kunteper
Member
Türkiye Personel Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı ile ilgili kelamları niçiniyle özür diledi.
Ahmet Şık, Medyascope’ta katıldığı programda “Kemal beyin Alevi olmasının Türkiye toplumu ve siyaseti için, bizler için değil elbette, bir problem olduğunu kavrayarak hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum. Yani Hiç kimse ‘iktidar oradan kelam kurmaz’ diye düşünmesin. Bu o denli makûs bir iktidar ki, bize her gün Madımak’ı yaşatabilecek bir iktidar” kelamları hakkında Twitter hesabından açıklama yaptı.
Sözlerinin bağlamından koparıldığını belirten Şık, “Meramımı anlatamamışım. Anlatamadığım için Alevilerin haklı niçinlerle travmalarını tetiklemeye yol açtığım için özür dilerim. Ülkenin kuruluşundan itibaren ikincil yurttaş muamelesi görmüş, biroldukça katliama maruz kalmış bir kitleyi de ilgilendiren diğer bir hususta görüşlerimi lisana getirirken daha dikkatli olmalıydım” dedi.
“her insanın anlayabileceği bir cümlenin, cımbızlanarak, tarihi ve hâlâ kanayan, kanatılan yaralar üzerinden deverana sokulması fazlaca acı” diyen Şık, “Bağlamından koparılan cümleler birileri tarafınca linç teşebbüsü çarkına atılmam için fırsat olarak görüldü. Ortaya çıkan tablo berbatlığın bir su üzere her vakit en alçak seviyeyi bulup oraya kolaylıkla inebildiğini bir kere daha kanıtladı” sözlerini kullandı.
Ahmet Şık’ın açıklaması şöyle:
“DİLERİM SÖYLEDİKLERİM BAĞLAMINA KULAK VERİLDİKTEN daha sonra ELEŞTİRİLİM”
Ruşen Çakır ile bir arada Medyascope yayınında söylemiş olduklerime ve buradan yola çıkarak başlatılan hücum kampanyasına dair birkaç kelam etmek elzem. O yüzden hem kimi yanlış anlaşılmalar ötürüsıyla özür dileyeyim, tıpkı vakitte meramımı anlatayım istedim. Dilerim söylemiş olduklerimin bir daha manipüle edilmiş haliyle değil de tüm bağlamına kulak verildikten daha sonra eleştirilirim. Kelamı uzatmayayım, meramımı anlatamamışım. Anlatamadığım için Alevilerin haklı niçinlerle travmalarını tetiklemeye yol açtığım için özür dilerim.
“DAHA DİKKATLİ OLMALIYDIM”
Ülkenin kuruluşundan itibaren ikincil yurttaş muamelesi görmüş, biroldukça katliama maruz kalmış bir kitleyi de ilgilendiren öbür bir hususta görüşlerimi lisana getirirken daha dikkatli olmalıydım. Küfür, hakaret ve temelsiz ithamların haricinde, o travmaların yarattığı duygusal hassasiyetlerle ortaya konan tenkitlerin başımın üzerinde yeri var. Özrün muhatapları ve sebebi de bu aslına bakarsanız.
“BİR CÜMLE CIMCIZLANARAK TARİHÎ YARALAR ÜZERİNDEN SİRKÜLASYONA SOKULDU”
“Aralarında tanıdığım insanların da bulunduğu birfazlaca kişinin kelam konusu programın kaydını izlemeden, sözlerimin bütününü okumadan, toplumsal medya çukurunda manipüle edilip dolanıma sokulan bir tek cümleden yola çıkarak yaptığı yorum, hakaret, ithamların ayıbı kendilerine kalsın. her insanın anlayabileceği bir cümlenin, cımbızlanarak, tarihî ve hâlâ kanayan, kanatılan yaralar üzerinden sirkülasyona sokulması hayli acı.
