Karbulut
Member
Müzikçi İlhan Şeşen Posta’dan Alev Gürsoy’un sorularını yanıtladı. Şeşen dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Şeşen sorulara şöyleki cevap verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müzik yasağını saat 00.00’a çekiyoruz; kusura bakmasınlar, gece kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yok” demişti. Kusura baktınız mı?
-Vallahi duydum ve inanamadım. 00.00’a kadar müzik var ve daha sonrasında yok. Şaşırdım mı? Hayır! Bunlar birinci kere olmuyor. Kenan Cihan vaktinde, Cihan Bodrum’a tatile geldiğinde 00.00’dan daha sonra bütün müziği kapattırdı. O devir küçük bir barda, Mavi’de çalıyordum. daha sonrasında Halikarnas’tan teklif geldi, “Gidin gece 00.00’dan daha sonra müzik yapın” dediler, yapmadık.
Sizce bu düzenlemede haklılık hissesi var mı?
Soruna objektif bakınca işin öbür tarafları de var. örneğin yolda yürüyemiyorsunuz zira her yer kendi müziğini sonuna kadar açmış, büyük bir kakofoni halindeler, vahim bir gürültü kirliliği var. Müzikten öbür her şeye benziyor. Müzik değil resmen gürültü.
Yalnızca Bodrum için geçerli değil bu karar ama…
Ben bu sonucu savunmak, aklamak sıkıntısında değilim. “Tayyip Erdoğan’ın verdiği sonucun yanındayım” demiyorum. Ben müzikteki gürültü kirliliğinden bahsediyorum, karar yanlış fakat birtakım yerlerin o kadar cılkı çıkmış ki… Herkes de bu gürültüyü kaldırmak zorunda değil. örneğin ben Bodrum’a gittiğimde her yerden farklı bir müzik sesi gelmesinden ve yolda o kakafoni eşliğinde yürüyememekten şikayetçiydim. Saçma sapan müzikler ve volümü açık! Alınan karar bir musibettir fakat bir musibet bin nasihatten güzeldir. Tahminen bu karar her iki tarafa da nasihat olur da müzikteki bu kirliliği en aza indirirler.
Genelde hayli tenkit yapan biri misiniz?
Ben yaratılan hiç bir endişe ikliminden korkmam zira ben doğruları söylerim. Pandemi sürecinde ben hükümeti sizce niye eleştireyim? Sonuçta bir virüs kelam konusu ve bu yalnızca bizim değil dünyanın sorunu. Virüsü bu iktidar yaratmadı. Virüsten bağımsız konuşursak; bu hükümetin onayladığım bir hayli icraatı olduğu üzere onaylamadığım tarafları da hayli.
Onayladıklarınız neler?
Sıhhat sistemi fazlaca berbattı, düzelttiler. Evvelden SSK hastanelerinde yılan üzere kuyruklar olurdu ve girmezdiniz hastaneye. Muayene olmak vefattan beterdi. Sıhhat sistemi artık uygun. Yollar yaptılar. Bu yollar lazım mıydı bilemiyorum lakin ben otomobilime atlayıp gittiğim vakit rahat ediyorum, rahat ediyorsam hakikat demektir. Lakin pandemi süreci için eleştirmem zira fazlaca sıkıntı bir periyot.
Bu sıkıntı süreç sizi ne derece etkiledi?
Vallahi epey ağır geçti. Ben bir daha az epey geçmişte para kazanan bir adam olarak onu yedim. Fakat artık fazlaca sıkıntı durumdayım. Bu durum üç-dört ay daha sürerse tahminen intihar etmem lakin sokakta çalgıcılığına başlayacağım. Mecburum buna!
Sahiden mi?
Evet! Açlıktan ölelim mi? Konserler, şenlikler yok; müzik yapılan hiç bir yer açılmazsa ne yapacağım? Benim yapabildiğim bir tek müzik var, ötürüsıyla çıkacağım sokağa ve çalgıcılık yapacağım. Benim o denli komplekslerim yoktur. Mesken geçindirmek zorundayım. Sokak çalgıcılığı müzisyenliğin son mertebesidir. Hırsızlık, arsızlık yapmıyoruz, müzik yapıyoruz. Sokak çalgıcılığı epey onurlu bir mertebe. Hiç yüksünmüyorum. Sıhhatim elverirse sokağa ineceğim çalmaya.
