kunteper
Member
MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, MHP’nin TBMM’deki küme toplantısında konuştu. Ukrayna krizinde bütün tarafları eleştiren Bahçeli, ‘Geççek’ polemiğinde kendisinin bugün yapacağı ‘muhtemel’ küme konuşmasını taklit eden DÜZGÜN Parti Avanos İlçe Lideri Gökçen Aker’e de isim vermeden, “Başkası Olma Kendin Ol” müziğini önerdi. Tarkan’ın, ‘Türkçü’ amcası Fethi Tevetoğlu’nu anarak, “Tarkan’dan muhalif çıkaramazsınız” dedi.
Bahçeli’nin açıklamaları şöyleki:
ŞUŞA BEYANNAMESİ, TÜRK MİLLETİ’NİN ORTAK İRADE TEZAHÜRÜDÜR: Türk’ün damarına basanlar hezimetle tanıştılar. Türk Milleti’nin tek yürek olması zalimlere unutamayacak bir ders vermiştir. Bir elin nesi var ise iki elin gücü olduğu dünyaya gösterildi. Hocalı Türk’tür, Dağlık Karabağ Türk’tür. Bir kez kalkan bayrak asla inmeyecektir. Ankara-Bakü beraberliğini, stratejik bir müttefiklik hukuku ile resmileştiren Şuşa Beyannamesi, Türk Milleti’nin ortak irade tezahürüdür. 3 Şubat 2022’de kabulü ile resmileşmesi temin edilmiştir. Biz hiç kimselerle savaşalım, küselim, düşman olalım demiyoruz. İstikrarlı hal umuyoruz. Türklüğün bağımsızlık haklarına ön kuralsız hürmet bekliyoruz.
ABD VE RUSYA’NIN ARAYIŞLARI AHLAKİ DEĞİL: Rusya-Ukrayna içindeki yüksek tansiyon boyut değiştirmektedir. Rusya-Ukrayna hududunda düşük tonlu çatışmaların yaşandığı, sivillerin tahliye edildiği anlaşılmaktadır. Putin, tahlil ortamının yeşerebilmesi için bu iki bölgeye Minsk çerçevesinde özel statü verilmesi gerektiğini savunmuştur. Bu durum, Ukrayna’nın doğusunda da bölünmesinden öbür bir manaya gelmeyecektir. Hem ABD tıpkı vakitte Rusya, barış ve istikrara hizmetten ne yazık ki uzaklara savrulmuşlardır. Biden, bir istikametiyle Ukrayna’nın egemenlik haklarını da zedelemiştir. MHP olarak mümkün bir savaşı katiyen hakikat bulmuyor, kimsenin bu cinayet teşebbüsüne ortak olmamasını temenni ediyoruz. ABD ile Rusya’nın bu savaş ihtimali üzerinde nüfuz alanlarını genişletme arayışları, tehdit altındaki ülkelere daha da yerleşme siyasetleri, adil, adalet ve ahlak ölçütleriyle bütünüyle karşıttır.
İBB LİDERİ MÜNİH’TE NE ARIYOR? İstanbul Belediye Lideri Münih’te hangi sıfat, bakılırsavle yer almıştır. Bu şahıs ne arıyor Münih’te. Neyin lobi çalışmasını yapıyor. Açık açık Türk demokrasisinin yetersizliğinden bahsetmiş. İstanbul’un demokrasiye aç olduğunu, Türkiye’de demokrasinin sakatlandığını, Avrupa kıymetlerine hasretin arttığını tabir etmiş. İstanbul Belediye Lideri hiç utanmadan, Türkiye’yi kötülemiştir. Cem Özdemir isimli şarlatanla fotoğraf çektirip kucaklaşması soysuzluğun ete kemiğe bürünmesidir. Türkiye karşısı ile birliktece gülücükler saçmak PKK ile buluşmak demektir. İstanbul demokrasiye aç olsaydı, Münih’in yolunu sıkıntı bulurdun. Türkiye’de demokrasi sakat olsaydı, belediye başkanlığı koltuğuna oturmayı rüyanda görürdün. Ümit ediyorum ki bu vefasızlığın karşılıksız ve cezasız bırakılmayacağı da kesinlikle görülecektir.
EN SİVRİ ÇIKIŞI SEROK AHMET YAPTI: HDP’lilerin periyodik olarak lisana getirdiği tehditvari beyanları, zilletin öteki ortaklarını uyarmış, masanın altındaki bölücü köstebeğin sisli yüz çizgisinin netleşmesini sağlamıştır. 12 Şubat yuvarlak masa toplantısı konusunda en sivri çıkışı, Serok Ahmet yapmıştır. Serok’un akıl sıhhati ile ilgili önemli telaşlar taşıdığını, karantina altına alınması gerektiğini düşünüyorum. Yazık olacak Serok’a, bu gidişle sefil düşecek. Tedavilere yanıt vermeye acıklı hallere düşecek. Burası Türk ve Türkmen diyarıdır lakin Serok Ahmet’in bu diyarla bağı kopalı fazlaca olmuştur. Onların sofrası Halil İbrahim Sofrası, bizim soframız da kurtlar sofrasıymış. Hüsran ve zillet masası olduğunu milletimiz görüyor. Bizim soframızın kurtlar sofrası olduğuna gelince. Kurtların olduğu yerde kurtlar sofrası kurulur. Kurdun gözünü kan bürüdü mü Kobani’ye kaçmakla bile kurtulamaz Serok Ahmet. (Davutoğlu’nun Bahçeli’ye yönelik, “28 Şubat’tan bahsetmesi gereken son kişidir” kelamlarına karşılık olarak) 28 Şubat iddianı belgelendiremezsen müfteriliği, müflisliğin en ileri, en tepe ismi olarak anılacaksın.
