Türkiye’de yaklaşık 30 yıldır ‘Akdeniz’in Deniz Ortamı ve Kıyı Bölgesi’nin Korunması Sözleşmesi’ kapsamında muhafaza altında olan caretta carettalar ve yeşil deniz kaplumbağaları, kuşağı tehlike altında olan çeşitler içinde.
Akdeniz kumsalları, caretta caretta ve yeşil deniz kaplumbağalarının en büyük yuvalama alanlarına konut sahipliği yapıyor.
Toplam 25 yuvalama kumsalının bulunduğu Türkiye’de, 9 yuvalama kumsalıyla Antalya birinci sırada yer alıyor.
Yüz binlerle söz edilen yavru sayıları, kuşağı tehlike altındaki bu tiplerle ilgili toplumda yanlış bir algıya da yol açabiliyor.
23 yıldır Akdeniz’in en büyüğü olan 30 kilometrelik Belek Deniz Kaplumbağaları Yuvalama Kumsalı’nda muhafaza faaliyetlerini üstüne alan Ekolojik Araştırmalar Derneği (EKAD), bu yılki raporunda, bu yanlış algı ve yumurta hali, yavru çıkışı ve denize ulaşımlarından daha sonra deniz kaplumbağalarının vefatına niye olan tüm unsurları sıraladı.
BİN YUMURTADAN 2 YAHUT 3’Ü ERİŞKİN OLABİLİYOR
Raporda, 1000 yumurtadan yalnızca 2 yahut 3’ünün erişkin birey olabildiği, yüz binlerle tabir edildiği üzere bu deniz kaplumbağalarının soyunun artmadığı vurgulandı.
KARA SÜRECİNDE YÜZDE 48’E YAKIN KAYIP OLUŞUYOR
EKAD Lideri Dr. Ali Fuat Canbolat, bir yuvada ortalama 80 yumurta bulunduğuna dikkat çekerek, yumurta basamağından denize ulaşıncaya kadarki kara sürecinde, yüzde 48’e yakın kayıp oluştuğunu kaydetti.
KARADA KAYIP niçinLERİ
Dr. Canbolat, kayıp niçinlerine ait şu tabirleri kullandı:
“Birincisi yuvada döllenmemiş yumurta kayıpları. İkincisi deniz suyu altında kalan yuvalar. Üçüncüsü tilki, köpek üzere hayvanlar tarafınca yuvadaki tahribat. Dördüncüsü kimi yavrular yuvada sıkışıp kalıyor. Beşincisi yuvadan çıkıp denize gitmeye çalışırken kuşlar ve yengeçler tarafınca avlanıyorlar. Altıncısı, Belek’te de önemli bir sorun olan karadaki ışıklandırmalar, deniz sanarak karadaki ışıklara yöneliyorlar ve ölen çok yavru oluyor. Bir öteki niye de kumsallara traktör yahut araçlarıyla girenler yuvaları eziyor. Bu yıl da yaşadığımız, otellere ilişkin yürüme bantlarının altında kalan yuvalar üzere insan faktörleri.”
DENİZLERDEKİ KAYIP YÜZDE 50
Bu yıl Belek kumsalı ile birlikte Manavgat-Kızılot kumsalında da bakılırsav aldıklarını anlatan Dr. Canbolat, iki kumsalda toplamda 6 bin yuvadan, 250 bini aşkın yavru caretta carettanın denizle buluşturulduğunu söylemiş oldu.
250 bin yavrunun denizle buluşması daha sonrasında asıl tehlikeli sürece girildiğine işaret eden Dr. Canbolat, yüzde 50’ye yakın kısmının da denizde yok olduğunu vurguladı.
Dr. Canbolat, dedi.
“250 BİN YAVRUDAN BİNİ ERİŞKİNLİĞE ULAŞABİLİYOR”
Bu yıl Belek ve Kızılot kıyılarındaki toplam 6 bin yuvada da 480 bin civarı yumurta oluştuğunu belirten Dr. Canbolat, şu kelamları kaydetti:
“Yaklaşık yüzde 52’sine denk gelen 250 bin ötüründaki yavru denize ulaşabildi. Yumurta sayısına göre binde 2 yahut 3 oranını dikkate aldığımızda, bunların yalnızca 960 ile 1440 içindeki yavru, erişkin bireye ulaşabilecek. Maalesef kimi beşerler ‘250 bin yavru denize ulaştı’ dediğimizde, bu hayvanların jenerasyonunun tehlike altında olmaktan kurtulduğu niyetine kapılıyor. meğer bahsetmiş olduğumiz tüm bu sebeplerden dolayı, denize ulaşabilen 250 bin yavrudan yalnızca 1000 civarındaki erişkinliğe ulayabiliyor. Ayrıyeten erişkin bireylerin de bir daha vefatına sebep olan biroldukça sorun bulunuyor. 250 bin yavru eşittir 250 bin yetişkin birey manasına gelmiyor.”
