Venole
Active member
Migreni ortaya çıkaran çevresel etmenler
Migren niçininin net olarak bilinmediğini söyleyen Doç. Dr. Erdal Dilekçi, “Genetik geçiş konusunda bilhassa ailesinde migren olan bireylerde daha sık görüldüğü bilinmektedir. Bunun haricinde bayanlarda sık görülmesi niçiniyle bilhassa hormonlar ve buna bağlı beyin kimyasallarında yaşanan değişimlerin üzerinde durulmaktadır.
Uyku bozuklukları, hormon içeren ilaç kullanması, mayalı peynir ve şarap üzere mayalanmış alkollü içecek, işlenmiş besinlerde kullanılan katkı unsurları, kafeinli besinler, gerilim, cinsel aktivite, yüksek eforlu fizikî aktiviteler ile hava değişimleri migren ataklarını ortaya çıkaran çevresel etmenler olarak karşımıza çıkmaktadır” sözlerini kullandı.?
Migrende görülen dört evre
Migren ataklarının çoğunlukla 20’li yaşlarda başlamakla birlikte her yaşta görülebileceğini tabir eden Dilekçi, “Migren atağı prodrom, aura, baş ağrısı ve postdrom (atak daha sonrası) olarak dört evrede incelenirken herkeste ve her atakta tüm evreler görülmeyebilir. Prodrom evresi; ataklardan 12-48 saat evvel görülebilir. Boyun tutulması, esneme atakları, çok yeme isteği yahut iştahsızlık, kabızlık, huzursuzluk, karamsarlık ve depresif bulguların olabildiği ruhsal rahatsızlıklar hastalar tarafınca fark edilebilir.
Aurasız migren atakları daha sıktır. Yaklaşık 30 dakika süren aura periyotları titreyen, parlak ışıklardan ibaret görsel aura ve elde, lisanda uyuşma, karıncalanma ile karakterize duysal aura olarak tanımlanmaktadır. Ağrı evresinde ekseriyetle ense, kulak gerisi yahut şakaklardan başlayan, zonklayıcı, şiddetli ve basınç hissi ile karakterize ağrılardır.
Ağrı hastaların çoğunluğunda tek taraflıdır. Ataklar 30 dakika ile tedavi edilmediğinde 72 saate kadar uzayabilir. Ataklar esnasında bulantı, kusma, koku, ses ve ışığa karşı hassasiyet ile burun akıntısı çoğunlukla görülmektedir. Postdrom periyot ise ağrının azalmasıyla yorgunluk, bitkinlik ile karakterize periyottur açıklamasında” bulundu.
Migren tedavisinde klasik ve tamamlayıcı tıp halleri
Migren tedavisinde uygulanan klâsik ve tamamlayıcı tıp hallerinden de bahseden Dilekçi, “Son senelerda Türkiye’de bilhassa hayat üslubu değişiklerinin yanı sıra uygulanan akupunktur, ozon terapi, nöral terapi, proloterapi, ağrı mezoterapisi ve kupa-hacamat üzere klasik ve tamamlayıcı tıp (GETAT) biçimleri ile epey başarılı sonuçlar alınmaktadır.
Bu formüller ile migren atağını tetikleyici ve niye olan faktörler (bozucu alanlar, kronik inflamasyon kararı ortaya çıkan asidoz, kas iskelet sistemi kaynaklı tetik nokta ve kas spazmları vb) tedavi edilmekle birlikte vücudumuzun rejenerasyonuna-kendini yenilemesine katkıda bulunurlar. Bu tekniklerle ilgili başarılı sonuçların gösterildiği makaleler gün geçtikçe artmaktadır” diye konuştu.
Migren niçininin net olarak bilinmediğini söyleyen Doç. Dr. Erdal Dilekçi, “Genetik geçiş konusunda bilhassa ailesinde migren olan bireylerde daha sık görüldüğü bilinmektedir. Bunun haricinde bayanlarda sık görülmesi niçiniyle bilhassa hormonlar ve buna bağlı beyin kimyasallarında yaşanan değişimlerin üzerinde durulmaktadır.
Uyku bozuklukları, hormon içeren ilaç kullanması, mayalı peynir ve şarap üzere mayalanmış alkollü içecek, işlenmiş besinlerde kullanılan katkı unsurları, kafeinli besinler, gerilim, cinsel aktivite, yüksek eforlu fizikî aktiviteler ile hava değişimleri migren ataklarını ortaya çıkaran çevresel etmenler olarak karşımıza çıkmaktadır” sözlerini kullandı.?
Migrende görülen dört evre
Migren ataklarının çoğunlukla 20’li yaşlarda başlamakla birlikte her yaşta görülebileceğini tabir eden Dilekçi, “Migren atağı prodrom, aura, baş ağrısı ve postdrom (atak daha sonrası) olarak dört evrede incelenirken herkeste ve her atakta tüm evreler görülmeyebilir. Prodrom evresi; ataklardan 12-48 saat evvel görülebilir. Boyun tutulması, esneme atakları, çok yeme isteği yahut iştahsızlık, kabızlık, huzursuzluk, karamsarlık ve depresif bulguların olabildiği ruhsal rahatsızlıklar hastalar tarafınca fark edilebilir.
Aurasız migren atakları daha sıktır. Yaklaşık 30 dakika süren aura periyotları titreyen, parlak ışıklardan ibaret görsel aura ve elde, lisanda uyuşma, karıncalanma ile karakterize duysal aura olarak tanımlanmaktadır. Ağrı evresinde ekseriyetle ense, kulak gerisi yahut şakaklardan başlayan, zonklayıcı, şiddetli ve basınç hissi ile karakterize ağrılardır.
Ağrı hastaların çoğunluğunda tek taraflıdır. Ataklar 30 dakika ile tedavi edilmediğinde 72 saate kadar uzayabilir. Ataklar esnasında bulantı, kusma, koku, ses ve ışığa karşı hassasiyet ile burun akıntısı çoğunlukla görülmektedir. Postdrom periyot ise ağrının azalmasıyla yorgunluk, bitkinlik ile karakterize periyottur açıklamasında” bulundu.
Migren tedavisinde klasik ve tamamlayıcı tıp halleri
Migren tedavisinde uygulanan klâsik ve tamamlayıcı tıp hallerinden de bahseden Dilekçi, “Son senelerda Türkiye’de bilhassa hayat üslubu değişiklerinin yanı sıra uygulanan akupunktur, ozon terapi, nöral terapi, proloterapi, ağrı mezoterapisi ve kupa-hacamat üzere klasik ve tamamlayıcı tıp (GETAT) biçimleri ile epey başarılı sonuçlar alınmaktadır.
Bu formüller ile migren atağını tetikleyici ve niye olan faktörler (bozucu alanlar, kronik inflamasyon kararı ortaya çıkan asidoz, kas iskelet sistemi kaynaklı tetik nokta ve kas spazmları vb) tedavi edilmekle birlikte vücudumuzun rejenerasyonuna-kendini yenilemesine katkıda bulunurlar. Bu tekniklerle ilgili başarılı sonuçların gösterildiği makaleler gün geçtikçe artmaktadır” diye konuştu.