Venole
Active member
Kaslarda güçsüzlük, seyirme ve incelme görülür
ALS’nin Amyotrofik Lateral Skleroz denilen hastalığın kısaltılması olduğunu belirten Dr. Celal Şalçini, “İnsanın kol ve bacak üzere uzuvlarına, konuşma kaslarına giden motor sonların tutulumuyla bağlı bir rahatsızlıktır. Duyu sistemiyle ilgili bir bozukluk olmaz yani bu hastalar hissizlik ya da uyuşma üzere misal bir şikayet duymadan yalnızca kaslara giden sonların bozukluğu olduğu için hastalarda kaslarda güçsüzlük, seyirme, incelme üzere problemler ve şikayetler olur.” dedi.
Anahtar çevirmede zorluk yaşanıyor
Hastalığın birinci evresinde sakarlık diye tanım edilen davranışların ortaya çıkabildiğini kaydeden Dr. Celal Şalçini, “Ekstremiteler yani uzuvların uçlarındaki kasların beceriksizliği başlar. Bilhassa özellikle anahtar çevirmede, tarak ve mouse kullanmada, kalem kullanma üzere ince marifet gerektiren hareketlerde kuvvetlik olur. Birinci başta sakarlık diye tanım ederler hastalar. çabucak sonrasında güçsüzlük olur. sonrasındasında o kasların ve üstteki kasların incelmesiyle ilerleyen bir hastalıktır.” diye konuştu.
Yutma kuvvetliğü ve konuşma bozukluğu da ortaya çıkabiliyor
ALS hastalığında birtakım kimi yutma kuvvetliğü, konuşma bozukluğu üzere şikayetlrin de görülebildiğini belirten Dr. Celal Şalçini, “kimi vakit de hastalık blumer dediğimiz yutma ve ağız etrafında ve geniz kaslarının tutulumuyla başlar. Bu hastalar kısık konuşma, konuşma bozukluğu, yutma kuvvetliğü, lisanda incelme ve lisanda seyirme üzere yakınmalarda bulunabilir.” dedi
Biroldukça faktörün niye olduğu bir hastalık
ALS hastalığının fazlaca az bir kısmının genetik ve ailesel olduğunu kaydeden Dr. Celal Şalçini, “Hastalığın öbür kısmı da genetik yatkınlıkla birlikte, birfazlaca faktörün toplamıyla oluşan bir hastalıktır. Tek başına genetik ya da otoimmun olduğunu söyleyemeyiz.” dedi.
ALS hastalığının kesinlikle tabip denetiminde olması lazım
ALS hastalığının kesin bir tedavisi olmadığını fakat araştırmaların devam ettiğini kaydeden Dr. Celal Şalçini, kelamlarını şu biçimde tamamladı: “Biz de ümitle sonuçlarını bekliyoruz. ALS hastalarının kesinlikle bir tabip denetiminde ve takibinde olması lazım. Yutma kuvvetliğü, kas güçsüzlüğü ilerleyebiliyor. kimi vakit diyafram ya da teneffüs kaslarını da tutabiliyor. Teneffüs kaslarının yakın takibi ve beslenme takibi, ek diğer bir hastalık olma ihtimali takibi kıymetli. ALS’nin yanında oluşan öteki hastalıklar var, onların eşlik edip etmediğini de takip edilmesi gerekir.”
ALS’nin Amyotrofik Lateral Skleroz denilen hastalığın kısaltılması olduğunu belirten Dr. Celal Şalçini, “İnsanın kol ve bacak üzere uzuvlarına, konuşma kaslarına giden motor sonların tutulumuyla bağlı bir rahatsızlıktır. Duyu sistemiyle ilgili bir bozukluk olmaz yani bu hastalar hissizlik ya da uyuşma üzere misal bir şikayet duymadan yalnızca kaslara giden sonların bozukluğu olduğu için hastalarda kaslarda güçsüzlük, seyirme, incelme üzere problemler ve şikayetler olur.” dedi.
Anahtar çevirmede zorluk yaşanıyor
Hastalığın birinci evresinde sakarlık diye tanım edilen davranışların ortaya çıkabildiğini kaydeden Dr. Celal Şalçini, “Ekstremiteler yani uzuvların uçlarındaki kasların beceriksizliği başlar. Bilhassa özellikle anahtar çevirmede, tarak ve mouse kullanmada, kalem kullanma üzere ince marifet gerektiren hareketlerde kuvvetlik olur. Birinci başta sakarlık diye tanım ederler hastalar. çabucak sonrasında güçsüzlük olur. sonrasındasında o kasların ve üstteki kasların incelmesiyle ilerleyen bir hastalıktır.” diye konuştu.
Yutma kuvvetliğü ve konuşma bozukluğu da ortaya çıkabiliyor
ALS hastalığında birtakım kimi yutma kuvvetliğü, konuşma bozukluğu üzere şikayetlrin de görülebildiğini belirten Dr. Celal Şalçini, “kimi vakit de hastalık blumer dediğimiz yutma ve ağız etrafında ve geniz kaslarının tutulumuyla başlar. Bu hastalar kısık konuşma, konuşma bozukluğu, yutma kuvvetliğü, lisanda incelme ve lisanda seyirme üzere yakınmalarda bulunabilir.” dedi
Biroldukça faktörün niye olduğu bir hastalık
ALS hastalığının fazlaca az bir kısmının genetik ve ailesel olduğunu kaydeden Dr. Celal Şalçini, “Hastalığın öbür kısmı da genetik yatkınlıkla birlikte, birfazlaca faktörün toplamıyla oluşan bir hastalıktır. Tek başına genetik ya da otoimmun olduğunu söyleyemeyiz.” dedi.
ALS hastalığının kesinlikle tabip denetiminde olması lazım
ALS hastalığının kesin bir tedavisi olmadığını fakat araştırmaların devam ettiğini kaydeden Dr. Celal Şalçini, kelamlarını şu biçimde tamamladı: “Biz de ümitle sonuçlarını bekliyoruz. ALS hastalarının kesinlikle bir tabip denetiminde ve takibinde olması lazım. Yutma kuvvetliğü, kas güçsüzlüğü ilerleyebiliyor. kimi vakit diyafram ya da teneffüs kaslarını da tutabiliyor. Teneffüs kaslarının yakın takibi ve beslenme takibi, ek diğer bir hastalık olma ihtimali takibi kıymetli. ALS’nin yanında oluşan öteki hastalıklar var, onların eşlik edip etmediğini de takip edilmesi gerekir.”