Venole
Active member
İngilizce “no mobile phobia” sözlerinin kısa okunuşu olan nomofobi, cep telefonundan uzak kalma korkusu olarak tanımlanmaktadır. Pekala, siz hiç bu biçimde bir dehşet yaşadınız mı? Günde kaç kere telefonunuza bakıyorsunuz hiç düşündünüz mü? Yapılan araştırmalara göre günde ortalama 2617 sefer telefonumuza bakıyoruz ve maalesef bu sayı, telefon bağımlısı olanlarda ise fazlaca daha yüksek.
Uzm. Psk. Tuğçe R. Tuncel Dursun, giderek yaygınlaşan bu fobi hakkında şu açıklamalarda bulundu: “Nomofobi bireylerin cep telefonu aracılığı ile kurdukları bağlantıdan kopma korkusu olarak tanımlanmaktadır.
Literatürde özgül fobiler içinde yer almaktadır. Cep telefonu kullanması ile bir arada beyinde dopamin salınımı artar ve dopomin salınımı artması ile bir arada bireyler, telefona karşı bağımlılık geliştirebilirler.
Nomofobi olan şahıslar telefonları ile daima irtibat ağlarının engellenmesi üzerine dehşet, tasa ve kanıları olduğundan dolayı günlük yaşantılarına odaklanmakta zorlanırlar. ötürüsıyla bu şahısların akademik ve iş yaşantısında biroldukca başarısızlıklar gözlenebiliyor.”
Nomofobi olduğumu nasıl anlarım?
Nomofobi olup olmadığımızı anlamak için kimi davranışlarımızı gözden geçirmemiz gerektiğini belirten Dursun, kelamlarına şöyleki devam etti: “Eğer ki telefonda fazla irtibat için vakit harcıyorsak, telefonun şarjının bitmesinden endişeleniyorsak ve bitmemesi için tedbirler alıyorsak, (yanımızda şarj aleti taşıma yahut yedek telefon taşıma) aygıt kullanmasının yasak olduğu ya da şebeke sorunu yaşanılan ortamlardan kaçınmaya çalışıyorsak, telefonla bir arada uyuyor ve telefonu daima açık tutuyorsak nomofobiden şüphelenebiliriz. Bu durum bireylerin hayatlarının fonksiyonelliğini bozduğunda dayanak almalarını öneririz.”
Bu fobiyi yenemeyenler nasıl davranmalı?
Nomofobiye kendi başına tahlil bulamayan bireylerin, kendilerini hazır hissettiklerinde psikoterapi sürecine başlamalarını öneren Dursun, terapi süreci hakkında şunları söylemiş oldu: “Nomofobiden kurtulmak için ekseriyetle BDT yani bilişsel davranışçı terapi tekniği uygulanır..
Terapinin gayesi bireylerin telefonla kurdukları bağlantılarının kesilmelerine yönelik endişelerini ve dertlerini oluşturan kanılarını değiştirebilmektir.
Terapi sürecinde şahısları evreli maruz bırakarak telefonla olan irtibatlarını azaltması sağlanıyor. Yapılan araştırmalara göre toplumsal medya kullanmasının artması ile birlikte ilerleyen süreçlerde kişinin nomofobi olma mümkünlüğü artıyor. Bu sebeple kişinin toplumsal medya kullanmasını da azaltması öneriliyor.”
Uzm. Psk. Tuğçe R. Tuncel Dursun, giderek yaygınlaşan bu fobi hakkında şu açıklamalarda bulundu: “Nomofobi bireylerin cep telefonu aracılığı ile kurdukları bağlantıdan kopma korkusu olarak tanımlanmaktadır.
Literatürde özgül fobiler içinde yer almaktadır. Cep telefonu kullanması ile bir arada beyinde dopamin salınımı artar ve dopomin salınımı artması ile bir arada bireyler, telefona karşı bağımlılık geliştirebilirler.
Nomofobi olan şahıslar telefonları ile daima irtibat ağlarının engellenmesi üzerine dehşet, tasa ve kanıları olduğundan dolayı günlük yaşantılarına odaklanmakta zorlanırlar. ötürüsıyla bu şahısların akademik ve iş yaşantısında biroldukca başarısızlıklar gözlenebiliyor.”
Nomofobi olduğumu nasıl anlarım?
Nomofobi olup olmadığımızı anlamak için kimi davranışlarımızı gözden geçirmemiz gerektiğini belirten Dursun, kelamlarına şöyleki devam etti: “Eğer ki telefonda fazla irtibat için vakit harcıyorsak, telefonun şarjının bitmesinden endişeleniyorsak ve bitmemesi için tedbirler alıyorsak, (yanımızda şarj aleti taşıma yahut yedek telefon taşıma) aygıt kullanmasının yasak olduğu ya da şebeke sorunu yaşanılan ortamlardan kaçınmaya çalışıyorsak, telefonla bir arada uyuyor ve telefonu daima açık tutuyorsak nomofobiden şüphelenebiliriz. Bu durum bireylerin hayatlarının fonksiyonelliğini bozduğunda dayanak almalarını öneririz.”
Bu fobiyi yenemeyenler nasıl davranmalı?
Nomofobiye kendi başına tahlil bulamayan bireylerin, kendilerini hazır hissettiklerinde psikoterapi sürecine başlamalarını öneren Dursun, terapi süreci hakkında şunları söylemiş oldu: “Nomofobiden kurtulmak için ekseriyetle BDT yani bilişsel davranışçı terapi tekniği uygulanır..
Terapinin gayesi bireylerin telefonla kurdukları bağlantılarının kesilmelerine yönelik endişelerini ve dertlerini oluşturan kanılarını değiştirebilmektir.
Terapi sürecinde şahısları evreli maruz bırakarak telefonla olan irtibatlarını azaltması sağlanıyor. Yapılan araştırmalara göre toplumsal medya kullanmasının artması ile birlikte ilerleyen süreçlerde kişinin nomofobi olma mümkünlüğü artıyor. Bu sebeple kişinin toplumsal medya kullanmasını da azaltması öneriliyor.”