Venole
Active member
Şikayetler 2-3 haftadan uzun sürerse…
Halk içinde verem olarak bilinen tüberküloz hastalığına yol açan bakteriler, beşerden beşere hava yoluyla bulaşıyor. Öksürme ve hapşırmayla ortama yayılan “mycobacterium tuberculosis” ismi verilen basil (bakteri türü), solunum yoluyla alındığında, başta akciğerler olmak üzere tüm organları tutabiliyor.
Tüberküloz hastalığının en sık görülen belirtilerini “2-3 haftadan uzun süren öksürük, ateş yüksekliği, gece terlemesi, iştahsızlık, kilo kaybı, yorgunluk, halsizlik, balgam çıkarma, kan tükürme, nefes darlığı, göğüs ve sırt ağrısı” olarak sıralayan Dr. Gülseren Sağcan, “Bu cins şikayetleri yaşayan her insanın en yakın sıhhat kuruluşuna başvurmaları hem tedaviye başlanması birebir vakitte hastalığın yayılmasının önlenmesi açısından kıymet taşıyor.
Tanısı konulmamış tüberküloz hastaları en kıymetli bulaş kaynağı oldukları için bu hastalıktan korunmada en tesirli usul, bulaştırıcı olan olgulara süratle teşhis temalıp tedavinin başlanmasıdır” diyor.
Yıllık teşhis sayısı 12 bin 46
Türkiye genelinde tüberküloz görülme sıklığı azalsa da, bu hastalık dünya genelinde enfeksiyon niçinli ölümlerin başında geliyor. Tüberküloz Daire Başkanlığı tarafınca paylaşılan son datalara bakılırsa; 2017 yılında Türkiye’de teşhis alan hasta sayısının 12 bin 46 kişi olduğunu belirten Dr. Gülseren Sağcan, “Ülkemizde son 10 yılda hastalık sıklığında yıllık ortalama yüzde 5 oranında azalma görülüyor. Buna rağmen dünya genelinde her yıl yaklaşık 10 milyon şahsa tüberküloz tanısı konuyor.
Bu hastaların 5.8 milyonunu erkekler, 3.2 milyonunu bayanlar ve bir milyonunu da çocuklar oluşturuyor. Ne yazık ki 1.2 milyon kişi de bu hastalık niçiniyle ömrünü kaybediyor. Yaklaşık 1.7 milyon kişi ise tüberküloz basili bulaşması kararı hastalık riski taşıyor” diye konuşuyor.
İlaç tedavisi uygulanıyor
Tüberkülozda teşhisin akabinde hastalara 6 ay müddetle tertipli ilaç tedavisi uygulandığını anlatan Dr. Gülseren Sağcan, şöyleki devam ediyor: “Genellikle tedaviye başlandıktan 2-3 hafta daha sonra bulaştırıcılık ortadan kalkıyor. Lakin ilaçlar nizamlı olarak kullanılmazsa ilaç direnci gelişme riski oluyor. İlaç direnci geliştiğinde ise tedavi müddeti 2 yıla kadar uzayabiliyor. Bu niçinle teşhis alan hastaların ilaçlarını sistemli kullanmaları pek önemlidir“
Korunmak için bunları yapın!
Tüberkülozdan korunmak için yapılması gerekenler aslında bugünlerde Covid-19 niçiniyle çoğunlukla duyduğumuz önlemlere epeyce benziyor. Bilhassa risk kümesinde yer alan şahısların dikkatli olmaları gerektiğini belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülseren Sağcan, alınabilecek tedbirleri şöyleki sıralıyor:
Ellerin, su ve sabunla en az 20 saniye mühletle sık sık yıkanması, istikrarlı, sistemli beslenmek, kâfi ve kaliteli uyumak, sigara içmemek, bulunulan ortamları sık sık havalandırılmak.
Hastanın bulunduğu ortamın güneş görmesi de kıymetli. Güneşten yayılan ultraviyole ışınlarının havadaki tüberküloz basillerini öldürdüğünü kaydeden Dr. Gülseren Sağcan, kelamlarını “Bir öteki korunma sistemi ise BCG aşısı olup, bu aşı ülkemizde hala uygulanıyor. Aşıyla tüberkülozun ağır ve ölümcül formlarının oluşmasına karşı korunma sağlanıyor. Tüberkülozdan korunmada verilen kollayıcı ilaç tedavisi; tüberküloz hastası ile tıpkı konutta yaşayanlara, tüberküloz basili bulaşanlara ve bağışıklık sistemi baskılanmış bireylere tüberküloz hastası olmamaları için uygulanıyor” diye tamamlıyor.