OBURU OLMA KENDİN OL’A KULAK VERSİNLER: Tarkan bir müzik kelamı yazıp bunu seslendirdi. Sıkıntı bakmak değil, görmek. Tarkan geçecek diyor, bunu da Anadolu’da yaygın bir ağız şivesi ile söylüyor. olağan olarak geçecek, zillet geçecek, salgın geçecek, terör geçecek, sıkıntılar bitecek, buna da az kaldığı görülecek. 6 sayısına dikkat buyurunuz. Bu sayısı zıdda çevirince 9 sayısı ortaya çıkar. Problem bakmak değil görmek. Altıyı çevirip 9 sayısına bakınca gördüğümüz huzurdur, havaya kaldırılan 9 tuğdur, 9 ışıktır. Cumhur İttifakı’nın açık orta önde geçeceğini simgesidir. Hakikaten, birçok gitmiş azı kalmıştır. Tarkan müzik kelamlarıyla Covid’i kastettiğini söylüyor, ‘hayır’ diyorlar, ‘iktidarı kastettin’. Tarkan’dan zilletin Tarzanı çıkartılamaz. Kuşkuları provoke etmenin yararı yoktur. Her şey geçer, kaldı ki ömür geçiyor, Allah bizlere sırat köprüsünden geçmeyi nasip eylesin. Geçmeyecek olan şeyler de vardır. İhanetin sızısı geçmez, makus kelamın yarası geçmez, şehitlerimizin acısı geçmez, uğraşın sıcaklığı geçmez. Bilhassa bu haftaki konuşmanın geçtiğimiz günlerde provasını yapanlar, müzik kelamlarını beka problemine bağlayacağımı söyleyenler artık dağılabilirler. Kendilerini fazlaca zorlamasınlar, kişiliği olmayanların diğerini taklitle vakit geçireceklerini akıllarından çıkarmasınlar. Tarkan’dan muhalif figür elde etme peşine düşenler, evvel onun ‘Kıl Oldum Abi’ ya da ‘Başkası Olma Kendin Ol’ müziğine kulak versinler. (HABER MERKEZİ)
Bahçeli’nin açıklamaları şöyleki:
ŞUŞA BEYANNAMESİ, TÜRK MİLLETİ’NİN ORTAK İRADE TEZAHÜRÜDÜR: Türk’ün damarına basanlar hezimetle tanıştılar. Türk Milleti’nin tek yürek olması zalimlere unutamayacak bir ders vermiştir. Bir elin nesi var ise iki elin gücü olduğu dünyaya gösterildi. Hocalı Türk’tür, Dağlık Karabağ Türk’tür. Bir kez kalkan bayrak asla inmeyecektir. Ankara-Bakü beraberliğini, stratejik bir müttefiklik hukuku ile resmileştiren Şuşa Beyannamesi, Türk Milleti’nin ortak irade tezahürüdür. 3 Şubat 2022’de kabulü ile resmileşmesi temin edilmiştir. Biz hiç kimselerle savaşalım, küselim, düşman olalım demiyoruz. İstikrarlı hal umuyoruz. Türklüğün bağımsızlık haklarına ön kuralsız hürmet bekliyoruz.
ABD VE RUSYA’NIN ARAYIŞLARI AHLAKİ DEĞİL: Rusya-Ukrayna içindeki yüksek tansiyon boyut değiştirmektedir. Rusya-Ukrayna hududunda düşük tonlu çatışmaların yaşandığı, sivillerin tahliye edildiği anlaşılmaktadır. Putin, tahlil ortamının yeşerebilmesi için bu iki bölgeye Minsk çerçevesinde özel statü verilmesi gerektiğini savunmuştur. Bu durum, Ukrayna’nın doğusunda da bölünmesinden öbür bir manaya gelmeyecektir. Hem ABD tıpkı vakitte Rusya, barış ve istikrara hizmetten ne yazık ki uzaklara savrulmuşlardır. Biden, bir istikametiyle Ukrayna’nın egemenlik haklarını da zedelemiştir. MHP olarak mümkün bir savaşı katiyen hakikat bulmuyor, kimsenin bu cinayet teşebbüsüne ortak olmamasını temenni ediyoruz. ABD ile Rusya’nın bu savaş ihtimali üzerinde nüfuz alanlarını genişletme arayışları, tehdit altındaki ülkelere daha da yerleşme siyasetleri, adil, adalet ve ahlak ölçütleriyle bütünüyle karşıttır.
