kunteper
Member
ANKARA- AK Parti, özelleştirilen limanların mukavele müddetlerini yeni bir ihaleye gerek kalmadan 49 yıla uzatacak düzenlemenin de yer aldığı kanun teklifini Meclis’e sundu. CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, limanların yanı sıra zeytinlik alanların madencilik faaliyetine açılmasına ve OHAL mağduriyetlerine dair açıklama yaptı, “Anayasaya ters bu teklifte ısrar, açık bir anayasa suçudur” dedi.
Limanlarla ilgili yine Meclis gündemine gelen teklife dair Kabaoğlu, “Milletvekili andının gereği olarak bu yasa önerisi açık bir biçimde reddedilmelidir. Yasa teklifi ile bu karşıtlıkta ısrarın gayesi kamu faydası değil; bir avuç yandaşın rantını korumak, gelecek jenerasyonların haklarını görmezden gelmektir” diye konuştu.
‘KAZ DAĞLARI’NA, CERATTEPE’YE GÖZ KOYANLAR, BİNLERCE YILLIK ZEYTİNLERİ YOK ETMEYİ AMAÇLAMAKTALAR’
Kaboğlu, 14 unsurluk teklifin zeytinlik alanlarına ait unsuruyla ilgili olarak, zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açılmasına ait yönetmeliğin Danıştay tarafınca iptal edildiğini hatırlattı, “Bu sefer görmekteyiz ki, Anayasa’nın 138’inci unsurunda düzenlenen mahkeme kararlarının bağlayıcılığına açıkça alışılmamış bir biçimde tıpkı husus yasa teklifi ile getirildi” dedi ve şu biçimde kelamlarını sürdürdü:
“halbukiki bu teklif zeytinlik alanları yok edecek olabilmesi prestiji ile ziraî alanların hedef dışı kullanması engelleyen 45’inci unsurun de açık ihlalidir. Ülkenin doğal varlıklarını ranta kurban eden bu düzenleme, yoksulluğun da derinleştiği bir ortamda ziraî üretimi yok edip berbat şartlarda maden faaliyetini teşvike yöneliktir. Köylüyü ziraî üretimden alıkoyup Soma’da Amasra’da olduğu üzere ilkel ve vefat tehlikesi altında çalışmaya zorlama kararınu da doğurmaktadır. Kaz Dağları’na, Cerattepe’ye göz koyanlar, binlerce yıllık zeytinlikleri yok etmeyi amaçlamaktalar.”
‘SİVİL MEYYİT HALİNE GETİRİLEN MAĞDURLARIN MAHKEMEYE ERİŞİM HAKLARI KISITLANMIŞTI’
Kabaoğlu, 2017’de kurulan olağanüstü Hal (OHAL) Süreçleri İnceleme Komisyonu’nun 6’ncı yılında kapatılmasını da kıymetlendirdi. Kabaoğlu, “OHAL KHK’leri ek listelerine isimlerini eklemek suretiyle kamudan uzaklaştırılan ve kısıtlanan biroldukça hak ve özgürlükleri ile birer sivil meyyit haline getirilen mağdurların mahkemeye erişim hakları kısıtlanmıştı” dedi.
‘HALA SONUÇLANMAYAN MÜRACAATLARLA İNSANLARIN MAĞDURİYETLERİ DEVAM EDİYOR’
İbrahim Kaboğlu, nazaranv mühleti bitmiş oldukten daha sonra OHAL Komisyonu’nun yetkilerinin çeşitli kamu kurumlarına devredilmesine ait düzenleme için şunları kaydetti:
“685 sayılı OHAL KHK’sinin motamot kabulü ile maddeleşen 7075 sayılı olağanüstü Hal Süreçleri İnceleme Kurulu Kurulması Hakkında Kanun Kararında Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun’a yeni bir husus eklenmesi önerilmektedir. Binlerce mağduru, adeta gaz odası fonksiyonu nazarann ve iki yıllığına kurulan OHAL önünde 6 yıldır bekleten kanuna eklenen husus ile başvurusu sonuçlanmayanlara ait kararların ilgili kurumlarca verilmesini öneriliyor. Kamu nazaranvinden hukuk dışı biçimde çıkarılmasına sebep olan kuruma iadelerine ‘sen karar ver’ deniliyor. ‘Ağaç kabuğu yesinler’ denilen bu insanların, haklarını araması daima olarak engellenmek isteniyor. halbukiki iki yıllığına bakılırsavini tamamlaması gereken Komisyon’un gorev müddeti sonrasındasında dört kez uzatıldı ve hala sonuçlanmayan müracaatlarla insanların mağduriyetleri devam ediyor.” (DUVAR)
Limanlarla ilgili yine Meclis gündemine gelen teklife dair Kabaoğlu, “Milletvekili andının gereği olarak bu yasa önerisi açık bir biçimde reddedilmelidir. Yasa teklifi ile bu karşıtlıkta ısrarın gayesi kamu faydası değil; bir avuç yandaşın rantını korumak, gelecek jenerasyonların haklarını görmezden gelmektir” diye konuştu.
