Venole
Active member
Fizik tedavi ve rehabilitasyonun beyin, omurilik, hudut, kemik, eklem, tendon, kas ve ligament yapılarındaki hasarlanma kararı ortaya çıkan işlev kaybını uygunlaştırmayı hedefleyen bir tıp kısmı olduğunu aktaran Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Hülya Yonucu, fizik tedavinin fazlaca sayıda hastalığın tedavisinde değerli bir yer tuttuğunun altını çizerek, “Fizik tedavi ile her yaş kümesinden farklı farklı hastalıkları olan şahısları tedavi edebiliyoruz. en çok uğraştığımız durum, toplumda sık görülen ve genelde Fizik tedavi denince birinci akla gelen bel ağrısı oluyor. Bel fıtığı, bel kayması üzere hastalıklarda hastanın hareket kabiliyetini artırmak için fizik tedavi modaliteleri kullanıyoruz” dedi.
İnme, Multipl Skleroz (MS), Parkinson hastalığı üzere nörolojik rahatsızlıkları olan hastalarda da fizik tedavinin aktif olarak kullanıldığını belirten Dr. Öğr Üyesi Yonucu, “Spora bağlı ya da travma kararı oluşan faydalanmalar, mesleğe bağlı ortaya çıkan karpal tünel sendromu üzere durumlarla da ilgileniyoruz. bir daha eklem iltihapları da bizim alanımıza giriyor. KOAH, Kistik fibroz, kalp krizi üzere deveran ve teneffüsü sistemlerini etkileyen hastalıklarda da fizik tedaviyi güzelleşme sürecinin bir kesimi haline getiriyoruz. Pediatrik yaş kümesinde yani çocuklarda da fizik tedavi olarak; serebral palsi, musküler distrofi üzere hastalıkların tedavisinde yerimizi alıyoruz” diye konuştu.
Öbür tedavi halleriyle bir arada de uygulanabiliyor
Fizik tedavi hallerinin hastalığın tedavisinde tek başına kullanılabileceği üzere öbür tedavi formlarıyla bir arada de uygulanabileceğini söyleyen Yonucu, “Fizik tedavi süreci aslında hastanın teşhis aldığı andan itibaren başlıyor. Biz kimi hastalarımıza, olağan olarak hastaların sahip olduğu hastalığa ve genel durumuna bakarak, yalnızca fizik tedavi antrenmanları veriyoruz ve hastayı takip ediyoruz. bu türlü ek bir tedaviye gereksinim duymadan sıhhatine kavuşan bir fazlaca hastamız oluyor. Birtakım hastalarda da fizik tedaviyi ilaç tedavisiyle ya da ameliyatla bir arada gdolayıyoruz. Örneğin ortopedik cerrahi geçiren hastaların toparlanma sürecinde ameliyat edilen bölgenin eski sıhhatine, gücüne kavuşmasında fizik tedavi pek tesirli oluyor” dedi.
Fizik tedavide hasta sıhhati üstündeki temel amaçlar kıymetli
Yonucu, fizik tedavi ve rehabilitasyon kısmının hasta sıhhati üstündeki temel gayeleri, Hareket kabiliyetinin ve mobilitenin artırılması, faydalanma yahut travma daha sonrası düzgünleşme, istikrar sorunlarının düzeltilmesi, ağrı idaresi ve opioid kümesi kuvvetli ağrı kesicilere olan muhtaçlığın azaltılması, inme ve felç daha sonrası beden işlevlerinin ve ömür kalitesinin artırılması, düşmenin engellenmesi, yaşlanmaya bağlı gelişen tıbbi rahatsızlıkların denetim altına alınması formunda sıralayan Yonucu, fizik tedavinin bu amaçları gerçekleştirebilmek için fizyoterapistlerle yakın bir çalışma ortasında olduğuna dikkat çekti.
Dr. Öğr. Üyesi Yonucu, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
Fizik tedavi kısmındaki hekimler olarak biz hastanın rahatsızlığına, genel durumuna uygun bir tedavi planı çiziyoruz. Bu tedavi planı muhakkak bir nizamda yapılması gereken fizik tedavi idmanlarını kapsıyor. Hastalarımız ondan sonrasında bu tedavi planlarını fizyoterapistler eşliğinde yerine getiriyor. Fizyoterapistler yardımıyla hastalarımızın antrenmanlarını gerçek yaptığından emin oluyoruz. Yapması gereken hareketleri düzgünce anladığından emin olan hastalarımızın ise bir süre daha sonra idmanları kendi başına yapmasına müsaade veriyoruz.
Fizik tedavi planlarına ihtimam gösterilmeli
Fizik tedavinin hastanın sorun yaşadığı organında, ekleminde güzelleşmeye önemli ölçüde katkıda bulunduğunu hatırlatan Dr. Hülya Yonucu, “Bazı hastalarımız maalesef fizik tedaviyi etkisiz bir şey olarak görüyor ve idmanlarla uğraşmak istemiyor. Lakin fizik tedavinin bir fazlaca hastalığın tedavisinin temelini oluşturduğunu biliyoruz. Örneğin bacakta meydana gelen kırık daha sonrası fizik tedavisini düzgün yapmayan hastalarda ilgili bölgede hareketsizliğe bağlı kalıcı kas ve güç kaybı bakılırsabiliyoruz. Ameliyat daha sonrası, inme daha sonrası fizik tedaviyi aksatan hastalar oturmakta, yürümekte, öz bakımını yapmakta önemli sıkıntılar yaşayabiliyor. Bu niçinle hastalarımızın fizik tedavi planlarına ihtimam göstermesi gerekiyor” diyerek kelamlarını noktaladı.
