Karbulut
Member
Hürriyet müellifi İhsan Yılmaz; müellif, bibliyofil ve koleksiyoner Selçuk Altun’un, bir çeşit okuma güncesi olan ‘Kitap İçin’ yazılarını 2004 yılında ayda bir Cumhuriyet Kitap ekinde yayımlamaya başladığını söz ederek Altun’un ‘Kitap İçin’ safarisinin hala Ot mecmuasında devam ettiğini ve her bin maddeyi bir ortaya getiren kitapların dördüncüsünün de geçen aylarda çıktığını kaydetti.
Aforizma, alıntı, anı, tenkit, günlük, müşahede, kıssa, kinaye, teklif ve polemik üzere başlıklara ayrılabilecek kitabın hususlarından en hayli sevdiklerinin ‘Küresel Kültürazzi’ başlığı altında yazılanlar olduğunu belirten Yılmaz şunları tabir etti:
Edebiyatçıların, sanatkarların özel hayatlarına dair bilgi ve dedikodular. Kimin ilgisini çekmez ki? Bizim müellif ve sanatkarlarımız için bu biçimde bir liste yapılabilir mi? İşte kitaptan seçtiklerim:
– Marlon Brando, özyaşamöyküsünün seviştiği bayanlar kısmını yazarken Roma’da yaşayan Ursula Andress’i arayıp, hiç sevişip sevişmediklerini sorar.
-Charles Dickens yüzü kuzeye dönük uyurdu, bu usulün ona ilham aşıladığı kanısındaydı. Üstat, uğur için her şeye üç sefer dokunurdu.
-Truman Capote sadece sarı kâğıda yazardı.
-Balzac yazma sürecinde seksten kaçınırdı. Ne vakit bir bayanla bir arada olsa, ‘Bir başyapıt daha ziyan oldu’ diye iç geçirirdi.
-Voltaire ve Mark Twain yatakta yazarlardı, uykusuzluk periyotlarında Ernest Hemingway de yatakta çalışırdı.
-Ernest Hemingway üzere babası ve oğlu da intihar ettiler. Ernest Hemingway ile tabip olan babasının intihar ettikleri tabanca birebirdi.
-Agatha Christie, 4 Aralık 1926’da kaybolunca polis onun kocasını soruşturamadı. Harikulade bir şahidi vardı; metresi Nancy Neele’nin konutundaydı.
-William B. Yeats 1923 Nobel’ini kazandığında, kendisine uzata uzata müjdeleyen şahsa, ‘Tanrı aşkına kısa kes ve ne kadar para kazandığımı söyle’ der.
-George Bernard Shaw 1925 Nobel’ini kazanınca güya ondan o kadar fazlaca kişi borç ister ki, mali mükafattan vazgeçer.
-Honore de Balzac, ‘Goriot Baba’yı kırk günde yazdı; yüklü borcunu bir an evvel ödeyebilmek istiyordu.
-Nabokov’dan hayli evvel 1916’da Heinz von Lichberg (1890-1951) yazdığı kısa hikayede, yaşlı bir adamın tutkuyla bağlandığı bir kızı anlatmıştı ve ismi Lolita’ydı.
-T.S. Eliot ve Samuel Beckett; iki nobelist usta da nefes darlığından (sigara!) öldü.
-Şoförü fren yerine gaza basınca arabası Seine Nehri’ne uçan balerin Isadora Duncan’ın kazada iki çocuğu öldü; derken sevgilisinin Bugatti’sinde, Nice’te sürat yaparken, şalı otomobilin tekerleğine dolandı ve boynu kırılarak öldü. İkinci kocası Rus şair Sergey Yesenin ise intihar etmişti.
-Nazi işbirlikçisi ancak yeterli müellif Knut Hamsun 25 yaşındayken vereme yakalanınca, ona üç ay ömür biçtiler. Sonunda öldüğünde 93 yaşındaydı.
Aforizma, alıntı, anı, tenkit, günlük, müşahede, kıssa, kinaye, teklif ve polemik üzere başlıklara ayrılabilecek kitabın hususlarından en hayli sevdiklerinin ‘Küresel Kültürazzi’ başlığı altında yazılanlar olduğunu belirten Yılmaz şunları tabir etti:
Edebiyatçıların, sanatkarların özel hayatlarına dair bilgi ve dedikodular. Kimin ilgisini çekmez ki? Bizim müellif ve sanatkarlarımız için bu biçimde bir liste yapılabilir mi? İşte kitaptan seçtiklerim:
– Marlon Brando, özyaşamöyküsünün seviştiği bayanlar kısmını yazarken Roma’da yaşayan Ursula Andress’i arayıp, hiç sevişip sevişmediklerini sorar.
-Charles Dickens yüzü kuzeye dönük uyurdu, bu usulün ona ilham aşıladığı kanısındaydı. Üstat, uğur için her şeye üç sefer dokunurdu.
-Truman Capote sadece sarı kâğıda yazardı.
-Balzac yazma sürecinde seksten kaçınırdı. Ne vakit bir bayanla bir arada olsa, ‘Bir başyapıt daha ziyan oldu’ diye iç geçirirdi.
-Voltaire ve Mark Twain yatakta yazarlardı, uykusuzluk periyotlarında Ernest Hemingway de yatakta çalışırdı.
-Ernest Hemingway üzere babası ve oğlu da intihar ettiler. Ernest Hemingway ile tabip olan babasının intihar ettikleri tabanca birebirdi.
-Agatha Christie, 4 Aralık 1926’da kaybolunca polis onun kocasını soruşturamadı. Harikulade bir şahidi vardı; metresi Nancy Neele’nin konutundaydı.
-William B. Yeats 1923 Nobel’ini kazandığında, kendisine uzata uzata müjdeleyen şahsa, ‘Tanrı aşkına kısa kes ve ne kadar para kazandığımı söyle’ der.
-George Bernard Shaw 1925 Nobel’ini kazanınca güya ondan o kadar fazlaca kişi borç ister ki, mali mükafattan vazgeçer.
-Honore de Balzac, ‘Goriot Baba’yı kırk günde yazdı; yüklü borcunu bir an evvel ödeyebilmek istiyordu.
-Nabokov’dan hayli evvel 1916’da Heinz von Lichberg (1890-1951) yazdığı kısa hikayede, yaşlı bir adamın tutkuyla bağlandığı bir kızı anlatmıştı ve ismi Lolita’ydı.
-T.S. Eliot ve Samuel Beckett; iki nobelist usta da nefes darlığından (sigara!) öldü.
-Şoförü fren yerine gaza basınca arabası Seine Nehri’ne uçan balerin Isadora Duncan’ın kazada iki çocuğu öldü; derken sevgilisinin Bugatti’sinde, Nice’te sürat yaparken, şalı otomobilin tekerleğine dolandı ve boynu kırılarak öldü. İkinci kocası Rus şair Sergey Yesenin ise intihar etmişti.
-Nazi işbirlikçisi ancak yeterli müellif Knut Hamsun 25 yaşındayken vereme yakalanınca, ona üç ay ömür biçtiler. Sonunda öldüğünde 93 yaşındaydı.