atletizm şampiyonumuzda doping çıkınca kurdunuz. Sıhhat işçilerine şiddet meselesini 10 defa reddettiniz Gaziantep’te tabibimizin böğrüne bıçağı sapladılar 11’ncide kurdunuz. Soma önergesini faciadan 6 ay evvel reddettiniz, faciadan bir hafta daha sonra kurdunuz. Bugüne kadar CHP ne önerdiyse millet için, vatan için, Türkiye’deki insanların uygunluğu için önerdi; pişkince reddettiniz sıkışınca kurdunuz. Bugün yaptığınız bundan ibaret. Mevzu ile ilgili muhalefetin 8 önergesi var, AK Parti ve MHP’nin bir önergeleri; çalakalem dün vermişler.
7 HAZİRAN’DAN EVVEL YALNIZCA BİR TERÖR FAALİYETİ VAR: Cumhurbaşkanı dün dedi ki ‘ülkemizin üzerine belirsizlik karabulutları çöktürülmeye çalışıldığı, Terör örgütleri eliyle siyasetin dizayn edilmeye çalışıldığı 7 Haziran seçimlerinin asla unutulmaması gerekiyor’ dedi. Duyan da 7 Haziran seçimlerine terörün gölgesinde gidildi, sandıkların başında da terör örgütleri durdu ve bu sonuç çıktı sanacak. 7 Haziran’dan evvel yaşanan tek terör faaliyeti seçimlerden iki gün evvel Diyarbakır’daki bir mitingde patlayan bir bomba ve ölen 5 kişidir. Ondan evvel Türkiye’de seçim güvenliğini tehdit edecek hiç bir şey yoktur. 7 Haziran’a CHP’nin öteki 2 muhalefet partisi tarafınca da takip edilen, adeta örnek alınan vaatleri ve seçim beyannamesi damga vurmuştur. 7 Haziran’a giderken CHP ‘Taşerona kadro’ dedi. Bugün takıma kavuşmuş bütün taşeron personellere hatırlatmak lazım. CHP o seçimde emekliye 2 maaş ikramiye dedi. Veremezsiniz diyenler 1 Kasım’da biz de vereceğiz dedi. CHP 900 TL’lik taban fiyatın 1500 lira olmasını söylemiş oldu. Tayyip Erdoğan yapamazsınız deyip Kasım’da ben de yapacağım demişti. CHP çiftçiye 1,5 liraya mazot dedi.
80 VEKİLLE GELMİŞ MHP 40’A DÜŞTÜ: Terörün olmadığı, bombaların patlamadığı ve bu gidişatın AKP’yi götürdüğünün görüldüğü bir seçimdi. Ak Parti çoğunluğu kaybetti. Hangi güçlerse düğmeye bastılar. Devlet Bahçeli’nin düğmesine… O güne kadar sert muhalefet partisi MHP ve başkanı Bahçeli, seçimden başarılı çıkıp 80 milletvekiliyle geldi, AK Parti çoğunluğu kaybetti. AK Parti’yi indirmek en kıymetli vatan bakılırsaviydi fakat indirmeyeceğim dedi. Koalisyon kuralım, kurmayacağım dedi. Sen kur destekleyelim dedik istemem dedi. Tek başına azınlık hükümeti kur sen başbakan ol destekleyelim dedik istemem dedi. Seçimleri yeniden edelim Erdoğan geri gelsin dedi. 7 Haziran 1 Kasım ortası her gün bir yerde bir bomba patladı. Tüm terör örgütleri harekete geçti. AK Parti ölçtürüyoruz, oylarımız yükseliyor dedi. 80 vekille gelmiş MHP 40’a düştü AK Parti ülkenin başına bir daha üşüştü.
ALINCA ULUSAL İRADE KAYBEDİNCE KİRLİ İRADE: Dün duruşması yapılan ve bir daha Ekim’e kalan Gar Katliamı dahil, Merasim Sokak, Kızılay dahil; IŞİD, PKK, TAK terör örgütleri birbiriyle yarışırcasına bombaları patlattılar bir yandan da ‘verin 400 vekili huzura kavuşalım’, ‘Tek başına getirin bu kaygılar bitsin’, sondan gelen araçlar nerdeyse Ankara’ya kadar eskortla gelip patladılar. 1 Kasım’da halk illallah dedi, bir daha AK Parti tek başına iktidara geldi. 7 Haziran’da koalisyon kurmayan Bahçeli, 1 Kasım’a giderken TBMM Başkanlığı’nı AKP’ye verdi. Orada koalisyon kurulması için yapılması gereken nazaranvlendirmeler AK Partili Meclis Lideri eliyle bu noktaya geldi. Oyu alınca ulusal irade kaybedince kirli irade. 6 Haziran’da Güney’de 2 bin nüfuslu beldede seçim kazanınca ‘işte sandıktan AK Parti’nin gördüğü destek’ ancak 31 Mart’ta bütün büyükşehirleri kaybedince ‘Dış güçlerin tesiriyle sandık darbesi’ bunu bile söylemiş olduler.
1 KASIM’I KAZANDIRAN TERÖR GÜNDEMİDİR: 7 Haziran 1 Kasım ortasını enfekte eden, zehirleyenleri milletimiz unutmadı. 7 Haziran’ı muhalefete kazandıran olumlu siyaset gündemidir, 1 Kasım’ı iktidara kazandıran terör gündemidir. Bunu inkâr edenlere, unutturanlara hatırlatırız.
AŞEVİNE GELEN BAĞIŞLARA BİLE EL KOYDUNUZ: Şunu söylüyor dünkü görüşmede: ‘Aç olarak dolaşanları buyurun da siz doyuruverin.’ Onu sizin icazetinizle yapmayacağız beyefendi. Milletin vereceği oylarla yapacağız. olağan olarak açları doyurmaya, yoksulluğu bitirmeye, işsize iş bulmaya gençlerin ümidi olmaya geliyoruz. Bunu millet sizden illallah dediği, vazifeyi bize vereceği için yapacağız. Halk bu vazifeyi 31 Mart’ta Ankara’da İstanbul’da verdi. Sen ne yapacağını şaşırıp oraya buraya IBAN atarken bizim belediye liderlerimiz esnafa, fakirlere yardım için dayanışma hesapları açtılar. Derhal bu hesaplara bloke koydurdu. Milletin yardımına mani oldu Eskişehir’deki 25 yıllık aşevimizi bile kapattı. Vatandaş açsa doyurun diyorsunuz, aşevine gelen bağışlara bile el koyuyorsunuz. bu biçimde berbat, vicdansız, acımasızsınız. Bunu diyecek kadar da yüzsüzsünüz. (ANKA)