kunteper
Member
AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde bir otelde düzenlenen “İş Dünyası ve STK Buluşması” programında yaptığı konuşmada, Rusya-Ukrayna savaşının sona ermesi için Türkiye’nin uğraşlarını her insanın gördüğünü söylemiş oldu.
Yıldırım, “Bizim sıkıntımız meşhur olmak değil bizim kaygımız canımızı yakan bu ateşin söndürülmesi. Ateşe en yakın biziz. Savaşın doğurduğu problemleri en düzgün biz biliriz. Suriye’de, Irak’ta Libya’da, Yemen’de meydana gelen iç karışıklıkların, savaşların bedelinin yalnızca orada yaşayanlara olmadığını biliyoruz. Bu savaşlar terörün de filizlendiği bölgeler haline geliyor. Bir yerde otorite kaybolursa orada istikrar, kardeşlik, gelişme olmaz. Bunun acı sonuçlarını 40 yıldır yaşayan bir ülkeyiz.”
Yıldırım şöyleki devam etti: “Hedefimiz dünyanın parmakla gösterilen ülkeleri ortasına Türkiye’yi sokmak. Buna fazlaca yakınız. Ancak bir şeye gereksinimimiz var. Çok uyanık olacağız. Birliğimizi, kardeşliğimizi, birlikteliğimizi bozmaya çalışanlara fırsat vermeyeceğiz. Bölücü terör örgütünü, FETÖ’cü, terör örgütlerine müzaheret gösteren, onlarla empati yapanlara asla geçit vermeyeceğiz. Bu acı deneyimlerin bize büyük maliyeti olduğunu daima birlikte yaşadık, gördük. Ülkemizin tekrar bu kaosa, bu karanlığa, bu istikrarsızlığa dönmesine müsaade vermeyeceğiz. Bunu da bir arada başaracağız.”
Yıldırım, Türkiye’nin kuvvetli bir ülke olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ prensibi bizim gelecekte de şiarımız olacak. Savaşmak kolay. Savaşınca, savaşı kazanan kimse var mı? Bu savaştan (Ukrayna-Rusya) bir kazanan mı çıkacağını zannediyorsunuz? Kan var, gözyaşı var, hüsran var bak buradan bir şey çıkmaz. Düşünün Rusya’nın bütün iktisadı altüst oldu, bütün tertibi altüst oldu. Ukrayna’nın keza tıpkı. Bizim bütün bölge, bütün insanlık bedelini ödüyor. Türkiye Türkiye’den ibaret değil arkadaşlar. Türkiye’nin gözünün içine bakan, kulağını dikmiş 2 milyar insan var etrafımızda. Kafkaslar’da, Balkanlar’da, Orta Asya’da, Orta Doğu’daki insanların gözü kulağı Türkiye’de, bu kadar büyük bir umut bağlamışlar. bu biçimde bizim sağlam durmamız gerekiyor. Kurallar ne olursa olsun moralimizi bozmadan ebediyen ileri gitmeliyiz. İçeride birbirimizle uğraşarak gücümüzü tüketmeyeceğiz.” (AA)
Yıldırım, “Bizim sıkıntımız meşhur olmak değil bizim kaygımız canımızı yakan bu ateşin söndürülmesi. Ateşe en yakın biziz. Savaşın doğurduğu problemleri en düzgün biz biliriz. Suriye’de, Irak’ta Libya’da, Yemen’de meydana gelen iç karışıklıkların, savaşların bedelinin yalnızca orada yaşayanlara olmadığını biliyoruz. Bu savaşlar terörün de filizlendiği bölgeler haline geliyor. Bir yerde otorite kaybolursa orada istikrar, kardeşlik, gelişme olmaz. Bunun acı sonuçlarını 40 yıldır yaşayan bir ülkeyiz.”
Yıldırım şöyleki devam etti: “Hedefimiz dünyanın parmakla gösterilen ülkeleri ortasına Türkiye’yi sokmak. Buna fazlaca yakınız. Ancak bir şeye gereksinimimiz var. Çok uyanık olacağız. Birliğimizi, kardeşliğimizi, birlikteliğimizi bozmaya çalışanlara fırsat vermeyeceğiz. Bölücü terör örgütünü, FETÖ’cü, terör örgütlerine müzaheret gösteren, onlarla empati yapanlara asla geçit vermeyeceğiz. Bu acı deneyimlerin bize büyük maliyeti olduğunu daima birlikte yaşadık, gördük. Ülkemizin tekrar bu kaosa, bu karanlığa, bu istikrarsızlığa dönmesine müsaade vermeyeceğiz. Bunu da bir arada başaracağız.”
Yıldırım, Türkiye’nin kuvvetli bir ülke olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ prensibi bizim gelecekte de şiarımız olacak. Savaşmak kolay. Savaşınca, savaşı kazanan kimse var mı? Bu savaştan (Ukrayna-Rusya) bir kazanan mı çıkacağını zannediyorsunuz? Kan var, gözyaşı var, hüsran var bak buradan bir şey çıkmaz. Düşünün Rusya’nın bütün iktisadı altüst oldu, bütün tertibi altüst oldu. Ukrayna’nın keza tıpkı. Bizim bütün bölge, bütün insanlık bedelini ödüyor. Türkiye Türkiye’den ibaret değil arkadaşlar. Türkiye’nin gözünün içine bakan, kulağını dikmiş 2 milyar insan var etrafımızda. Kafkaslar’da, Balkanlar’da, Orta Asya’da, Orta Doğu’daki insanların gözü kulağı Türkiye’de, bu kadar büyük bir umut bağlamışlar. bu biçimde bizim sağlam durmamız gerekiyor. Kurallar ne olursa olsun moralimizi bozmadan ebediyen ileri gitmeliyiz. İçeride birbirimizle uğraşarak gücümüzü tüketmeyeceğiz.” (AA)