kunteper
Member
Gazeteci Murat Ehil, ‘Ankara da yanıyor: kabine bir gidiyor, bir geliyor’ başlıklı yazısında kabinedeki muhtemel değişiklikleri kaleme aldı. “Ege ve Akdeniz’deki ormanlar yanıyor, konutlar, köyler yok oluyor, canlar gidiyor. Ankara’daki yangınsa siyasi; orada da koltuklar bir gidiyor, bir geliyor. Marmaris’te beşerler yangın tehdidi altındayken itfaiye, cankurtaran trafiğini konvoyuyla kesip otobüsten çay paketleri atmasıyla reaksiyon toplayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, acısını kabine üyelerinden çıkarabilir. görüşmeden kimileri başı önde çıkabilir” diyen Murat Yetkin’in yazısından bir kısım şu biçimde:
“Kabine değişse ne olacak? Erdoğan’ın dediği oluyor” söylemiş olduğinizi duyar üzereyim. Haklısınız. Kabine değişikliğinin Erdoğan’ın siyaset üslubunda bir değişikliğe yol açacağına pek inanan yok; bir kaç isim haricinde pek bir tartıları da yok. Ancak artık paylaşacaklarımız değişen iktidar istikrarlarını ve gidişatı anlamak bakımından faydalı.
esasen koltuklarını kaybedecekler yalnızca kabine üyeleriyle hudutlu olacak üzere görünmüyor. Yalnızca kimi bakan yardımcıları ve yüksek bürokratlarla da. AK Parti MHP içinde giderek daha önemli hususlara sıçrayan çelişkiler, ya da diğer deyişle pazarlıklar artık gözle görünür, elle tutulur biçimde geliyor.
O hususa da değineceğiz fakat evvel kabineye bakalım.
Ulusal Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, geçtiğimiz günler ortasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a istifasını verdiği, Erdoğan’ın da bunu kabul ettiğini yakın etrafıyla paylaşmış durumda. Münasebet yalnızca Selçuk’un giderek hiç bir söylemiş olduğini yaptıramaz hale gelmesi değil. Malum, kovit salgını niçiniyle okulların 6 Eylül’de açılacağını söylemesine rağmen çabucak hemen Erdoğan’dan bir karar çıkmadı. Selçuk’un nazaranvden ayrılma münasebetleri içinde Bakanlık ortasındaki tarikat ve cemaat engellemelerini aşamaması ve kimi yolsuzluk savlarının üstüne gitmesinin AK Parti teşkilatlarında rahatsızlığa yol açmasının da olduğu konuşuluyor.
Sedat Peker’in görüntü argümanlarıyla gaye aldığı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Erdoğan’ın Cumhur İttifakı ortağı MHP önderi Devlet Bahçeli’nin açık takviyesiyle şimdilik yerinde görünüyor. Kurban Bayramı akabinde, tıpkı geçen sene olduğu üzere bir daha tırmanışa geçen kovit salgının faturası ise bu kez Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca’ya çıkabilir.
Güvendiğim bir kaynak, “Şimdi herkes yangınlardan bilecek” dedi; “Ana yangınlar olmasaydı tahminen de bugünlerde bakılırsavden akınmış olabilirdi”. Bunu Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli için söylemiş oldu. Ankara siyasetiyle ilgilenen çabucak herkes Pakdemirli’ye gidici gözle bakıyor. Bakanlık ortasında -yukarıdan ihtarlara rağmen- önleyemediği bir takımlaşma ve birtakım orman topraklarının tahsisi dahil argümanlarla kalması esasen Erdoğan’a daha epey ziyan verecek üzere.
YAZININ TAMAMI
“Kabine değişse ne olacak? Erdoğan’ın dediği oluyor” söylemiş olduğinizi duyar üzereyim. Haklısınız. Kabine değişikliğinin Erdoğan’ın siyaset üslubunda bir değişikliğe yol açacağına pek inanan yok; bir kaç isim haricinde pek bir tartıları da yok. Ancak artık paylaşacaklarımız değişen iktidar istikrarlarını ve gidişatı anlamak bakımından faydalı.
esasen koltuklarını kaybedecekler yalnızca kabine üyeleriyle hudutlu olacak üzere görünmüyor. Yalnızca kimi bakan yardımcıları ve yüksek bürokratlarla da. AK Parti MHP içinde giderek daha önemli hususlara sıçrayan çelişkiler, ya da diğer deyişle pazarlıklar artık gözle görünür, elle tutulur biçimde geliyor.
O hususa da değineceğiz fakat evvel kabineye bakalım.
Ulusal Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, geçtiğimiz günler ortasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a istifasını verdiği, Erdoğan’ın da bunu kabul ettiğini yakın etrafıyla paylaşmış durumda. Münasebet yalnızca Selçuk’un giderek hiç bir söylemiş olduğini yaptıramaz hale gelmesi değil. Malum, kovit salgını niçiniyle okulların 6 Eylül’de açılacağını söylemesine rağmen çabucak hemen Erdoğan’dan bir karar çıkmadı. Selçuk’un nazaranvden ayrılma münasebetleri içinde Bakanlık ortasındaki tarikat ve cemaat engellemelerini aşamaması ve kimi yolsuzluk savlarının üstüne gitmesinin AK Parti teşkilatlarında rahatsızlığa yol açmasının da olduğu konuşuluyor.
Sedat Peker’in görüntü argümanlarıyla gaye aldığı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Erdoğan’ın Cumhur İttifakı ortağı MHP önderi Devlet Bahçeli’nin açık takviyesiyle şimdilik yerinde görünüyor. Kurban Bayramı akabinde, tıpkı geçen sene olduğu üzere bir daha tırmanışa geçen kovit salgının faturası ise bu kez Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca’ya çıkabilir.
Güvendiğim bir kaynak, “Şimdi herkes yangınlardan bilecek” dedi; “Ana yangınlar olmasaydı tahminen de bugünlerde bakılırsavden akınmış olabilirdi”. Bunu Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli için söylemiş oldu. Ankara siyasetiyle ilgilenen çabucak herkes Pakdemirli’ye gidici gözle bakıyor. Bakanlık ortasında -yukarıdan ihtarlara rağmen- önleyemediği bir takımlaşma ve birtakım orman topraklarının tahsisi dahil argümanlarla kalması esasen Erdoğan’a daha epey ziyan verecek üzere.
YAZININ TAMAMI