Halk içinde verem olarak bilinen tüberküloz hastalığına yol açan bakteriler, beşerden beşere hava yoluyla bulaşıyor. Öksürme ve hapşırmayla ortama yayılan “mycobacterium tuberculosis” ismi verilen basil (bakteri türü), solunum yoluyla alındığında, başta akciğerler olmak üzere tüm organları tutabiliyor.
Tüberküloz hastalığının en sık görülen belirtilerini “2-3 haftadan uzun süren öksürük, ateş yüksekliği, gece terlemesi, iştahsızlık, kilo kaybı, yorgunluk, halsizlik, balgam çıkarma, kan tükürme, nefes darlığı, göğüs ve sırt ağrısı” olarak sıralayan Dr. Gülseren Sağcan, “Bu cins şikayetleri yaşayan her insanın en yakın sıhhat kuruluşuna başvurmaları hem tedaviye başlanması birebir vakitte hastalığın yayılmasının önlenmesi açısından kıymet taşıyor.
Tanısı konulmamış tüberküloz hastaları en kıymetli bulaş kaynağı oldukları için bu hastalıktan korunmada en tesirli usul, bulaştırıcı olan olgulara süratle teşhis temalıp tedavinin başlanmasıdır” diyor.
Yıllık teşhis sayısı 12 bin 46
Türkiye genelinde tüberküloz görülme sıklığı azalsa da, bu hastalık dünya genelinde enfeksiyon niçinli ölümlerin başında geliyor. Tüberküloz Daire Başkanlığı tarafınca paylaşılan son datalara bakılırsa; 2017 yılında Türkiye’de teşhis alan hasta sayısının 12 bin 46 kişi olduğunu belirten Dr. Gülseren Sağcan, “Ülkemizde son 10 yılda hastalık sıklığında yıllık ortalama yüzde 5 oranında azalma görülüyor. Buna rağmen dünya genelinde her yıl yaklaşık 10 milyon şahsa tüberküloz tanısı konuyor.
Bu hastaların 5.8 milyonunu erkekler, 3.2 milyonunu bayanlar ve bir milyonunu da çocuklar oluşturuyor. Ne yazık ki 1.2 milyon kişi de bu hastalık niçiniyle ömrünü kaybediyor. Yaklaşık 1.7 milyon kişi ise tüberküloz basili bulaşması kararı hastalık riski taşıyor” diye konuşuyor.
İlaç tedavisi uygulanıyor
Tüberkülozda teşhisin akabinde hastalara 6 ay müddetle tertipli ilaç tedavisi uygulandığını anlatan Dr. Gülseren Sağcan, şöyleki devam ediyor: “Genellikle tedaviye başlandıktan 2-3 hafta daha sonra bulaştırıcılık ortadan kalkıyor. Lakin ilaçlar nizamlı olarak kullanılmazsa ilaç direnci gelişme riski oluyor. İlaç direnci geliştiğinde ise tedavi müddeti 2 yıla kadar uzayabiliyor. Bu niçinle teşhis alan hastaların ilaçlarını sistemli kullanmaları pek önemlidir“
Korunmak için bunları yapın!
Tüberkülozdan korunmak için yapılması gerekenler aslında bugünlerde Covid-19 niçiniyle çoğunlukla duyduğumuz önlemlere epeyce benziyor. Bilhassa risk kümesinde yer alan şahısların dikkatli olmaları gerektiğini belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülseren Sağcan, alınabilecek tedbirleri şöyleki sıralıyor:
Ellerin, su ve sabunla en az 20 saniye mühletle sık sık yıkanması, istikrarlı, sistemli beslenmek, kâfi ve kaliteli uyumak, sigara içmemek, bulunulan ortamları sık sık havalandırılmak.
Hastanın bulunduğu ortamın güneş görmesi de kıymetli. Güneşten yayılan ultraviyole ışınlarının havadaki tüberküloz basillerini öldürdüğünü kaydeden Dr. Gülseren Sağcan, kelamlarını “Bir öteki korunma sistemi ise BCG aşısı olup, bu aşı ülkemizde hala uygulanıyor. Aşıyla tüberkülozun ağır ve ölümcül formlarının oluşmasına karşı korunma sağlanıyor. Tüberkülozdan korunmada verilen kollayıcı ilaç tedavisi; tüberküloz hastası ile tıpkı konutta yaşayanlara, tüberküloz basili bulaşanlara ve bağışıklık sistemi baskılanmış bireylere tüberküloz hastası olmamaları için uygulanıyor” diye tamamlıyor.