“LİNÇ TEŞEBBÜSÜ ÇARKINA ATILMAM İÇİN FIRSAT GÖRÜLDÜ”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olması halinde Alevi kimliğinin, iktidar tarafınca kendi kitlesini konsolide etmekte kullanabileceğini, derin fay sınırlarını kırmaya dönük atılımlar yapabileceğini anlatmaya çalıştım. Bu görmezden gelindiği üzere bağlamından koparılan cümleler birileri tarafınca linç teşebbüsü çarkına atılmam için fırsat olarak görüldü. Ortaya çıkan tablo berbatlığın bir su üzere her vakit en alçak seviyeyi bulup oraya kolaylıkla inebildiğini bir defa daha kanıtladı.
“İNKÂRA KARŞI TAVRIMIZI SÖYLEMEK ZORUNDA KALMAK AYIP GELİYOR”
Alevilerin yok sayılıp inkâr edilmesine karşı ilkesel ve insani tavrımızı ve durduğumuz yerin kuşku götürmeyecek bir adalet duruşu ve eşitlik barındırdığını söylemek/söylemek zorunda bırakılmak bana ayıp geliyor. Umarım bunu aksine çevirmeye çalışanlara da ayıp gelir.
“ŞERHİM YALNIZCA BİR TEMKİN UYARISIYDI”
Programın, yansılara niye olan kısmında dediğim şu: “Kemal Kılıçdaroğlu’nın, Alevi olmasının Türkiye toplumu ve siyaseti için bir problem olduğunu, bizler için değil olağan olarak, kavrayarak hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum… Hiç kimse ‘iktidar oradan kelam kurmaz’ diye düşünmesin. Bakın bu o denli makus bir iktidar ki bize her gün Madımak’ı yaşatabilecek bir iktidar. Toplumun fay sınırlarını yeniden kırabilecek bir anlayışın altında hepimiz kalırız. Ona dikkat etmek gerekiyor.” Toplumun, ülkenin ve klâsik siyasetin gerçeklerini biliyoruz lakin bu verili/değiştirilmez de değil. Benim şerhim yalnızca bir temkin uyarısıydı.
Ahmet Şık, Medyascope’ta katıldığı programda “Kemal beyin Alevi olmasının Türkiye toplumu ve siyaseti için, bizler için değil elbette, bir problem olduğunu kavrayarak hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum. Yani Hiç kimse ‘iktidar oradan kelam kurmaz’ diye düşünmesin. Bu o denli makûs bir iktidar ki, bize her gün Madımak’ı yaşatabilecek bir iktidar” kelamları hakkında Twitter hesabından açıklama yaptı.
Sözlerinin bağlamından koparıldığını belirten Şık, “Meramımı anlatamamışım. Anlatamadığım için Alevilerin haklı niçinlerle travmalarını tetiklemeye yol açtığım için özür dilerim. Ülkenin kuruluşundan itibaren ikincil yurttaş muamelesi görmüş, biroldukça katliama maruz kalmış bir kitleyi de ilgilendiren diğer bir hususta görüşlerimi lisana getirirken daha dikkatli olmalıydım” dedi.
“her insanın anlayabileceği bir cümlenin, cımbızlanarak, tarihi ve hâlâ kanayan, kanatılan yaralar üzerinden deverana sokulması fazlaca acı” diyen Şık, “Bağlamından koparılan cümleler birileri tarafınca linç teşebbüsü çarkına atılmam için fırsat olarak görüldü. Ortaya çıkan tablo berbatlığın bir su üzere her vakit en alçak seviyeyi bulup oraya kolaylıkla inebildiğini bir kere daha kanıtladı” sözlerini kullandı.
