Venole
Active member
Fizyoterapist sayesinde pelvik taban kaslarımızı kuvvetlendirebiliriz
İdrar kaçırma sorunlarının ikiye ayrıldığını belirten Uzun, doğum daha sonrası niçinlerle ya da ileriki yaşlarda kas zayıflığı niçiniyle bu sorunun ortaya çıkabileceğine dikkati çekti. İdrar kaçırma sorunlarının pelvik taban kaslarının kuvvetsiz olmasıyla alakalıyken, kimilerinin da tam zıddı bu kasların fazla spazmatik olması niçiniyle ortaya çıktığını anlatan Uzun, “Genellikle doğum daha sonrası ve oldukçalu doğumlar niçiniyle bu kaslarda zayıflık olabilir.
Yaşın ilerlemesiyle bir arada nasıl öteki beden kaslarımız kuvvetinden oluyorsa pelvik tabandaki kaslar da güçsüzleşebilir. Bu durumun önlenebilmesi için sorun ortaya çıkmadan fizyoterapiste gidip çalışılabilir. Cerrahi bir tedavi gerektirmiyorsa bayan sıhhatiyle çalışan bir fizyoterapist ile pelvik taban kaslarımızı kuvvetlendirebiliriz. Öksürürken ya da şiddetli bir karın içi basınç olduğunda kaçan idrar mı? Yoksa sık sık idrar hissi ve daha büyük ölçülerde kaçan idrar mı? Bunların saptanması gerekir. Ona göre müdahale edilir” dedi.
“Yanlış bir algı var”
Yurt haricinde olağan doğum yapan bayanların doğum daha sonrası pelvik taban terapistiyle çalıştığını söz eden Elif Uzun idrar kaçırılmaması için bahse daha fazla ehemmiyet verildiğini kaydetti. Uzun şöyleki devam etti: “Maalesef bizim ülkemizde yanlış bir algı var. Bilhassa büyüklerimiz çocuk doğurduktan daha sonra bunun olmasının olağan olduğunu ve tahlili olmadığını düşünüyor. Bunun tahlilinin olduğunu insanların bilmesi gerekir.
Manuel terapiyle pelvik taban kasları gevşetilebilir. Bunun haricinde idman epey kıymetli. Elektroterapi casusları, biofeedback ekipmanları üzere aygıt kullanmasıyla bir arada kaslara müdahale kelam konusu. Bu yalnızca bayanlarda olmuyor. Erkeklerde de daha düşük oranlarda da olsa rastlanabiliyor. O kasların farkındalığı ve nasıl kullanılması gerektiği konusunda bilinçlenme artmalı. Verilen antrenmanlarla kasların denetimli olması sağlanmalı.”
“Egzersizler tiplere uygun olmalı”
Pelvik taban kasları zayıf olanların bel ağrıları üzere sıkıntılar yaşayabileceğine dikkati çeken uzman fizyoterapist Elif Uzun, çeşitli idmanlarla bu sorunun giderilebileceğini belirterek “Egzersizler idrar kaçırma tipine uygun olmalı. Tut bırak formunda musluk idmanı, ‘Tut tut tut daha da tut’ halinde asansör idmanı kuvvetsiz olan kaslarda tercih edilebilir. Lakin pelvik kasları spazmatikse evvel spazmı açıp daha sonra bu idmanı uygulamak daha düzgün olur. Ofiste hayli çalışanların boyun kasları spazmatik hale gelir. Pelvik taban kaslarda da bu durum yaşanabilir. Kaslar spazmatik ve zayıf olabiliyor. O yüzden daima idrarımız gelmiş üzere hissedebiliyoruz. O niçinle evvel kasları gevşetip sonrasındasında kuvvetlendirme yapılması önerilir. kimi vakit gevşetme antrenmanları uygulanır. ‘Sırt üstü yat, bacaklarını aç ve kendini rahat bırak’ üzere formüller kullanılabilir” dedi.
“İlerleyen yaşta 2 bayandan birinde var”
Bu sorunun bayanlar içinde fazlaca sık yaşandığını anlatan Uzun, bu oranın yaş ortalamasına bakılırsa değiştiğini belirterek, “ergenlerde yüzde 5 iken ilerleyen yaşlarda menopoz daha sonrası yüzde 50-60’lara çıkıyor. Yani iki bayandan birinde bu sorun var maalesef.
Fakat önemsenmiyor. Yaşlandım, öksürünce oluyor, diye geçiştiriliyor. Ancak nasıl yürümezsek bacak kaslarımız zayıflarsa pelvik taban kasları da onları kullanmazsak zayıflar ve idrarı tutamama sorunu artar. Mesaniçin çıkan idrar olağanda dış genital kaslarda tutulabilir. Lakin kasın zayıflaması yaşlanma, fazlacalu doğumlarda, bu kaslar eski konforunda olmuyor ve kuvvetsiz olduğu için denetim edemiyoruz. Bilinçlenmek gerekir. Her doğum yapan bayan bir pelvik terapiste giderse hastalığı ortaya çıkmadan evvel çözebilir. Bireylere bu sorunları yaşamasa bile dikkat etmelerini ve pelvik taban idmanına yönelmelerini öneririm” diye konuştu.
