Venole
Active member
Sağlıklı ve genç kemiklerin kuvvetli kolajen liflerine bağlı mineraller ve sıklıkla da kalsiyum tuzlarından oluşan bir yapısı bulunuyor. Yaşlanmayla birlikte bu yapının gücünü kaybederek zayıflıyor ve dayanıksızlaşıyor. Osteoporoz kemik yoğunluğundaki çok düşüş niçiniyle kemiklerin epey daha kırılgan bir yapıya dönüşmesi manasına geliyor. Kemik erimesi olarak bilinen osteoporozda kemiklerin içlerinde boşluklar oluşarak yoğunlukları azalıyor, bu da kırılmaya ve çatlamaya yatkın hale gelmelerine niye oluyor.
Osteoporozun risk faktörlerinin başında cinsiyetin geldiğini belirten Op. Dr. Burçin Karakuş Hatipoğlu, şunları söylüyor: ‘’50 yaşın üzerindeki her üç bayandan birinde ve her beş erkeğin birinde osteoporoz görülür. Bayanlar ömür uzunluğu kemik kütlelerinin %40-50’sini, erkekler ise %20-30’unu kaybederler. Beyaz yahut Asya kökenli, sarışın mavi gözlü, ince ciltli, minyon tipli olma, ailede Osteoporoz hikayesi bulunanlar, geç yahut sistemsiz adet görme, erken menopoz, beslenme durumu, çok alkol, kahve ve tuz tüketimi, sigara kullanması risk faktörleri içindedır. Tanısı kemik yoğunluğunun ölçülmesi ile konur. Bunun için biroldukca teknik bulunsa da en çok kullanılan formül DEXA’dır. Kliniği kemik direncinin düşmesine bağlı ortaya çıkan kırıklar ile seyreder.’’
Hastalık ileri basamaktaysa hasarın geri döndürülebilmesi büyük ölçüde mümkün değildir
Op. Dr. Hatipoğlu, osteoporozun ilerlemesi durumunda hastalarda omurga içerisinde kırık yahut çökmüş bir omurun niye olduğu bel ağrıları, kemiklerin eğrilmesine bağlı olarak uzunluk kısalması, kamburlaşma, çarpık duruş, sıradan hareketlerde bile ortaya çıkabilen kırılma ve çatlamalar görüldüğünün altını çiziyor.
Belirtilerin lakin osteoporozun ileri düzeylere ulaştığı ve kemik hasarlarının oluşmaya başladığı periyotlarda kendini gösterebilecek semptomlar olduğunu hatırlatan Op. Dr. Burçin Karakuş Hatipoğlu, hastalığın bu kademeye geldikten daha sonra kemiklerde oluşan hasarın geri döndürülebilmesinin büyük ölçüde mümkün olmadığa dikkat çekiyor. Bu niçinle ileri yaşlardaki bireylerin bu hastalığa yakalanmamak için gerekli hayat usulü değişikliklerini uygulamasının değerine vurgu yapan Op. Dr. Hatipoğlu, beslenme sistemine dikkat etmenin ve sistemli olarak spor yapmanın da gerekliliğini belirtirken menopoz daha sonrası devirdeki bayanların doktorlarının önereceği aralıklar ile kemik yoğunluğuna ait tarama testlerini yaptırmasını gerektiğini hatırlatıyor.
Osteoporozun risk faktörlerinin başında cinsiyetin geldiğini belirten Op. Dr. Burçin Karakuş Hatipoğlu, şunları söylüyor: ‘’50 yaşın üzerindeki her üç bayandan birinde ve her beş erkeğin birinde osteoporoz görülür. Bayanlar ömür uzunluğu kemik kütlelerinin %40-50’sini, erkekler ise %20-30’unu kaybederler. Beyaz yahut Asya kökenli, sarışın mavi gözlü, ince ciltli, minyon tipli olma, ailede Osteoporoz hikayesi bulunanlar, geç yahut sistemsiz adet görme, erken menopoz, beslenme durumu, çok alkol, kahve ve tuz tüketimi, sigara kullanması risk faktörleri içindedır. Tanısı kemik yoğunluğunun ölçülmesi ile konur. Bunun için biroldukca teknik bulunsa da en çok kullanılan formül DEXA’dır. Kliniği kemik direncinin düşmesine bağlı ortaya çıkan kırıklar ile seyreder.’’
Hastalık ileri basamaktaysa hasarın geri döndürülebilmesi büyük ölçüde mümkün değildir
Op. Dr. Hatipoğlu, osteoporozun ilerlemesi durumunda hastalarda omurga içerisinde kırık yahut çökmüş bir omurun niye olduğu bel ağrıları, kemiklerin eğrilmesine bağlı olarak uzunluk kısalması, kamburlaşma, çarpık duruş, sıradan hareketlerde bile ortaya çıkabilen kırılma ve çatlamalar görüldüğünün altını çiziyor.
Belirtilerin lakin osteoporozun ileri düzeylere ulaştığı ve kemik hasarlarının oluşmaya başladığı periyotlarda kendini gösterebilecek semptomlar olduğunu hatırlatan Op. Dr. Burçin Karakuş Hatipoğlu, hastalığın bu kademeye geldikten daha sonra kemiklerde oluşan hasarın geri döndürülebilmesinin büyük ölçüde mümkün olmadığa dikkat çekiyor. Bu niçinle ileri yaşlardaki bireylerin bu hastalığa yakalanmamak için gerekli hayat usulü değişikliklerini uygulamasının değerine vurgu yapan Op. Dr. Hatipoğlu, beslenme sistemine dikkat etmenin ve sistemli olarak spor yapmanın da gerekliliğini belirtirken menopoz daha sonrası devirdeki bayanların doktorlarının önereceği aralıklar ile kemik yoğunluğuna ait tarama testlerini yaptırmasını gerektiğini hatırlatıyor.