Ahmet Şık’ın açıklaması şöyle:
“DİLERİM SÖYLEDİKLERİM BAĞLAMINA KULAK VERİLDİKTEN daha sonra ELEŞTİRİLİM”
Ruşen Çakır ile bir arada Medyascope yayınında söylemiş olduklerime ve buradan yola çıkarak başlatılan hücum kampanyasına dair birkaç kelam etmek elzem. O yüzden hem kimi yanlış anlaşılmalar ötürüsıyla özür dileyeyim, tıpkı vakitte meramımı anlatayım istedim. Dilerim söylemiş olduklerimin bir daha manipüle edilmiş haliyle değil de tüm bağlamına kulak verildikten daha sonra eleştirilirim. Kelamı uzatmayayım, meramımı anlatamamışım. Anlatamadığım için Alevilerin haklı niçinlerle travmalarını tetiklemeye yol açtığım için özür dilerim.
“DAHA DİKKATLİ OLMALIYDIM”
Ülkenin kuruluşundan itibaren ikincil yurttaş muamelesi görmüş, biroldukça katliama maruz kalmış bir kitleyi de ilgilendiren öbür bir hususta görüşlerimi lisana getirirken daha dikkatli olmalıydım. Küfür, hakaret ve temelsiz ithamların haricinde, o travmaların yarattığı duygusal hassasiyetlerle ortaya konan tenkitlerin başımın üzerinde yeri var. Özrün muhatapları ve sebebi de bu aslına bakarsanız.
“BİR CÜMLE CIMCIZLANARAK TARİHÎ YARALAR ÜZERİNDEN SİRKÜLASYONA SOKULDU”
“Aralarında tanıdığım insanların da bulunduğu birfazlaca kişinin kelam konusu programın kaydını izlemeden, sözlerimin bütününü okumadan, toplumsal medya çukurunda manipüle edilip dolanıma sokulan bir tek cümleden yola çıkarak yaptığı yorum, hakaret, ithamların ayıbı kendilerine kalsın. her insanın anlayabileceği bir cümlenin, cımbızlanarak, tarihî ve hâlâ kanayan, kanatılan yaralar üzerinden sirkülasyona sokulması hayli acı.
“LİNÇ TEŞEBBÜSÜ ÇARKINA ATILMAM İÇİN FIRSAT GÖRÜLDÜ”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olması halinde Alevi kimliğinin, iktidar tarafınca kendi kitlesini konsolide etmekte kullanabileceğini, derin fay sınırlarını kırmaya dönük atılımlar yapabileceğini anlatmaya çalıştım. Bu görmezden gelindiği üzere bağlamından koparılan cümleler birileri tarafınca linç teşebbüsü çarkına atılmam için fırsat olarak görüldü. Ortaya çıkan tablo berbatlığın bir su üzere her vakit en alçak seviyeyi bulup oraya kolaylıkla inebildiğini bir defa daha kanıtladı.
“İNKÂRA KARŞI TAVRIMIZI SÖYLEMEK ZORUNDA KALMAK AYIP GELİYOR”
Alevilerin yok sayılıp inkâr edilmesine karşı ilkesel ve insani tavrımızı ve durduğumuz yerin kuşku götürmeyecek bir adalet duruşu ve eşitlik barındırdığını söylemek/söylemek zorunda bırakılmak bana ayıp geliyor. Umarım bunu aksine çevirmeye çalışanlara da ayıp gelir.
“ŞERHİM YALNIZCA BİR TEMKİN UYARISIYDI”
Programın, yansılara niye olan kısmında dediğim şu: “Kemal Kılıçdaroğlu’nın, Alevi olmasının Türkiye toplumu ve siyaseti için bir problem olduğunu, bizler için değil olağan olarak, kavrayarak hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum… Hiç kimse ‘iktidar oradan kelam kurmaz’ diye düşünmesin. Bakın bu o denli makus bir iktidar ki bize her gün Madımak’ı yaşatabilecek bir iktidar. Toplumun fay sınırlarını yeniden kırabilecek bir anlayışın altında hepimiz kalırız. Ona dikkat etmek gerekiyor.” Toplumun, ülkenin ve klâsik siyasetin gerçeklerini biliyoruz lakin bu verili/değiştirilmez de değil. Benim şerhim yalnızca bir temkin uyarısıydı.