Odatv.com
Şeşen sorulara şöyleki cevap verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müzik yasağını saat 00.00’a çekiyoruz; kusura bakmasınlar, gece kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yok” demişti. Kusura baktınız mı?
-Vallahi duydum ve inanamadım. 00.00’a kadar müzik var ve daha sonrasında yok. Şaşırdım mı? Hayır! Bunlar birinci kere olmuyor. Kenan Cihan vaktinde, Cihan Bodrum’a tatile geldiğinde 00.00’dan daha sonra bütün müziği kapattırdı. O devir küçük bir barda, Mavi’de çalıyordum. daha sonrasında Halikarnas’tan teklif geldi, “Gidin gece 00.00’dan daha sonra müzik yapın” dediler, yapmadık.
Sizce bu düzenlemede haklılık hissesi var mı?
Soruna objektif bakınca işin öbür tarafları de var. örneğin yolda yürüyemiyorsunuz zira her yer kendi müziğini sonuna kadar açmış, büyük bir kakofoni halindeler, vahim bir gürültü kirliliği var. Müzikten öbür her şeye benziyor. Müzik değil resmen gürültü.
Yalnızca Bodrum için geçerli değil bu karar ama…
Ben bu sonucu savunmak, aklamak sıkıntısında değilim. “Tayyip Erdoğan’ın verdiği sonucun yanındayım” demiyorum. Ben müzikteki gürültü kirliliğinden bahsediyorum, karar yanlış fakat birtakım yerlerin o kadar cılkı çıkmış ki… Herkes de bu gürültüyü kaldırmak zorunda değil. örneğin ben Bodrum’a gittiğimde her yerden farklı bir müzik sesi gelmesinden ve yolda o kakafoni eşliğinde yürüyememekten şikayetçiydim. Saçma sapan müzikler ve volümü açık! Alınan karar bir musibettir fakat bir musibet bin nasihatten güzeldir. Tahminen bu karar her iki tarafa da nasihat olur da müzikteki bu kirliliği en aza indirirler.
Genelde hayli tenkit yapan biri misiniz?
Ben yaratılan hiç bir endişe ikliminden korkmam zira ben doğruları söylerim. Pandemi sürecinde ben hükümeti sizce niye eleştireyim? Sonuçta bir virüs kelam konusu ve bu yalnızca bizim değil dünyanın sorunu. Virüsü bu iktidar yaratmadı. Virüsten bağımsız konuşursak; bu hükümetin onayladığım bir hayli icraatı olduğu üzere onaylamadığım tarafları da hayli.
Onayladıklarınız neler?
Sıhhat sistemi fazlaca berbattı, düzelttiler. Evvelden SSK hastanelerinde yılan üzere kuyruklar olurdu ve girmezdiniz hastaneye. Muayene olmak vefattan beterdi. Sıhhat sistemi artık uygun. Yollar yaptılar. Bu yollar lazım mıydı bilemiyorum lakin ben otomobilime atlayıp gittiğim vakit rahat ediyorum, rahat ediyorsam hakikat demektir. Lakin pandemi süreci için eleştirmem zira fazlaca sıkıntı bir periyot.
Bu sıkıntı süreç sizi ne derece etkiledi?
Vallahi epey ağır geçti. Ben bir daha az epey geçmişte para kazanan bir adam olarak onu yedim. Fakat artık fazlaca sıkıntı durumdayım. Bu durum üç-dört ay daha sürerse tahminen intihar etmem lakin sokakta çalgıcılığına başlayacağım. Mecburum buna!
Sahiden mi?
Evet! Açlıktan ölelim mi? Konserler, şenlikler yok; müzik yapılan hiç bir yer açılmazsa ne yapacağım? Benim yapabildiğim bir tek müzik var, ötürüsıyla çıkacağım sokağa ve çalgıcılık yapacağım. Benim o denli komplekslerim yoktur. Mesken geçindirmek zorundayım. Sokak çalgıcılığı müzisyenliğin son mertebesidir. Hırsızlık, arsızlık yapmıyoruz, müzik yapıyoruz. Sokak çalgıcılığı epey onurlu bir mertebe. Hiç yüksünmüyorum. Sıhhatim elverirse sokağa ineceğim çalmaya.
Odatv.com