Venole
Active member
Bayanlarda en epeyce görülen kanser tipi olan göğüs kanserinde erken teşhisin tedaviyi kolaylaştırdığını söyleyen Genel Cerrahi Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeliz Emine Ersoy, “Her 8 bayandan birinde ömrü boyunca göğüs kanserine yakalanma riski bulunuyor. çoğunlukla ileri yaşlarındaki bayanlarda görülse de son senelerda genç bayanlarda da sıklığı artmakta olup, göğüs kanseri tanısı konan her 10 bayandan birisi 45 yaş altındadır” dedi.
Prof. Dr. Yeliz Emine Ersoy, tüm bayanları ilgilendiren ileri yaş (50-65 yaşlar arası), erken adet görme, geç menopoza girme, hiç doğum yapmama ya da birinci doğumun 30 yaşından daha sonra yapılması, uzun müddetli doğum denetim hapları yahut menopoz daha sonrası yüksek doz hormon replasman tedavisi, çok yağlı besinlerle beslenme üzere genel göğüs kanseri risk faktörlerine ilaveten, bilhassa genç yaşta göğüs kanserine yakalanma riskini arttıran faktörleri şöyleki sıraladı:
-Yakın akrabalarda 45 yaş altında göğüs kanseri ya da rastgele bir yaşta yumurtalık kanseri,
-Birden çok akrabada göğüs kanseri ya da erkek bir akrabada göğüs kanseri tanısı,
-Kişide ya da yakın akrabalarında kimi göğüs kanseri genlerinde (BRCA1 ve BRCA2) bozukluklar (mutasyon),
-Göğüs duvarı ya da göğse çocuklukta ya da genç yaşta alınan radyoterapi,
-Daha evvel alınmış göğüs kanseri tanısı ya da evvelki biyopsilerinde kanser riskini arttıran değişikliklerin saptanması
GENÇ YAŞTA GÖRÜLEN GÖĞÜS KANSERİNİN TEDAVİSİ DAHA GÜÇ
Prof. Dr. Yeliz Emine Ersoy, “İleri yaşlarda görülen göğüs kanserlerine göre genç yaşta görülen göğüs kanserleri, daha fazlaca genetik (kalıtsal) olma özelliğine sahiptir. Teşhis konulduğunda ileri evrede ve çoğunlukla daha berbat seyirli oldukları için tedavileri de daha zordur” diyerek kelamlarına şöyleki devam etti:
“Uygulanan cerrahi tedaviler (özellikle her iki göğsün alınmasını gerektiren cerrahiler) ve kemoterapiler ile bağlantılı olarak; beden imgesi ve doğurganlık ile ilgili tasalar, izolasyon hissi, finansal faktörler genç hastaları daha fazla etkiliyor. ötürüsıyla genç yaşta göğüs kanseri saptanan hastalarımıza genetik danışmanlık önerilmeli, göğüs dokusu büsbütün alınacaksa plastik cerrahi seçenekleri ile ilgili bilgilendirme yapılmalı, çabucak hemen çocukları yoksa doğurganlığın korunması için bayan doğum konsültasyonu önerilmeli ve ruhsal dayanak için yönlendirilmeli.”
‘MEME MUAYENESİ İHMAL EDİLMEMELİ’
Prof. Dr. Yeliz Emine Ersoy, “Hayati değer taşıyan göğüs kanserinde erken teşhis için (ailede göğüs kanseri kıssası üzere daha erken tetkik gerektiren bir durum yahut göğüste daha erken yaşta saptanan kuşkulu bir kitle yoksa) bilhassa 40 yaşından daha sonra her bayan her yıl tarama mamografileriyle birlikte klinik göğüs muayenelerini yaptırmalı, aylık olarak kendi göğüs muayenelerini de ihmal etmemeli. Göğüs yahut koltuk altında kitle, göğüste ödem, göğüs cildinde ve göğüs başında kızarıklık, içeri çökme, kabuklaşma, yaralar, göğüs başından kanlı yahut şeffaf akıntı, göğüslerde asimetri ve göğüs boyutunda değişiklik üzere durumlarda kesinlikle göğüs kanserinden şüphelenilip tabibe başvurulmalı” ihtarında bulundu.
