Anıl Uzun Cevaplıyor: Seyahat ve Turizm Tercihlerimiz COVID ile Nasıl Değişti?

admin

Administrator
Yetkili
Admin
Global Mod
Anıl Uzun Cevaplıyor: Seyahat ve Turizm Tercihlerimiz COVID ile Nasıl Değişti?
Anıl Uzun Cevaplıyor: Seyahat ve Turizm Tercihlerimiz COVID ile Nasıl Değişti? “Yakın zamanda KPMG’nin Türkiye’deki turizm sektörü hakkında yaptığı ‘Tüketici ve Yeni Gerçeklik Araştırması’na denk geldim. Bildiğiniz üzere pandemiden en fazla etkilenen sektörleri başında turizm geliyor. Tüketici güven endeksine göre, turizm firmalarının pandemi döneminde yaşadığı iptal ve geri ödeme sıkıntıları sonucu, endüstriye olan güven yüzde on beş azalmış bulunmakta. Yapılan araştırmada insanlar turistik seyahatlere çıkmak için henüz hazır değil. Ayrıca kışın gelmesi ile birlikte COVID 19 vakalarının artması da bekleniyor. Bu sebeple 2021 baharına kadar sektörde hareketlenme olmasının mümkün olmadığını söyleyebiliriz” diyor Anıl Uzun öncelikle ve devam ediyor. Araştırma Kanada, ABD, Brezilya, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya, İngiltere, Çin, Hong Kong, Japonya ve Avustralya’da yaklaşık 100.00 katılımcı ile gerçekleştirilmiş. Yapılan araştırmadan bazı satırbaşları şu şekilde; Çin ve Japonya’daki katılımcılar turizmi bir süre hayatlarından çıkaracaklarını beyan etmiş. Brezilya, İtalya ve Fransa’daki katılımcılar ise yarı yarıya yeniden seyahat etmeye hazır. Katılımcılar yurtiçi seyahat fikrine yurtdışı seyahat fikrinden çok daha yakın. Yurtdışında COVID 19’a yakalanma korkusu katılımcıları evlerine hapsediyor. Özellikle başka ülkelerde sağlık sistemi hakkında az bilgiye sahip olunması ve dil bariyeri bu çekincenin oluşmasına sebep oluyor. Katılımcıların yarıya yakını hastalığın bir yıl daha kendilerinin başka bir ülkeye en az bir yıl seyahat etmesini engelleyeceğini söylüyor. Katılımcılara sorulan bir diğer ilginç soru ise pandemiden önceki seyahat programları hakkında. Mart ayında gelen seyahat yasakları öncesindeki tatil planları hakkında soru sorulan katılımcıların yaklaşık yüzde 70’i rezervasyonunu yatırdıkları bir tatil planları olduğunu söylemiş. Bu rezervasyonların yarısından fazlası yurtdışı, kalanı ise yurtiçi tatil için yapılmış. Katılımcıların yüzde doksanı tatillerini iptal etmiş ya da ertelemiş. Yaklaşık yüzde 20’lik kalan dilim ise gerekli güvenlik ve hijyen koşullarını sağladığını düşündüğü yerlerde tatillerini yapmış. Anıl Uzun bulgu ve görüşlerini şu şekilde devam ettiriyor: Katılımcılar genel anlamda hijyen kuralları sağlandığı sürece 2021 yılı sonrasında seyahatlerini kaldıkları yerden sürdürmeye eğimli. Genel olarak araştırma yapılan ülkelerdeki katılımcıların yüzde yirmiden fazlası COVID 19’un yayılma durumunu dikkate alarak yurt içi tatile çıkabileceğini söylüyor. Bu veriler ışığında hijyen koşullarını sağlayabilen işletmeler için 2021 yılının iyi geçebileceği söylenebilir. Katılımcılar tatilde kalacak yer kadar tatile gitme şeklinin de kendilerini endişelendiğini belirtmiş. Katılımcıların yüzde sekseni kendi araçları ile seyahati veya araç kiralamayı tercih ediyor. Uçakla seyahat en son tercih edilen yolculuk türü. Katılımcıların yarısına yakını uçakla yolculuğu güvenli bulmadığını, yüzde yirmiden fazla ise pandemi boyunca kesinlikle uçakla seyahat etmeyeceğini açıklıyor. Bu durum denizaşırı seyahatlerin oranında büyük bir düşme yaşanmasına sebep olabilir. Uçak seyahatinde tüketicileri en çok endişelendiren ilk iki konunun, hijyen güvenliği ile uçakta geçirilen sürede ve uçağın kalkışını beklerken yaşanacak bulaş riski olduğu belirtilmiş. Yolcu adaylarına ne gibi önlemler alınırsa yolculuk yapabilecekleri sorulduğunda ise yarısından fazlası yolcu sıklığının azaltılması yaklaşık yüzde ellisi ise havaalanlarında sosyal mesafe kurallarının uygulanması halinde seyahat edebileceklerini belirtmiş. Peki bu veriler Türkiye için ne anlama geliyor? Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de pandemiden en çok etkilenen sektör turizm oldu. Yılın ilk yarısı için TÜİK’ten alınan verilere göre Türkiye’ye seyahat eden turist sayısı yüzde 75 azalmış. Yılın ikinci yarısına gelindiğinde ise şu ana kadar sektörde pandeminin etkilerinin azaldığı görülmekte. Yılın kalan aylarında yeni bir dalga gelmezse, en azından iç turizmde hareketlenme olması bekleniyor.

ALINTIDIR
 
Üst