İBB LİDERİ MÜNİH’TE NE ARIYOR? İstanbul Belediye Lideri Münih’te hangi sıfat, bakılırsavle yer almıştır. Bu şahıs ne arıyor Münih’te. Neyin lobi çalışmasını yapıyor. Açık açık Türk demokrasisinin yetersizliğinden bahsetmiş. İstanbul’un demokrasiye aç olduğunu, Türkiye’de demokrasinin sakatlandığını, Avrupa kıymetlerine hasretin arttığını tabir etmiş. İstanbul Belediye Lideri hiç utanmadan, Türkiye’yi kötülemiştir. Cem Özdemir isimli şarlatanla fotoğraf çektirip kucaklaşması soysuzluğun ete kemiğe bürünmesidir. Türkiye karşısı ile birliktece gülücükler saçmak PKK ile buluşmak demektir. İstanbul demokrasiye aç olsaydı, Münih’in yolunu sıkıntı bulurdun. Türkiye’de demokrasi sakat olsaydı, belediye başkanlığı koltuğuna oturmayı rüyanda görürdün. Ümit ediyorum ki bu vefasızlığın karşılıksız ve cezasız bırakılmayacağı da kesinlikle görülecektir.
EN SİVRİ ÇIKIŞI SEROK AHMET YAPTI: HDP’lilerin periyodik olarak lisana getirdiği tehditvari beyanları, zilletin öteki ortaklarını uyarmış, masanın altındaki bölücü köstebeğin sisli yüz çizgisinin netleşmesini sağlamıştır. 12 Şubat yuvarlak masa toplantısı konusunda en sivri çıkışı, Serok Ahmet yapmıştır. Serok’un akıl sıhhati ile ilgili önemli telaşlar taşıdığını, karantina altına alınması gerektiğini düşünüyorum. Yazık olacak Serok’a, bu gidişle sefil düşecek. Tedavilere yanıt vermeye acıklı hallere düşecek. Burası Türk ve Türkmen diyarıdır lakin Serok Ahmet’in bu diyarla bağı kopalı fazlaca olmuştur. Onların sofrası Halil İbrahim Sofrası, bizim soframız da kurtlar sofrasıymış. Hüsran ve zillet masası olduğunu milletimiz görüyor. Bizim soframızın kurtlar sofrası olduğuna gelince. Kurtların olduğu yerde kurtlar sofrası kurulur. Kurdun gözünü kan bürüdü mü Kobani’ye kaçmakla bile kurtulamaz Serok Ahmet. (Davutoğlu’nun Bahçeli’ye yönelik, “28 Şubat’tan bahsetmesi gereken son kişidir” kelamlarına karşılık olarak) 28 Şubat iddianı belgelendiremezsen müfteriliği, müflisliğin en ileri, en tepe ismi olarak anılacaksın.
OBURU OLMA KENDİN OL’A KULAK VERSİNLER: Tarkan bir müzik kelamı yazıp bunu seslendirdi. Sıkıntı bakmak değil, görmek. Tarkan geçecek diyor, bunu da Anadolu’da yaygın bir ağız şivesi ile söylüyor. olağan olarak geçecek, zillet geçecek, salgın geçecek, terör geçecek, sıkıntılar bitecek, buna da az kaldığı görülecek. 6 sayısına dikkat buyurunuz. Bu sayısı zıdda çevirince 9 sayısı ortaya çıkar. Problem bakmak değil görmek. Altıyı çevirip 9 sayısına bakınca gördüğümüz huzurdur, havaya kaldırılan 9 tuğdur, 9 ışıktır. Cumhur İttifakı’nın açık orta önde geçeceğini simgesidir. Hakikaten, birçok gitmiş azı kalmıştır. Tarkan müzik kelamlarıyla Covid’i kastettiğini söylüyor, ‘hayır’ diyorlar, ‘iktidarı kastettin’. Tarkan’dan zilletin Tarzanı çıkartılamaz. Kuşkuları provoke etmenin yararı yoktur. Her şey geçer, kaldı ki ömür geçiyor, Allah bizlere sırat köprüsünden geçmeyi nasip eylesin. Geçmeyecek olan şeyler de vardır. İhanetin sızısı geçmez, makus kelamın yarası geçmez, şehitlerimizin acısı geçmez, uğraşın sıcaklığı geçmez. Bilhassa bu haftaki konuşmanın geçtiğimiz günlerde provasını yapanlar, müzik kelamlarını beka problemine bağlayacağımı söyleyenler artık dağılabilirler. Kendilerini fazlaca zorlamasınlar, kişiliği olmayanların diğerini taklitle vakit geçireceklerini akıllarından çıkarmasınlar. Tarkan’dan muhalif figür elde etme peşine düşenler, evvel onun ‘Kıl Oldum Abi’ ya da ‘Başkası Olma Kendin Ol’ müziğine kulak versinler. (HABER MERKEZİ)