Venole
Active member
Bir bardak nar suyu tüketirseniz…
Nar C vitamininden pek varlıklı bir meyvedir. Bir su bardağı kadar narın günlük C vitamini ihtiyacının yarısını karşılar.
Nar suyu bol bol nar tanelerinden hazırlandığı için içeriğindeki C vitamini de artıyor. Lakin diyabetin yanı sıra karaciğer yağlanması ve yüksek trigliserid üzere durumlarda fazla meyve şekeri alınmaması gerektiği için nar suyu yerine, daha az ölçüde meyve şekeri içerecek biçimde narın kendisini tüketmek daha uygun olacaktır.
Sindirim sistemini düzenliyor
Besinlerin sindirilemeyen kısımlarına lif ya da posa ismi veriliyor. Lif, sindirim sisteminden geçerken suyu emerek dışkı imalini kolaylaştırıyor ve bu sayede kabızlık sorununun önüne geçiyor.
Sindirim sorunu yaşıyorsanız narın suyunu değil, posasıyla bir arada tanelerini tüketmeniz gerekiyor. Zira nar suyu elde edilirken posa kısmı kayba uğruyor.
Kilo denetimini kolaylaştırıyor
Sağlıklı bir yetişkinin günde 25-35 gram lif alması gerekiyor. Lifin sindirim sisteminde yaşanan kabızlık üzere meselelerde tesirli olması yardımıyla sistemli lif tüketen bireylerde kilo denetimi de kolaylaşıyor.
Yenilebilen ölçü olarak söylersek; 100 gram, yani bir küçük kase kadar nar 4 gram lif içeriyor. Kilo vermeye çalışan bireyler günde bir küçük kase nar tanesi tüketebilirler.
Bağışıklık sistemini güçlendiriyor
Nar içeriğindeki varlıklı C, E, K vitaminlerinin yanı sıra kalsiyum, potasyum, magnezyum ve minerallerle bağışıklık sistemini destekleyerek hastalıklara karşı korunmamızda kıymetli bir rol üstleniyor.
Cildimiz için kıymetli
Her gün yeteri ölçüde C vitamini almak cilt sıhhati için de büyük değere sahip. Nar içerdiği C vitamini ile ciltte kolajen sentezini uyarabiliyor; bu sayede cilde elastikiyet kazandırıp kırışık oluşumunun gecikmesini ve cildin canlı bir görünüme sahip olmasını sağlayabiliyor.
Kanser riskini düşürebiliyor
Nara kırmızı rengini veren polifenoller antioksidan özellik gösteriyorlar. Bedende oluşan özgür radikaller birtakım besin kaynaklarından gelen antioksidanlar tarafınca nötralize edilmezlerse; DNA ve protein üzere biyolojik unsurlara ziyan verebiliyorlar.
Antioksidan içeriği pek yüksek bir meyve olan nar bedendeki biyolojik hususları oksidatif hasardan, bir öbür deyişle metabolizmanın olağan süreçleri esnasında oluşabilen yahut etraftan gelen hücrelere ziyan verebilen kararsız elektronlardan koruyarak biroldukça kanser çeşidinin gelişme riskini düşürebiliyor.
Kalp ve damar hastalıklarından koruyabiliyor
Nar suyunun bedende berbat huylu LDL kolesterol seviyesini düşürebileceğine dair araştırmalar mevcut. Bunun yanı sıra nar suyu bedende su düzeyini, ötürüsıyla kan basıncını denetim eden sistemin bir kesimi olan serumdaki anjiyotensin dönüştürücü enzim aktivitesini önleyerek sistolik, yani büyük kan basıncını düşürebiliyor.
bir daha narın meyve olarak yenilen çekirdek kısmındaki yağların da kalp esirgeyici tesiri olabiliyor. Narın kabuğu da meyve kısmı kadar polifenoller bakımından güçlü ve bu hususlar antioksidan özellik gösteriyorlar.
Örneğin; nar kabuğu ekstraktının damar sertliğine niye olan iltihaplanmayı ve damar sertliğine yol açan plakların oluşmasını önleyebileceğine ve bu sayede kalp damar sıhhatini koruyabileceğine dair çalışmalar mevcut.
Diş etlerini koruyor
C vitamini eksikliğinde diş eti sorunları yaşanma riski yüksek oluyor. C vitamini bu dokuda yer alan bağların oluşumu için gerekli ve kâfi C vitamini tüketimi diş eti dokusunun sağlıklı kalmasına yardımcı oluyor. Nar da içerdiği C vitamini ile diş etlerinin güçlenmesine yardımcı oluyor.
Narın kabuğu da taneleri kadar faydalı. ötürüsıyla kabuğunu çay formunda demleyerek tüketebilirsiniz. “Ancak bildiğimiz üzere her şeyin fazlası ziyan. Bu niçinle nar kabuğu ekstraktını tabibe danışarak, çayını da ölçülü ölçüde kullanmaya dikkat edin.
