Venole
Active member
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ümit Serdar, kestane çiçeği çayıyla ilgili 3 yıllık bir laboratuvar araştırması yaptıklarını söylemiş oldu.
OMÜ Mühendislik Fakültesi ile Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Kısmı’nın de araştırmaya dayanak verdiğini belirten Serdar, sonuçları Tarım ve Orman Bakanlığı’na ilettiklerini belirtti.
‘KESTANE TIBBİ BİTKİ OLDU’
Serdar, “Yaptığımız araştırma kararında kestane çiçeği çayında antioksidan ölçüsü kestane balına göre 50 kat yüksek çıktı. Biz araştırmamızın sonuçlarını, Tarım ve Orman Bakanlığı’na illettik ve kestane artık tıbbi bitki pozisyonuna geçti. Kestane artık yalnızca orman bitkisi değil, bununla birlikte tıbbi bitki oldu. Biz kestane çiçeği çayının üretilmesi için üreticilerle toplantılar yaptık. Fatsa Ziraat Odası kestane çiçeğine sahip çıkarak bunu çay haline getirdi” diye konuştu.
Prof. Dr. Serdar, kestane ağaçlarının mayıs ve haziran ayında çiçek açtığına işaret ederek, şöyleki devam etti:
“Çiçeklenme bittikten daha sonra erkek çiçek püskülleri yere dökülüyor. Çiçek püskülleri yerden toplanır. Ihlamur üzere koldan yahut ağaçtan toplanmaya bile gerek yok. ötürüyla epeyce kolay bir süreç. Yerden bunu toplamak için de ağaç etrafına mayıs ve haziran periyotları için file serilebilir. Toplanması fazlaca kolay fakat yağmur suyuyla temas etmeden bir an evvel toplanması gerekiyor. Topladıktan daha sonra kurutuluyor. daha sonra ince kıyımlar yaparak çay haline getirip kullanabiliyoruz.”
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ KORUYOR
Türkiye’nin biroldukça yerinde kestane ormanları olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Serdar, şunları kaydetti:
“Kestane çiçeği insanların bağışıklık sistemini koruyor. Tüm dünya yeni tip koranavirüs salgını ile uğraş ediyor. Herkes olağan ki aşı yaptırmalı lakin bağışıklık sistemini korumak için de günde bir adet kestane çiçeği çayı tüketmeli. Sıhhat açısından kesinlikle bunu tüketmemiz ve yaygınlaştırmamız gerekiyor. Zira kestane balına bakılırsa 50 kat antioksidan üretiyor. Karadeniz ormanlarında yetişen kestane ağacının artı özellikleri var. Zira çiçekleri uzun kökenli, poleni epeyce bol boldır. Ege bölgesinde farklı çiçek yapısına sahip.
‘KESTANE BALI ÜRETİMİNE DE HİÇBİR ZİYANI YOK’
Kestane çiçeği çayının kestane balı üretimine de hiç bir ziyanı yok. Zira ağaçtan toplamıyoruz. Ağaçların çiçeklenmesine, tozlanmasına ve döllenmesine bir ziyanı yok. Tüm süreç bitiyor yani arılar çiçekten alacağını alıyor ve en sonunda yere dökülen çiçekleri biz en kısa müddette yerden toplayıp ve kurutuyoruz. Şayet birkaç hafta yerde beklerse faydalı olma özelliği azalıyor. hiç bir süreç yapmadan yalnızca kurutup çay haline getiriyoruz.”
Fatsa Ziraat Odası Lideri Haydar Gürsu ise iki üniversite ve üç fakültenin araştırması kararında kestane çiçeği çayının insanlara büyük faydası olduğunu gördüklerini aktardı.
OMÜ Mühendislik Fakültesi ile Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Kısmı’nın de araştırmaya dayanak verdiğini belirten Serdar, sonuçları Tarım ve Orman Bakanlığı’na ilettiklerini belirtti.
‘KESTANE TIBBİ BİTKİ OLDU’
Serdar, “Yaptığımız araştırma kararında kestane çiçeği çayında antioksidan ölçüsü kestane balına göre 50 kat yüksek çıktı. Biz araştırmamızın sonuçlarını, Tarım ve Orman Bakanlığı’na illettik ve kestane artık tıbbi bitki pozisyonuna geçti. Kestane artık yalnızca orman bitkisi değil, bununla birlikte tıbbi bitki oldu. Biz kestane çiçeği çayının üretilmesi için üreticilerle toplantılar yaptık. Fatsa Ziraat Odası kestane çiçeğine sahip çıkarak bunu çay haline getirdi” diye konuştu.
Prof. Dr. Serdar, kestane ağaçlarının mayıs ve haziran ayında çiçek açtığına işaret ederek, şöyleki devam etti:
“Çiçeklenme bittikten daha sonra erkek çiçek püskülleri yere dökülüyor. Çiçek püskülleri yerden toplanır. Ihlamur üzere koldan yahut ağaçtan toplanmaya bile gerek yok. ötürüyla epeyce kolay bir süreç. Yerden bunu toplamak için de ağaç etrafına mayıs ve haziran periyotları için file serilebilir. Toplanması fazlaca kolay fakat yağmur suyuyla temas etmeden bir an evvel toplanması gerekiyor. Topladıktan daha sonra kurutuluyor. daha sonra ince kıyımlar yaparak çay haline getirip kullanabiliyoruz.”
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ KORUYOR
Türkiye’nin biroldukça yerinde kestane ormanları olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Serdar, şunları kaydetti:
“Kestane çiçeği insanların bağışıklık sistemini koruyor. Tüm dünya yeni tip koranavirüs salgını ile uğraş ediyor. Herkes olağan ki aşı yaptırmalı lakin bağışıklık sistemini korumak için de günde bir adet kestane çiçeği çayı tüketmeli. Sıhhat açısından kesinlikle bunu tüketmemiz ve yaygınlaştırmamız gerekiyor. Zira kestane balına bakılırsa 50 kat antioksidan üretiyor. Karadeniz ormanlarında yetişen kestane ağacının artı özellikleri var. Zira çiçekleri uzun kökenli, poleni epeyce bol boldır. Ege bölgesinde farklı çiçek yapısına sahip.
‘KESTANE BALI ÜRETİMİNE DE HİÇBİR ZİYANI YOK’
Kestane çiçeği çayının kestane balı üretimine de hiç bir ziyanı yok. Zira ağaçtan toplamıyoruz. Ağaçların çiçeklenmesine, tozlanmasına ve döllenmesine bir ziyanı yok. Tüm süreç bitiyor yani arılar çiçekten alacağını alıyor ve en sonunda yere dökülen çiçekleri biz en kısa müddette yerden toplayıp ve kurutuyoruz. Şayet birkaç hafta yerde beklerse faydalı olma özelliği azalıyor. hiç bir süreç yapmadan yalnızca kurutup çay haline getiriyoruz.”
Fatsa Ziraat Odası Lideri Haydar Gürsu ise iki üniversite ve üç fakültenin araştırması kararında kestane çiçeği çayının insanlara büyük faydası olduğunu gördüklerini aktardı.