İnme, Multipl Skleroz (MS), Parkinson hastalığı üzere nörolojik rahatsızlıkları olan hastalarda da fizik tedavinin aktif olarak kullanıldığını belirten Dr. Öğr Üyesi Yonucu, “Spora bağlı ya da travma kararı oluşan faydalanmalar, mesleğe bağlı ortaya çıkan karpal tünel sendromu üzere durumlarla da ilgileniyoruz. bir daha eklem iltihapları da bizim alanımıza giriyor. KOAH, Kistik fibroz, kalp krizi üzere deveran ve teneffüsü sistemlerini etkileyen hastalıklarda da fizik tedaviyi güzelleşme sürecinin bir kesimi haline getiriyoruz. Pediatrik yaş kümesinde yani çocuklarda da fizik tedavi olarak; serebral palsi, musküler distrofi üzere hastalıkların tedavisinde yerimizi alıyoruz” diye konuştu.
Öbür tedavi halleriyle bir arada de uygulanabiliyor
Fizik tedavi hallerinin hastalığın tedavisinde tek başına kullanılabileceği üzere öbür tedavi formlarıyla bir arada de uygulanabileceğini söyleyen Yonucu, “Fizik tedavi süreci aslında hastanın teşhis aldığı andan itibaren başlıyor. Biz kimi hastalarımıza, olağan olarak hastaların sahip olduğu hastalığa ve genel durumuna bakarak, yalnızca fizik tedavi antrenmanları veriyoruz ve hastayı takip ediyoruz. bu türlü ek bir tedaviye gereksinim duymadan sıhhatine kavuşan bir fazlaca hastamız oluyor. Birtakım hastalarda da fizik tedaviyi ilaç tedavisiyle ya da ameliyatla bir arada gdolayıyoruz. Örneğin ortopedik cerrahi geçiren hastaların toparlanma sürecinde ameliyat edilen bölgenin eski sıhhatine, gücüne kavuşmasında fizik tedavi pek tesirli oluyor” dedi.
Fizik tedavide hasta sıhhati üstündeki temel amaçlar kıymetli
Yonucu, fizik tedavi ve rehabilitasyon kısmının hasta sıhhati üstündeki temel gayeleri, Hareket kabiliyetinin ve mobilitenin artırılması, faydalanma yahut travma daha sonrası düzgünleşme, istikrar sorunlarının düzeltilmesi, ağrı idaresi ve opioid kümesi kuvvetli ağrı kesicilere olan muhtaçlığın azaltılması, inme ve felç daha sonrası beden işlevlerinin ve ömür kalitesinin artırılması, düşmenin engellenmesi, yaşlanmaya bağlı gelişen tıbbi rahatsızlıkların denetim altına alınması formunda sıralayan Yonucu, fizik tedavinin bu amaçları gerçekleştirebilmek için fizyoterapistlerle yakın bir çalışma ortasında olduğuna dikkat çekti.
Dr. Öğr. Üyesi Yonucu, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
Fizik tedavi kısmındaki hekimler olarak biz hastanın rahatsızlığına, genel durumuna uygun bir tedavi planı çiziyoruz. Bu tedavi planı muhakkak bir nizamda yapılması gereken fizik tedavi idmanlarını kapsıyor. Hastalarımız ondan sonrasında bu tedavi planlarını fizyoterapistler eşliğinde yerine getiriyor. Fizyoterapistler yardımıyla hastalarımızın antrenmanlarını gerçek yaptığından emin oluyoruz. Yapması gereken hareketleri düzgünce anladığından emin olan hastalarımızın ise bir süre daha sonra idmanları kendi başına yapmasına müsaade veriyoruz.
Fizik tedavi planlarına ihtimam gösterilmeli
Fizik tedavinin hastanın sorun yaşadığı organında, ekleminde güzelleşmeye önemli ölçüde katkıda bulunduğunu hatırlatan Dr. Hülya Yonucu, “Bazı hastalarımız maalesef fizik tedaviyi etkisiz bir şey olarak görüyor ve idmanlarla uğraşmak istemiyor. Lakin fizik tedavinin bir fazlaca hastalığın tedavisinin temelini oluşturduğunu biliyoruz. Örneğin bacakta meydana gelen kırık daha sonrası fizik tedavisini düzgün yapmayan hastalarda ilgili bölgede hareketsizliğe bağlı kalıcı kas ve güç kaybı bakılırsabiliyoruz. Ameliyat daha sonrası, inme daha sonrası fizik tedaviyi aksatan hastalar oturmakta, yürümekte, öz bakımını yapmakta önemli sıkıntılar yaşayabiliyor. Bu niçinle hastalarımızın fizik tedavi planlarına ihtimam göstermesi gerekiyor” diyerek kelamlarını noktaladı.