kunteper
Member
GÜZEL Parti Genel Lideri Meral Akşener, partisinin küme toplantısında gündemi kıymetlendirdi. İki gündür toplumsal medyada ağır reaksiyon toplayan Elmalı davasında verilen tutuksuz yargılama sonucunı eleştiren Akşener, “Tutuklu yargılamayı olağanlaştıranlar mevzu 2 küçük çocuğumuza yapılanlar olunca tutuksuz yargılamayı tercih etmişler. Buradan başta Adalet Bakanı olmak üzere iktidarı uyarıyorum milletin adalet duygusu ve vicdanıyla sakın oynamayın” dedi.
Akşener’in açıklamalarında öne çıkanlar şu biçimde:
BAYANLARIN GAYRETİ BENİM MÜCADELEMDİR: Sayın Erdoğan bir gece apansızın aklına esip İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmak isteyince hukuk süreci başlattık. Sayın Erdoğan bu gittiğin yol yol değil. Sadece senin gönlün olacak diye Türk devletine ziyan vermeye hakkın yok. Bayanların çabası benim mücadelemdir. Bu çabadan asla vazgeçmeyeceğiz. Sonuna kadar ‘İstanbul Mukavelesi yaşatır’ demeye devam edeceğiz. Sonunda bu yakışıksız zihniyet değil, biz bayanlar kazanacağız.
CUMHURBAŞKANI MISIN YABANCI ŞİRKETLERİN AVUKATI MISIN: Sayın Erdoğan, Kanal İstanbul’a karşı durduğumuz için ‘Boş konuşuyorlar, tahkim yoluyla o parayı söke söke alırlar’ dedi. Bunu söyleyen bu ülkenin Cumhurbaşkanı. Oysa tahkimin avukatıymış. ‘Sizden’ dediği kim? Milletin ta kendisi. Sayın Erdoğan’dan sinyali alan küçük ortak da durmadı. Hiç utanmadan Türk milletinin parasına çökecek firmaları türel garanti altına alalım dedi. Sayın Erdoğan tarafını seç. Bu ülkenin cumhurbaşkanı mısın yoksa yabancı şirketlerin avukatı mısın? Birinci seçimde yolcu olduğunun farkına daha yeni varmış olabilirsin, lakin İsmet Özel’in şiirinde dediği üzere: “Tam düşecekken tutunduğun tuğlayı Rab bellemeyeceksin.”
BU TİKSİNDİRİCİ BORCU BİZDEN DEĞİL ERDOĞAN’DAN ALACAKSINIZ: Milletlerarası hukukta ‘tiksindirici borç’ diye bir kavram var. Bu kavram dış borç alan ve milleti için harcamak yerine kendi için kullanana önderler için kullanılır. Danışmanlar ne yapacak sanki? Bir borcun tiksindirici borç olarak kabul edilmesi için 3 koşul var: Bir, borcu veren kişinin bilgilendirilmesi. İki, borcun halkın isteği dahilinde alınmamış olması. Üç, borcun halkın menfaati için kullanılmaması. Kanal İstanbul projesine dahil olmak isteyenleri bir sefer daha uyarıyorum. Bu tiksindirici borcu milletimizden değil, Recep Tayyip Erdoğan’dan alacaksınız. Bizden kapik işlemez. Geçmişte Ekvador ve Haiti’de yaşanan benzeri süreçlerin nasıl sonuçlandığını incelemenizde yarar var. Onların tek kaygısı koltuklarını korumak ve 5’li çetenin kasasını doldurmak. Gerçekten milletimiz ağır ekonomik krizle gayret ederken maalesef sayın Erdoğan ve arkadaşları apayrı hesapların peşinde.
AKLINI BAŞINA AL, KENDİNE GEL: Adeta bir sömürge valisi edasıyla abuk sabuk konuşarak sana bütün makamları veren bu aziz millete apaçık ihanet ediyorsun. Senin nazaranvin milletin olanı söke söke alacakların yanında saf tutmak değil, bu milletin hakkını hukukunu söke söke almaktır. Aklını başına al, kendine gel. (HABER MERKEZİ)
Akşener’in açıklamalarında öne çıkanlar şu biçimde:
BAYANLARIN GAYRETİ BENİM MÜCADELEMDİR: Sayın Erdoğan bir gece apansızın aklına esip İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmak isteyince hukuk süreci başlattık. Sayın Erdoğan bu gittiğin yol yol değil. Sadece senin gönlün olacak diye Türk devletine ziyan vermeye hakkın yok. Bayanların çabası benim mücadelemdir. Bu çabadan asla vazgeçmeyeceğiz. Sonuna kadar ‘İstanbul Mukavelesi yaşatır’ demeye devam edeceğiz. Sonunda bu yakışıksız zihniyet değil, biz bayanlar kazanacağız.
CUMHURBAŞKANI MISIN YABANCI ŞİRKETLERİN AVUKATI MISIN: Sayın Erdoğan, Kanal İstanbul’a karşı durduğumuz için ‘Boş konuşuyorlar, tahkim yoluyla o parayı söke söke alırlar’ dedi. Bunu söyleyen bu ülkenin Cumhurbaşkanı. Oysa tahkimin avukatıymış. ‘Sizden’ dediği kim? Milletin ta kendisi. Sayın Erdoğan’dan sinyali alan küçük ortak da durmadı. Hiç utanmadan Türk milletinin parasına çökecek firmaları türel garanti altına alalım dedi. Sayın Erdoğan tarafını seç. Bu ülkenin cumhurbaşkanı mısın yoksa yabancı şirketlerin avukatı mısın? Birinci seçimde yolcu olduğunun farkına daha yeni varmış olabilirsin, lakin İsmet Özel’in şiirinde dediği üzere: “Tam düşecekken tutunduğun tuğlayı Rab bellemeyeceksin.”
BU TİKSİNDİRİCİ BORCU BİZDEN DEĞİL ERDOĞAN’DAN ALACAKSINIZ: Milletlerarası hukukta ‘tiksindirici borç’ diye bir kavram var. Bu kavram dış borç alan ve milleti için harcamak yerine kendi için kullanana önderler için kullanılır. Danışmanlar ne yapacak sanki? Bir borcun tiksindirici borç olarak kabul edilmesi için 3 koşul var: Bir, borcu veren kişinin bilgilendirilmesi. İki, borcun halkın isteği dahilinde alınmamış olması. Üç, borcun halkın menfaati için kullanılmaması. Kanal İstanbul projesine dahil olmak isteyenleri bir sefer daha uyarıyorum. Bu tiksindirici borcu milletimizden değil, Recep Tayyip Erdoğan’dan alacaksınız. Bizden kapik işlemez. Geçmişte Ekvador ve Haiti’de yaşanan benzeri süreçlerin nasıl sonuçlandığını incelemenizde yarar var. Onların tek kaygısı koltuklarını korumak ve 5’li çetenin kasasını doldurmak. Gerçekten milletimiz ağır ekonomik krizle gayret ederken maalesef sayın Erdoğan ve arkadaşları apayrı hesapların peşinde.
AKLINI BAŞINA AL, KENDİNE GEL: Adeta bir sömürge valisi edasıyla abuk sabuk konuşarak sana bütün makamları veren bu aziz millete apaçık ihanet ediyorsun. Senin nazaranvin milletin olanı söke söke alacakların yanında saf tutmak değil, bu milletin hakkını hukukunu söke söke almaktır. Aklını başına al, kendine gel. (HABER MERKEZİ)