İdrar kaçırma sorunlarının ikiye ayrıldığını belirten Uzun, doğum daha sonrası niçinlerle ya da ileriki yaşlarda kas zayıflığı niçiniyle bu sorunun ortaya çıkabileceğine dikkati çekti. İdrar kaçırma sorunlarının pelvik taban kaslarının kuvvetsiz olmasıyla alakalıyken, kimilerinin da tam zıddı bu kasların fazla spazmatik olması niçiniyle ortaya çıktığını anlatan Uzun, “Genellikle doğum daha sonrası ve oldukçalu doğumlar niçiniyle bu kaslarda zayıflık olabilir.
Yaşın ilerlemesiyle bir arada nasıl öteki beden kaslarımız kuvvetinden oluyorsa pelvik tabandaki kaslar da güçsüzleşebilir. Bu durumun önlenebilmesi için sorun ortaya çıkmadan fizyoterapiste gidip çalışılabilir. Cerrahi bir tedavi gerektirmiyorsa bayan sıhhatiyle çalışan bir fizyoterapist ile pelvik taban kaslarımızı kuvvetlendirebiliriz. Öksürürken ya da şiddetli bir karın içi basınç olduğunda kaçan idrar mı? Yoksa sık sık idrar hissi ve daha büyük ölçülerde kaçan idrar mı? Bunların saptanması gerekir. Ona göre müdahale edilir” dedi.
“Yanlış bir algı var”
Yurt haricinde olağan doğum yapan bayanların doğum daha sonrası pelvik taban terapistiyle çalıştığını söz eden Elif Uzun idrar kaçırılmaması için bahse daha fazla ehemmiyet verildiğini kaydetti. Uzun şöyleki devam etti: “Maalesef bizim ülkemizde yanlış bir algı var. Bilhassa büyüklerimiz çocuk doğurduktan daha sonra bunun olmasının olağan olduğunu ve tahlili olmadığını düşünüyor. Bunun tahlilinin olduğunu insanların bilmesi gerekir.
Manuel terapiyle pelvik taban kasları gevşetilebilir. Bunun haricinde idman epey kıymetli. Elektroterapi casusları, biofeedback ekipmanları üzere aygıt kullanmasıyla bir arada kaslara müdahale kelam konusu. Bu yalnızca bayanlarda olmuyor. Erkeklerde de daha düşük oranlarda da olsa rastlanabiliyor. O kasların farkındalığı ve nasıl kullanılması gerektiği konusunda bilinçlenme artmalı. Verilen antrenmanlarla kasların denetimli olması sağlanmalı.”
“Egzersizler tiplere uygun olmalı”
Pelvik taban kasları zayıf olanların bel ağrıları üzere sıkıntılar yaşayabileceğine dikkati çeken uzman fizyoterapist Elif Uzun, çeşitli idmanlarla bu sorunun giderilebileceğini belirterek “Egzersizler idrar kaçırma tipine uygun olmalı. Tut bırak formunda musluk idmanı, ‘Tut tut tut daha da tut’ halinde asansör idmanı kuvvetsiz olan kaslarda tercih edilebilir. Lakin pelvik kasları spazmatikse evvel spazmı açıp daha sonra bu idmanı uygulamak daha düzgün olur. Ofiste hayli çalışanların boyun kasları spazmatik hale gelir. Pelvik taban kaslarda da bu durum yaşanabilir. Kaslar spazmatik ve zayıf olabiliyor. O yüzden daima idrarımız gelmiş üzere hissedebiliyoruz. O niçinle evvel kasları gevşetip sonrasındasında kuvvetlendirme yapılması önerilir. kimi vakit gevşetme antrenmanları uygulanır. ‘Sırt üstü yat, bacaklarını aç ve kendini rahat bırak’ üzere formüller kullanılabilir” dedi.
“İlerleyen yaşta 2 bayandan birinde var”
Bu sorunun bayanlar içinde fazlaca sık yaşandığını anlatan Uzun, bu oranın yaş ortalamasına bakılırsa değiştiğini belirterek, “ergenlerde yüzde 5 iken ilerleyen yaşlarda menopoz daha sonrası yüzde 50-60’lara çıkıyor. Yani iki bayandan birinde bu sorun var maalesef.
Fakat önemsenmiyor. Yaşlandım, öksürünce oluyor, diye geçiştiriliyor. Ancak nasıl yürümezsek bacak kaslarımız zayıflarsa pelvik taban kasları da onları kullanmazsak zayıflar ve idrarı tutamama sorunu artar. Mesaniçin çıkan idrar olağanda dış genital kaslarda tutulabilir. Lakin kasın zayıflaması yaşlanma, fazlacalu doğumlarda, bu kaslar eski konforunda olmuyor ve kuvvetsiz olduğu için denetim edemiyoruz. Bilinçlenmek gerekir. Her doğum yapan bayan bir pelvik terapiste giderse hastalığı ortaya çıkmadan evvel çözebilir. Bireylere bu sorunları yaşamasa bile dikkat etmelerini ve pelvik taban idmanına yönelmelerini öneririm” diye konuştu.