kunteper
Member
Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi, ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırılmış olan terör örgütü PKK’nın başkanı Abdullah Öcalan için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) “umut hakkı” sonucu ile ilgili Türkiye’den ne cins adımlar atıldığı konusunda bilgi istedi.
Bakanlar Komitesi, 30 Kasım-2 Aralık tarihlerinde yaptığı görüşmede, Öcalan ile bir arada Türkiye’deki öbür ağırlaştırılmış ömür uzunluğu mahpus cezasına mahkum olan Hayati Kaytan, Emin Gurban ve Civan Boltan hakkında verilen AİHM kararlarını görüştü.
AİHM’İN 4 MÜRACAATLA İLGİLİ VERDİĞİ ‘‘UMUT HAKKI” KARARLARI NEDİR
AİHM, Öcalan ile ilgili 18 Mart 2014 tarihinde verdiği kararda, ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasının ömür uzunluğu sürdürüleceğine dair düzenlemelerin azap yasağına karşıt olduğu tespitinde bulunarak, bu mevzuda yasal düzenlemelerin getirilmesi gerektiğine hükmetmişti.
Bu karardan daha sonra Kaytan, Gurban ve Boltan davalarında da AİHM’in birebir istikamette karar vermesinin akabinde bu müracaatlar tek belge olarak Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi’nde izleme sürecine alındı ve Türkiye’nin kararların gereğini yerine getirmesi istendi.
AİHM’in “umut hakkına” mevzu olan ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası ile ilgili olarak, sonucun gereklerinin bugüne kadar hiç bir biçimde yerine getirilmediği tespitinde bulunan Komite, ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasının muhakkak bir minimum müddetin akabinde gözden geçirilmesine dair inceleme sistemi için yasal ve öbür kâfi önlemlerin gecikmeksizin yerine getirilmesi gerektiği davetinde bulundu.
TÜRKİYE’DEN İSTENEN BİLGİ NE
Euronews’in haberine nazaran Türkiye tarafınca kendilerine öngörülen önlemler hakkında kâfi bilgi verilmediği görüşünü lisana getiren Komite, Türkiye’ye daha fazla gecikmeden mevcut yasal çerçeveyi AİHM tarafınca belirlenen standartlara uygun hale getirmek için gerekli önlemleri kabul etmesi davetinde bulundu.
Türkiye’ye öteki üye devletlerce kabul edilen ıslahatların yeterli örneklerinden ilham almak için davet yapılan Komite sonucunda, ayrıyeten halihazırda indirilemez ve inceleme imkanı olmayan müebbet mahpus cezasına çarptırılmış olup tutuklu bulunan şahısların sayısı hakkında bilgi istenerek, Türkiye’nin bu ayrıntıları 2022 yılı Eylül ayında kadar sunması talep edildi.
Bakanlar Komitesi, 30 Kasım-2 Aralık tarihlerinde yaptığı görüşmede, Öcalan ile bir arada Türkiye’deki öbür ağırlaştırılmış ömür uzunluğu mahpus cezasına mahkum olan Hayati Kaytan, Emin Gurban ve Civan Boltan hakkında verilen AİHM kararlarını görüştü.
AİHM’İN 4 MÜRACAATLA İLGİLİ VERDİĞİ ‘‘UMUT HAKKI” KARARLARI NEDİR
AİHM, Öcalan ile ilgili 18 Mart 2014 tarihinde verdiği kararda, ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasının ömür uzunluğu sürdürüleceğine dair düzenlemelerin azap yasağına karşıt olduğu tespitinde bulunarak, bu mevzuda yasal düzenlemelerin getirilmesi gerektiğine hükmetmişti.
Bu karardan daha sonra Kaytan, Gurban ve Boltan davalarında da AİHM’in birebir istikamette karar vermesinin akabinde bu müracaatlar tek belge olarak Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi’nde izleme sürecine alındı ve Türkiye’nin kararların gereğini yerine getirmesi istendi.
AİHM’in “umut hakkına” mevzu olan ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası ile ilgili olarak, sonucun gereklerinin bugüne kadar hiç bir biçimde yerine getirilmediği tespitinde bulunan Komite, ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasının muhakkak bir minimum müddetin akabinde gözden geçirilmesine dair inceleme sistemi için yasal ve öbür kâfi önlemlerin gecikmeksizin yerine getirilmesi gerektiği davetinde bulundu.
TÜRKİYE’DEN İSTENEN BİLGİ NE
Euronews’in haberine nazaran Türkiye tarafınca kendilerine öngörülen önlemler hakkında kâfi bilgi verilmediği görüşünü lisana getiren Komite, Türkiye’ye daha fazla gecikmeden mevcut yasal çerçeveyi AİHM tarafınca belirlenen standartlara uygun hale getirmek için gerekli önlemleri kabul etmesi davetinde bulundu.
Türkiye’ye öteki üye devletlerce kabul edilen ıslahatların yeterli örneklerinden ilham almak için davet yapılan Komite sonucunda, ayrıyeten halihazırda indirilemez ve inceleme imkanı olmayan müebbet mahpus cezasına çarptırılmış olup tutuklu bulunan şahısların sayısı hakkında bilgi istenerek, Türkiye’nin bu ayrıntıları 2022 yılı Eylül ayında kadar sunması talep edildi.