kunteper
Member
ANKARA – DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, parti çalışmaları kapsamı gittiği Dersim’de konuştu. “Tam demokrasi” vurgusu yapan Babacan “Kürt sıkıntısını de Alevi sorununu de çözmenin tam devridir. Alevilerin kamuda istihdamının önündeki fiili pürüzlerden çok rahatsızız. Kimse çıkıp ‘Alevi şöyleki olur, bu biçimde olur’ diye başına nazaran konuşmayacak. Cemevlerine, mescitlere tanınan maddi ve öteki hakların tamamını tanıyacağız” dedi.
Babacan’ın partisinin çalışmaları için gittiği Dersim’de öne çıkan başlıklar şöyle:
ANKARA’NIN CESARETLİ OLMA VAKTİ GELDİ: DEVA Partisi’ne nazaran, bugün; Kürt sıkıntısını de Alevi sorununu de çözmenin aslında tam devridir. Türkiye buna hazırdır. Fakat bu yürek ve samimiyet işidir. Ankara’nın artık mert olma vakti gelmiştir. Kangrenleşen sıkıntıları çözme vakti gelmiştir. Yaraları sarmak, yaralı hafızaları adaletle onarmak, yarınlara umutla bakmak bizim elimizde. Biz; neyin hak, neyin imtiyaz olduğunu hayli güzel biliriz. Hiç kimse için hiç bir imtiyaz da istemiyoruz. Biz yalnızca hakkın terazisinde eşitlenmeyi hedefliyoruz. ‘Eşit vatandaşlık’ hukuku diyoruz. Eşit vatandaşlığın Türkiye’nin bir epey sıkıntısını çözme tarafında dev bir adım olacağını biliyoruz.
DERSİM, TARİH BOYUNCA AYRIMCILIĞA MARUZ KALDI: Demokrasi açığı Türkiye’de epey acılar yaşattı, yaşatıyor. Dersim, tarih boyunca ayrımcılığa, haksızlığa maruz kaldı. Bunu epey âlâ biliyorum. Kelamı yasaklayarak acıları saramazsanız. Problemleri inkâr eden, o sorunu hiç bir vakit çözemez. İktidar, Alevi vatandaşlarımızı rahatlatacak adım atmak istiyorsa evvel ayrımcılık hissettiren uygulamaların hepsine son verecek. Kimse çıkıp ‘Alevi şu biçimde olur, bu biçimde olur’ diye başına göre konuşmayacak. Arkadaş, hiç kimseye, kimliğini nasıl yaşaması gerektiğini dayatamazsın. Biz burayı özgürlükler ülkesi yapacağız. Herkes kendi inancını, hayat üslubunu nasıl yaşamak istiyorsa o denli yaşayacak. Devletin vazifesi insanların inancına, hayat usulüne hal vermek değil.
ALEVİLERİN KAMUDA İSTİHDAMININ ÖNÜNDEKİ PÜRÜZLERDEN ÇOK RAHATSIZIZ: Alevilerin kamuda istihdamının önündeki fiili manilerin hepsini biliyoruz. Bundan hakikaten çok rahatsızız. hiç bir vatandaşımızın, devlette işe girerken, terfi alırken, üst seviye yönetici olurken ayrımcılığa uğramasına müsaade vermeyeceğiz. Cemevlerine, mescitlere tanınan maddi ve başka hakların tamamını tanıyacağız. Devlet mescitlere nasıl dayanak veriyorsa, birebiri cemevlerine uygulanacak. Bizim belediyelerimiz imar planlarında cemevlerine yer ayıracak. Özgürlükçü laiklik anlayışımızdan hiç bir vakit sapmayacağız. yine ilan ediyorum: İktidarımız periyodunda herkes hakkın terazisinde eşitlenecek.”