Nar C vitamininden pek varlıklı bir meyvedir. Bir su bardağı kadar narın günlük C vitamini ihtiyacının yarısını karşılar.
Nar suyu bol bol nar tanelerinden hazırlandığı için içeriğindeki C vitamini de artıyor. Lakin diyabetin yanı sıra karaciğer yağlanması ve yüksek trigliserid üzere durumlarda fazla meyve şekeri alınmaması gerektiği için nar suyu yerine, daha az ölçüde meyve şekeri içerecek biçimde narın kendisini tüketmek daha uygun olacaktır.
Sindirim sistemini düzenliyor
Besinlerin sindirilemeyen kısımlarına lif ya da posa ismi veriliyor. Lif, sindirim sisteminden geçerken suyu emerek dışkı imalini kolaylaştırıyor ve bu sayede kabızlık sorununun önüne geçiyor.
Sindirim sorunu yaşıyorsanız narın suyunu değil, posasıyla bir arada tanelerini tüketmeniz gerekiyor. Zira nar suyu elde edilirken posa kısmı kayba uğruyor.
Kilo denetimini kolaylaştırıyor
Sağlıklı bir yetişkinin günde 25-35 gram lif alması gerekiyor. Lifin sindirim sisteminde yaşanan kabızlık üzere meselelerde tesirli olması yardımıyla sistemli lif tüketen bireylerde kilo denetimi de kolaylaşıyor.
Yenilebilen ölçü olarak söylersek; 100 gram, yani bir küçük kase kadar nar 4 gram lif içeriyor. Kilo vermeye çalışan bireyler günde bir küçük kase nar tanesi tüketebilirler.
Bağışıklık sistemini güçlendiriyor
Nar içeriğindeki varlıklı C, E, K vitaminlerinin yanı sıra kalsiyum, potasyum, magnezyum ve minerallerle bağışıklık sistemini destekleyerek hastalıklara karşı korunmamızda kıymetli bir rol üstleniyor.
Cildimiz için kıymetli
Her gün yeteri ölçüde C vitamini almak cilt sıhhati için de büyük değere sahip. Nar içerdiği C vitamini ile ciltte kolajen sentezini uyarabiliyor; bu sayede cilde elastikiyet kazandırıp kırışık oluşumunun gecikmesini ve cildin canlı bir görünüme sahip olmasını sağlayabiliyor.
Kanser riskini düşürebiliyor
Nara kırmızı rengini veren polifenoller antioksidan özellik gösteriyorlar. Bedende oluşan özgür radikaller birtakım besin kaynaklarından gelen antioksidanlar tarafınca nötralize edilmezlerse; DNA ve protein üzere biyolojik unsurlara ziyan verebiliyorlar.
Antioksidan içeriği pek yüksek bir meyve olan nar bedendeki biyolojik hususları oksidatif hasardan, bir öbür deyişle metabolizmanın olağan süreçleri esnasında oluşabilen yahut etraftan gelen hücrelere ziyan verebilen kararsız elektronlardan koruyarak biroldukça kanser çeşidinin gelişme riskini düşürebiliyor.
Kalp ve damar hastalıklarından koruyabiliyor
Nar suyunun bedende berbat huylu LDL kolesterol seviyesini düşürebileceğine dair araştırmalar mevcut. Bunun yanı sıra nar suyu bedende su düzeyini, ötürüsıyla kan basıncını denetim eden sistemin bir kesimi olan serumdaki anjiyotensin dönüştürücü enzim aktivitesini önleyerek sistolik, yani büyük kan basıncını düşürebiliyor.
bir daha narın meyve olarak yenilen çekirdek kısmındaki yağların da kalp esirgeyici tesiri olabiliyor. Narın kabuğu da meyve kısmı kadar polifenoller bakımından güçlü ve bu hususlar antioksidan özellik gösteriyorlar.
Örneğin; nar kabuğu ekstraktının damar sertliğine niye olan iltihaplanmayı ve damar sertliğine yol açan plakların oluşmasını önleyebileceğine ve bu sayede kalp damar sıhhatini koruyabileceğine dair çalışmalar mevcut.
Diş etlerini koruyor
C vitamini eksikliğinde diş eti sorunları yaşanma riski yüksek oluyor. C vitamini bu dokuda yer alan bağların oluşumu için gerekli ve kâfi C vitamini tüketimi diş eti dokusunun sağlıklı kalmasına yardımcı oluyor. Nar da içerdiği C vitamini ile diş etlerinin güçlenmesine yardımcı oluyor.
Narın kabuğu da taneleri kadar faydalı. ötürüsıyla kabuğunu çay formunda demleyerek tüketebilirsiniz. “Ancak bildiğimiz üzere her şeyin fazlası ziyan. Bu niçinle nar kabuğu ekstraktını tabibe danışarak, çayını da ölçülü ölçüde kullanmaya dikkat edin.