‘KAZ DAĞLARI’NA, CERATTEPE’YE GÖZ KOYANLAR, BİNLERCE YILLIK ZEYTİNLERİ YOK ETMEYİ AMAÇLAMAKTALAR’
Kaboğlu, 14 unsurluk teklifin zeytinlik alanlarına ait unsuruyla ilgili olarak, zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açılmasına ait yönetmeliğin Danıştay tarafınca iptal edildiğini hatırlattı, “Bu sefer görmekteyiz ki, Anayasa’nın 138’inci unsurunda düzenlenen mahkeme kararlarının bağlayıcılığına açıkça alışılmamış bir biçimde tıpkı husus yasa teklifi ile getirildi” dedi ve şu biçimde kelamlarını sürdürdü:
“halbukiki bu teklif zeytinlik alanları yok edecek olabilmesi prestiji ile ziraî alanların hedef dışı kullanması engelleyen 45’inci unsurun de açık ihlalidir. Ülkenin doğal varlıklarını ranta kurban eden bu düzenleme, yoksulluğun da derinleştiği bir ortamda ziraî üretimi yok edip berbat şartlarda maden faaliyetini teşvike yöneliktir. Köylüyü ziraî üretimden alıkoyup Soma’da Amasra’da olduğu üzere ilkel ve vefat tehlikesi altında çalışmaya zorlama kararınu da doğurmaktadır. Kaz Dağları’na, Cerattepe’ye göz koyanlar, binlerce yıllık zeytinlikleri yok etmeyi amaçlamaktalar.”
‘SİVİL MEYYİT HALİNE GETİRİLEN MAĞDURLARIN MAHKEMEYE ERİŞİM HAKLARI KISITLANMIŞTI’
Kabaoğlu, 2017’de kurulan olağanüstü Hal (OHAL) Süreçleri İnceleme Komisyonu’nun 6’ncı yılında kapatılmasını da kıymetlendirdi. Kabaoğlu, “OHAL KHK’leri ek listelerine isimlerini eklemek suretiyle kamudan uzaklaştırılan ve kısıtlanan biroldukça hak ve özgürlükleri ile birer sivil meyyit haline getirilen mağdurların mahkemeye erişim hakları kısıtlanmıştı” dedi.
‘HALA SONUÇLANMAYAN MÜRACAATLARLA İNSANLARIN MAĞDURİYETLERİ DEVAM EDİYOR’
İbrahim Kaboğlu, nazaranv mühleti bitmiş oldukten daha sonra OHAL Komisyonu’nun yetkilerinin çeşitli kamu kurumlarına devredilmesine ait düzenleme için şunları kaydetti:
“685 sayılı OHAL KHK’sinin motamot kabulü ile maddeleşen 7075 sayılı olağanüstü Hal Süreçleri İnceleme Kurulu Kurulması Hakkında Kanun Kararında Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun’a yeni bir husus eklenmesi önerilmektedir. Binlerce mağduru, adeta gaz odası fonksiyonu nazarann ve iki yıllığına kurulan OHAL önünde 6 yıldır bekleten kanuna eklenen husus ile başvurusu sonuçlanmayanlara ait kararların ilgili kurumlarca verilmesini öneriliyor. Kamu nazaranvinden hukuk dışı biçimde çıkarılmasına sebep olan kuruma iadelerine ‘sen karar ver’ deniliyor. ‘Ağaç kabuğu yesinler’ denilen bu insanların, haklarını araması daima olarak engellenmek isteniyor. halbukiki iki yıllığına bakılırsavini tamamlaması gereken Komisyon’un gorev müddeti sonrasındasında dört kez uzatıldı ve hala sonuçlanmayan müracaatlarla insanların mağduriyetleri devam ediyor.” (DUVAR)