kunteper
Member
AK Parti Genel Lider Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında konuştu. CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel’in okul öncesi dini eğitimi ‘ortaçağ zihniyetine benzettiği’ tarafındaki açıklamalarına değinen Çelik, “28 Şubat’tan daha yabanî biçimde çocukların Kur’an kursu eğitimi almasıyla ilgili olarak Diyanet İşleri Başkanlığı’nın nasıl gaye alındığını gördük. Ortaçağ zihniyeti bunlardan rahatsız olmakla muadil bir yaklaşımdır” dedi.
‘SON DERECE ZEHİR BİR LİSAN KULLANIYORLAR’
Çelik, şu biçimde konuştu:
“Son vakit içinderda karşımızda bir hayli meydan okuma var. Siyasi, ekonomik açıdan Sayın Cumhurbaşkanımız arkadaşlarımızla paylaştı. Sayın Cumhurbaşkanımıza, AK Parti’ye karşı vatandaşlarımıza karşı dozu artan bir yıkım siyasetine dönüşen zehirli bir lisan kullanıldığını görüyoruz. AK Parti buna karşı çaba verecektir. Geçmişte bunu vesayet ismine yapıyorlardı artık demokrasi, hukuk, özgürlük diyorlar lakin son derece zehirli bir lisan kullanmaya devam ediyorlar.
Daima olarak demokrasiden bahsediyorsunuz legal seçilmiş AK Parti’ye karşı bu zehirli lisanı kullanırken, terör örgütüne karşı mutedil bir lisan kullanıyorsunuz. İşte bu demokrasinin demokrasi denilerek çalınmasıdır. 28 Şubat’tan daha yabanî biçimde çocukların Kur’an kursu eğitimi almasıyla ilgili olarak Diyanet İşleri Başkanlığı’nın nasıl amaç alındığını gördük. Ortaçağ zihniyeti bunlardan rahatsız olmakla muadil bir yaklaşımdır.
‘TÜRKİYE DÜŞMANLIĞIYLA İLGİLİ GELİŞMELERİ TAKİP EDİYORUZ’
Milletvekillerimizle, vatandaşlarımızla bir arada bu sinsi çalışmaya karşı epeyce daha kararlı çalışmayı, çabayı sürdüreceğiz. Bunu herkes nazarancek. PKK’nın Suriye kolunun atakları karşısında sessiz kalanlar, Türkiye’nin egemenlik haklarını korumak için gerekli olan tezkereye hayır diyenler, bu lisanı Cumhurbaşkanı’na karşı kullanmaktan çekinmiyorlar. İslam düşmanlığı, Türkiye düşmanlığıyla ilgili gelişmeleri takip ediyoruz. Almanya’daki Müslüman mezarlığına saldırıyı kınıyoruz. Bu akınlarla ilgili geri adım atılması kelam konusu değildir. Bununla gayret etmeye devam edeceğiz. Yetkili makamların üzerine düşenleri yapmasını bekliyoruz.
ERDOĞAN-BAHÇELİ GÖRÜŞMESİ
Görüşmeler Cumhur İttifakı’nın tabiatı gereği devam ediyor. Son vakit içinderda CHP Genel Lideri tarafınca kullanılan zehirli lisan, bir fitne sokma siyasetinin ağırlaştığını da görüyoruz. Bunlar Cumhur İttifakı için bir zaaf oluşturmuyor. Bu görüşmeler, Türkiye’nin sorunlarıyla ilgili istişare, Cumhur İttifakı beraberliğinin teyit edilmesi manasını taşıyor.
