kunteper
Member
Cemil Çiçek, siyasetteki tansiyonun sebebinin ‘üslup, sert tartışmalar ve kutuplaşma’ olduğunu belirterek, “Her akşam muhasebe yapmak gerekir. Biz siyasetçiler kendimize şunu sormalıyız: Bugün bu ülke için ne yaptık? Ne söylemiş olduk? Hangi olumlu çabayı sergiledik?” dedi.
Sabah’tan Yavuz Donat‘a konuşan eski bakan ve Cumhurbaşkanlığı YİK Üyesi Cemil Çiçek, Türkiye’de ‘demokratik tövbe’ külçeşidinin olduğunu fakat meselain olmadığını vurgulayarak, “Ülkenin… En başta siyasetçilerin… Tövbeye muhtaçlığı var. Yani… Yaptıklarımızdan pişman olduğumuzu… Üslup yanılgılarımızı… Bir ortaya gelmemiz gerektiğini… İçtenlikle itiraf edebilmeliyiz” tabirini kullandı.
‘BUGÜN YAŞADIKLARIMIZ GERÇEK DEĞİL’
75 yaşında olduğunu, siyaset ismine ‘kahır da çektiğini, ikbal de gördüğünü’ anlatan Çiçek, şunları söylemiş oldu: “Üslup ve tartışma olarak bugün yaşadıklarımız hakikat değil… Bunu söylemeliyim. Bir ülkenin gelişmişliği yalnızca kişi başına düşen ulusal gelirle yahut bin şahsa kaç otomobil düştüğü ile ölçülmez. Müzakere, tartışma, diyalog kültürü, üslup da bir gelişmişlik göstergesidir.
Yalnızca siyasetçilerin değil, basının da önemli sorumlulukları var. Akşamları TV kanalları, güya horoz dövüşü sahneleri üzere… Daima tıpkı isimler… Tıpkı üslup… Tıpkı nakarat… Var olan tansiyon, daha da yükseliyor. Kimse kusura bakmasın…”
‘EN TEHLİKELİSİ SİYASİ CİNAYET LAFIDIR’
Siyasilere yönelik suikastlar olabileceğine tartışmalarına ait de konuşan Cemil Çiçek’in bu bahisteki görüşleri şöyleki: “Türkiye’nin epey sorunu varken, bu biçimdesine huzursuzluk yaratacak mevzuyu konuşmak yerine, ilgili makamlarla görüşüp, onlara bilgi vermek, siyaset açısından daha gerçek olurdu. 145 yıllık müddet ortasında Türkiye, demokratik arızaların çabucak hepsini yaşadı. Bunlardan biri de üslup sıkıntısıdır. Maalesef her bahiste üslup sorunu var. Lakin en tehlikelisi siyasi cinayet lafıdır… Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma başlatması yanlışsız olmuştur. Zira bu ithamları, dedikoduları ortaya çıkaracak, huzura kavuşturacak makam cumhuriyet savcılığıdır.
Siyasi cinayetlerden, neredeyse nasibini almamış, toplum bölümü kalmadı. Bu manada siyasi tarihimiz epey sabıkalı… Sabıka evrakı kabarık. bu biçimde bir ortamda, siyaset yapan insanların eskisinden daha fazla, kelamlarına dikkat etmeleri lazım. Bu ülkede, bu kadar siyasi cinayet işlenmişse, söyleyeceğiniz her kelam bir panik, endişe meydana getirir… Ne oluyoruz, nereye gidiyoruz denilir.”
Sabah’tan Yavuz Donat‘a konuşan eski bakan ve Cumhurbaşkanlığı YİK Üyesi Cemil Çiçek, Türkiye’de ‘demokratik tövbe’ külçeşidinin olduğunu fakat meselain olmadığını vurgulayarak, “Ülkenin… En başta siyasetçilerin… Tövbeye muhtaçlığı var. Yani… Yaptıklarımızdan pişman olduğumuzu… Üslup yanılgılarımızı… Bir ortaya gelmemiz gerektiğini… İçtenlikle itiraf edebilmeliyiz” tabirini kullandı.
‘BUGÜN YAŞADIKLARIMIZ GERÇEK DEĞİL’
75 yaşında olduğunu, siyaset ismine ‘kahır da çektiğini, ikbal de gördüğünü’ anlatan Çiçek, şunları söylemiş oldu: “Üslup ve tartışma olarak bugün yaşadıklarımız hakikat değil… Bunu söylemeliyim. Bir ülkenin gelişmişliği yalnızca kişi başına düşen ulusal gelirle yahut bin şahsa kaç otomobil düştüğü ile ölçülmez. Müzakere, tartışma, diyalog kültürü, üslup da bir gelişmişlik göstergesidir.
Yalnızca siyasetçilerin değil, basının da önemli sorumlulukları var. Akşamları TV kanalları, güya horoz dövüşü sahneleri üzere… Daima tıpkı isimler… Tıpkı üslup… Tıpkı nakarat… Var olan tansiyon, daha da yükseliyor. Kimse kusura bakmasın…”
‘EN TEHLİKELİSİ SİYASİ CİNAYET LAFIDIR’
Siyasilere yönelik suikastlar olabileceğine tartışmalarına ait de konuşan Cemil Çiçek’in bu bahisteki görüşleri şöyleki: “Türkiye’nin epey sorunu varken, bu biçimdesine huzursuzluk yaratacak mevzuyu konuşmak yerine, ilgili makamlarla görüşüp, onlara bilgi vermek, siyaset açısından daha gerçek olurdu. 145 yıllık müddet ortasında Türkiye, demokratik arızaların çabucak hepsini yaşadı. Bunlardan biri de üslup sıkıntısıdır. Maalesef her bahiste üslup sorunu var. Lakin en tehlikelisi siyasi cinayet lafıdır… Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma başlatması yanlışsız olmuştur. Zira bu ithamları, dedikoduları ortaya çıkaracak, huzura kavuşturacak makam cumhuriyet savcılığıdır.
Siyasi cinayetlerden, neredeyse nasibini almamış, toplum bölümü kalmadı. Bu manada siyasi tarihimiz epey sabıkalı… Sabıka evrakı kabarık. bu biçimde bir ortamda, siyaset yapan insanların eskisinden daha fazla, kelamlarına dikkat etmeleri lazım. Bu ülkede, bu kadar siyasi cinayet işlenmişse, söyleyeceğiniz her kelam bir panik, endişe meydana getirir… Ne oluyoruz, nereye gidiyoruz denilir.”