Akdeniz kumsalları, caretta caretta ve yeşil deniz kaplumbağalarının en büyük yuvalama alanlarına konut sahipliği yapıyor.
Toplam 25 yuvalama kumsalının bulunduğu Türkiye’de, 9 yuvalama kumsalıyla Antalya birinci sırada yer alıyor.
Yüz binlerle söz edilen yavru sayıları, kuşağı tehlike altındaki bu tiplerle ilgili toplumda yanlış bir algıya da yol açabiliyor.
23 yıldır Akdeniz’in en büyüğü olan 30 kilometrelik Belek Deniz Kaplumbağaları Yuvalama Kumsalı’nda muhafaza faaliyetlerini üstüne alan Ekolojik Araştırmalar Derneği (EKAD), bu yılki raporunda, bu yanlış algı ve yumurta hali, yavru çıkışı ve denize ulaşımlarından daha sonra deniz kaplumbağalarının vefatına niye olan tüm unsurları sıraladı.
BİN YUMURTADAN 2 YAHUT 3’Ü ERİŞKİN OLABİLİYOR
Raporda, 1000 yumurtadan yalnızca 2 yahut 3’ünün erişkin birey olabildiği, yüz binlerle tabir edildiği üzere bu deniz kaplumbağalarının soyunun artmadığı vurgulandı.
KARA SÜRECİNDE YÜZDE 48’E YAKIN KAYIP OLUŞUYOR
EKAD Lideri Dr. Ali Fuat Canbolat, bir yuvada ortalama 80 yumurta bulunduğuna dikkat çekerek, yumurta basamağından denize ulaşıncaya kadarki kara sürecinde, yüzde 48’e yakın kayıp oluştuğunu kaydetti.
KARADA KAYIP niçinLERİ
Dr. Canbolat, kayıp niçinlerine ait şu tabirleri kullandı:
“Birincisi yuvada döllenmemiş yumurta kayıpları. İkincisi deniz suyu altında kalan yuvalar. Üçüncüsü tilki, köpek üzere hayvanlar tarafınca yuvadaki tahribat. Dördüncüsü kimi yavrular yuvada sıkışıp kalıyor. Beşincisi yuvadan çıkıp denize gitmeye çalışırken kuşlar ve yengeçler tarafınca avlanıyorlar. Altıncısı, Belek’te de önemli bir sorun olan karadaki ışıklandırmalar, deniz sanarak karadaki ışıklara yöneliyorlar ve ölen çok yavru oluyor. Bir öteki niye de kumsallara traktör yahut araçlarıyla girenler yuvaları eziyor. Bu yıl da yaşadığımız, otellere ilişkin yürüme bantlarının altında kalan yuvalar üzere insan faktörleri.”
DENİZLERDEKİ KAYIP YÜZDE 50
Bu yıl Belek kumsalı ile birlikte Manavgat-Kızılot kumsalında da bakılırsav aldıklarını anlatan Dr. Canbolat, iki kumsalda toplamda 6 bin yuvadan, 250 bini aşkın yavru caretta carettanın denizle buluşturulduğunu söylemiş oldu.
250 bin yavrunun denizle buluşması daha sonrasında asıl tehlikeli sürece girildiğine işaret eden Dr. Canbolat, yüzde 50’ye yakın kısmının da denizde yok olduğunu vurguladı.
Dr. Canbolat, dedi.
“250 BİN YAVRUDAN BİNİ ERİŞKİNLİĞE ULAŞABİLİYOR”
Bu yıl Belek ve Kızılot kıyılarındaki toplam 6 bin yuvada da 480 bin civarı yumurta oluştuğunu belirten Dr. Canbolat, şu kelamları kaydetti:
“Yaklaşık yüzde 52’sine denk gelen 250 bin ötüründaki yavru denize ulaşabildi. Yumurta sayısına göre binde 2 yahut 3 oranını dikkate aldığımızda, bunların yalnızca 960 ile 1440 içindeki yavru, erişkin bireye ulaşabilecek. Maalesef kimi beşerler ‘250 bin yavru denize ulaştı’ dediğimizde, bu hayvanların jenerasyonunun tehlike altında olmaktan kurtulduğu niyetine kapılıyor. meğer bahsetmiş olduğumiz tüm bu sebeplerden dolayı, denize ulaşabilen 250 bin yavrudan yalnızca 1000 civarındaki erişkinliğe ulayabiliyor. Ayrıyeten erişkin bireylerin de bir daha vefatına sebep olan biroldukça sorun bulunuyor. 250 bin yavru eşittir 250 bin yetişkin birey manasına gelmiyor.”