KILIÇDAROĞLU’NUN ‘MİLLİYETÇİLİK’ AÇIKLAMASI
Sayın Kılıçdaroğlu’nun kelamlarını dinledim. Sayın Bahçeli’nin milliyetçiliğini sorgulamaya kalkmış. Bu fitne oluşturma siyasetinin modülü olarak görüyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu, AK Parti tabanına seslenip AK Parti’nin nasıl olması gerektiğini dillendiriyor. Bunlar Sayın Kılıçdaroğlu’nun bildiği, anladığı mevzular değil. Sayın Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin nasıl bir parti olması gerektiği üzerine ağırlaşması gerekiyor. Millet İttifakı ortasındaki çelişki ve hatta kendi ortasındaki çelişkilerle uğraşması gerekiyor.Bu telaffuz giderek güldürüden faciaya dönüşmüş durumda. (HABER MERKEZİ)
‘SON DERECE ZEHİR BİR LİSAN KULLANIYORLAR’
Çelik, şu biçimde konuştu:
“Son vakit içinderda karşımızda bir hayli meydan okuma var. Siyasi, ekonomik açıdan Sayın Cumhurbaşkanımız arkadaşlarımızla paylaştı. Sayın Cumhurbaşkanımıza, AK Parti’ye karşı vatandaşlarımıza karşı dozu artan bir yıkım siyasetine dönüşen zehirli bir lisan kullanıldığını görüyoruz. AK Parti buna karşı çaba verecektir. Geçmişte bunu vesayet ismine yapıyorlardı artık demokrasi, hukuk, özgürlük diyorlar lakin son derece zehirli bir lisan kullanmaya devam ediyorlar.
Daima olarak demokrasiden bahsediyorsunuz legal seçilmiş AK Parti’ye karşı bu zehirli lisanı kullanırken, terör örgütüne karşı mutedil bir lisan kullanıyorsunuz. İşte bu demokrasinin demokrasi denilerek çalınmasıdır. 28 Şubat’tan daha yabanî biçimde çocukların Kur’an kursu eğitimi almasıyla ilgili olarak Diyanet İşleri Başkanlığı’nın nasıl amaç alındığını gördük. Ortaçağ zihniyeti bunlardan rahatsız olmakla muadil bir yaklaşımdır.
‘TÜRKİYE DÜŞMANLIĞIYLA İLGİLİ GELİŞMELERİ TAKİP EDİYORUZ’
Milletvekillerimizle, vatandaşlarımızla bir arada bu sinsi çalışmaya karşı epeyce daha kararlı çalışmayı, çabayı sürdüreceğiz. Bunu herkes nazarancek. PKK’nın Suriye kolunun atakları karşısında sessiz kalanlar, Türkiye’nin egemenlik haklarını korumak için gerekli olan tezkereye hayır diyenler, bu lisanı Cumhurbaşkanı’na karşı kullanmaktan çekinmiyorlar. İslam düşmanlığı, Türkiye düşmanlığıyla ilgili gelişmeleri takip ediyoruz. Almanya’daki Müslüman mezarlığına saldırıyı kınıyoruz. Bu akınlarla ilgili geri adım atılması kelam konusu değildir. Bununla gayret etmeye devam edeceğiz. Yetkili makamların üzerine düşenleri yapmasını bekliyoruz.
ERDOĞAN-BAHÇELİ GÖRÜŞMESİ
Görüşmeler Cumhur İttifakı’nın tabiatı gereği devam ediyor. Son vakit içinderda CHP Genel Lideri tarafınca kullanılan zehirli lisan, bir fitne sokma siyasetinin ağırlaştığını da görüyoruz. Bunlar Cumhur İttifakı için bir zaaf oluşturmuyor. Bu görüşmeler, Türkiye’nin sorunlarıyla ilgili istişare, Cumhur İttifakı beraberliğinin teyit edilmesi manasını taşıyor.
KILIÇDAROĞLU’NUN ‘MİLLİYETÇİLİK’ AÇIKLAMASI
Sayın Kılıçdaroğlu’nun kelamlarını dinledim. Sayın Bahçeli’nin milliyetçiliğini sorgulamaya kalkmış. Bu fitne oluşturma siyasetinin modülü olarak görüyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu, AK Parti tabanına seslenip AK Parti’nin nasıl olması gerektiğini dillendiriyor. Bunlar Sayın Kılıçdaroğlu’nun bildiği, anladığı mevzular değil. Sayın Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin nasıl bir parti olması gerektiği üzerine ağırlaşması gerekiyor. Millet İttifakı ortasındaki çelişki ve hatta kendi ortasındaki çelişkilerle uğraşması gerekiyor.Bu telaffuz giderek güldürüden faciaya dönüşmüş durumda. (HABER MERKEZİ)