Prof. Dr. Yeliz Emine Ersoy, tüm bayanları ilgilendiren ileri yaş (50-65 yaşlar arası), erken adet görme, geç menopoza girme, hiç doğum yapmama ya da birinci doğumun 30 yaşından daha sonra yapılması, uzun müddetli doğum denetim hapları yahut menopoz daha sonrası yüksek doz hormon replasman tedavisi, çok yağlı besinlerle beslenme üzere genel göğüs kanseri risk faktörlerine ilaveten, bilhassa genç yaşta göğüs kanserine yakalanma riskini arttıran faktörleri şöyleki sıraladı:
-Yakın akrabalarda 45 yaş altında göğüs kanseri ya da rastgele bir yaşta yumurtalık kanseri,
-Birden çok akrabada göğüs kanseri ya da erkek bir akrabada göğüs kanseri tanısı,
-Kişide ya da yakın akrabalarında kimi göğüs kanseri genlerinde (BRCA1 ve BRCA2) bozukluklar (mutasyon),
-Göğüs duvarı ya da göğse çocuklukta ya da genç yaşta alınan radyoterapi,
-Daha evvel alınmış göğüs kanseri tanısı ya da evvelki biyopsilerinde kanser riskini arttıran değişikliklerin saptanması
GENÇ YAŞTA GÖRÜLEN GÖĞÜS KANSERİNİN TEDAVİSİ DAHA GÜÇ
Prof. Dr. Yeliz Emine Ersoy, “İleri yaşlarda görülen göğüs kanserlerine göre genç yaşta görülen göğüs kanserleri, daha fazlaca genetik (kalıtsal) olma özelliğine sahiptir. Teşhis konulduğunda ileri evrede ve çoğunlukla daha berbat seyirli oldukları için tedavileri de daha zordur” diyerek kelamlarına şöyleki devam etti:
“Uygulanan cerrahi tedaviler (özellikle her iki göğsün alınmasını gerektiren cerrahiler) ve kemoterapiler ile bağlantılı olarak; beden imgesi ve doğurganlık ile ilgili tasalar, izolasyon hissi, finansal faktörler genç hastaları daha fazla etkiliyor. ötürüsıyla genç yaşta göğüs kanseri saptanan hastalarımıza genetik danışmanlık önerilmeli, göğüs dokusu büsbütün alınacaksa plastik cerrahi seçenekleri ile ilgili bilgilendirme yapılmalı, çabucak hemen çocukları yoksa doğurganlığın korunması için bayan doğum konsültasyonu önerilmeli ve ruhsal dayanak için yönlendirilmeli.”
‘MEME MUAYENESİ İHMAL EDİLMEMELİ’
Prof. Dr. Yeliz Emine Ersoy, “Hayati değer taşıyan göğüs kanserinde erken teşhis için (ailede göğüs kanseri kıssası üzere daha erken tetkik gerektiren bir durum yahut göğüste daha erken yaşta saptanan kuşkulu bir kitle yoksa) bilhassa 40 yaşından daha sonra her bayan her yıl tarama mamografileriyle birlikte klinik göğüs muayenelerini yaptırmalı, aylık olarak kendi göğüs muayenelerini de ihmal etmemeli. Göğüs yahut koltuk altında kitle, göğüste ödem, göğüs cildinde ve göğüs başında kızarıklık, içeri çökme, kabuklaşma, yaralar, göğüs başından kanlı yahut şeffaf akıntı, göğüslerde asimetri ve göğüs boyutunda değişiklik üzere durumlarda kesinlikle göğüs kanserinden şüphelenilip tabibe başvurulmalı” ihtarında bulundu.