ANKARA’DA KURDUN YANI BAŞINDA HİZAYA GİRENLERDEN OLMADIK: İnsanıyla ortasına aralık koyan devlet anlayışına son vermek için siyasetteyiz. Bugün bizim ortamızda bariyer falan yok. birlikteiz, beraberyiz, yan yanayız. Biz; sevginin, barışın, demokrasinin ve eşitliğin türküsünü her lisanda söylemek için bugün buradayız. Biz; Diyarbakır’da Dicle’nin kenarında kuzuyu hatırlayan, Ankara’ya dönünce kurdun yanı başında hizaya girenlerden olmadık. Bizim maksadımız fazlaca açık. Kimliği, lisanı, dini, mezhebi, siyasi görüşü, ömür ideolojisi ne olursa olsun, her insanın eşit ve onurlu bir vatandaş olduğu Türkiye’dir. Biz o denli yarım demokratlardan, yüzde 70 demokratlardan değiliz. Biz tam demokratız. Yüzde 100 demokratız. (DUVAR)
Babacan’ın partisinin çalışmaları için gittiği Dersim’de öne çıkan başlıklar şöyle:
ANKARA’NIN CESARETLİ OLMA VAKTİ GELDİ: DEVA Partisi’ne nazaran, bugün; Kürt sıkıntısını de Alevi sorununu de çözmenin aslında tam devridir. Türkiye buna hazırdır. Fakat bu yürek ve samimiyet işidir. Ankara’nın artık mert olma vakti gelmiştir. Kangrenleşen sıkıntıları çözme vakti gelmiştir. Yaraları sarmak, yaralı hafızaları adaletle onarmak, yarınlara umutla bakmak bizim elimizde. Biz; neyin hak, neyin imtiyaz olduğunu hayli güzel biliriz. Hiç kimse için hiç bir imtiyaz da istemiyoruz. Biz yalnızca hakkın terazisinde eşitlenmeyi hedefliyoruz. ‘Eşit vatandaşlık’ hukuku diyoruz. Eşit vatandaşlığın Türkiye’nin bir epey sıkıntısını çözme tarafında dev bir adım olacağını biliyoruz.
DERSİM, TARİH BOYUNCA AYRIMCILIĞA MARUZ KALDI: Demokrasi açığı Türkiye’de epey acılar yaşattı, yaşatıyor. Dersim, tarih boyunca ayrımcılığa, haksızlığa maruz kaldı. Bunu epey âlâ biliyorum. Kelamı yasaklayarak acıları saramazsanız. Problemleri inkâr eden, o sorunu hiç bir vakit çözemez. İktidar, Alevi vatandaşlarımızı rahatlatacak adım atmak istiyorsa evvel ayrımcılık hissettiren uygulamaların hepsine son verecek. Kimse çıkıp ‘Alevi şu biçimde olur, bu biçimde olur’ diye başına göre konuşmayacak. Arkadaş, hiç kimseye, kimliğini nasıl yaşaması gerektiğini dayatamazsın. Biz burayı özgürlükler ülkesi yapacağız. Herkes kendi inancını, hayat üslubunu nasıl yaşamak istiyorsa o denli yaşayacak. Devletin vazifesi insanların inancına, hayat usulüne hal vermek değil.
ALEVİLERİN KAMUDA İSTİHDAMININ ÖNÜNDEKİ PÜRÜZLERDEN ÇOK RAHATSIZIZ: Alevilerin kamuda istihdamının önündeki fiili manilerin hepsini biliyoruz. Bundan hakikaten çok rahatsızız. hiç bir vatandaşımızın, devlette işe girerken, terfi alırken, üst seviye yönetici olurken ayrımcılığa uğramasına müsaade vermeyeceğiz. Cemevlerine, mescitlere tanınan maddi ve başka hakların tamamını tanıyacağız. Devlet mescitlere nasıl dayanak veriyorsa, birebiri cemevlerine uygulanacak. Bizim belediyelerimiz imar planlarında cemevlerine yer ayıracak. Özgürlükçü laiklik anlayışımızdan hiç bir vakit sapmayacağız. yine ilan ediyorum: İktidarımız periyodunda herkes hakkın terazisinde eşitlenecek.”
ANKARA’DA KURDUN YANI BAŞINDA HİZAYA GİRENLERDEN OLMADIK: İnsanıyla ortasına aralık koyan devlet anlayışına son vermek için siyasetteyiz. Bugün bizim ortamızda bariyer falan yok. birlikteiz, beraberyiz, yan yanayız. Biz; sevginin, barışın, demokrasinin ve eşitliğin türküsünü her lisanda söylemek için bugün buradayız. Biz; Diyarbakır’da Dicle’nin kenarında kuzuyu hatırlayan, Ankara’ya dönünce kurdun yanı başında hizaya girenlerden olmadık. Bizim maksadımız fazlaca açık. Kimliği, lisanı, dini, mezhebi, siyasi görüşü, ömür ideolojisi ne olursa olsun, her insanın eşit ve onurlu bir vatandaş olduğu Türkiye’dir. Biz o denli yarım demokratlardan, yüzde 70 demokratlardan değiliz. Biz tam demokratız. Yüzde 100 demokratız. (DUVAR)