kunteper
Member
ANKARA – IŞİD’in Kobanê’ye yönelik hücumlarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto aksiyonları münasebet gösterilerek haklarında dava açılan HDP’li siyasetçilerin yargılandığı dava Nisan 2021’de görülmeye başlandı. Yaklaşık 20 aydır devam eden davada bugüne kadar 20 tıpta 50’ye yakın duruşma yapıldı.
Türkiye’nin son senelerına damga vuran davaların görüldüğü, bozkırın çabucak ortasındaki Sincan Cezaevi Yerleşkesi’ndeki duruşma salonunda, istinafta reddedilen kimi ‘FETÖ davaları’ haricinde bir de Kobanê davası görülüyor.
DURUŞMA SALONUNDAKİ SELAMLAŞMA
Aralarında HDP eski eş genel liderleri Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, hayli sayıda eski milletvekili ve belediye lideri ile parti yöneticisinin yer aldığı 108 siyasetçinin yargılandığı dava için avukatlar, yakınları ve partililer her hafta Sincan’ın yolunu tutuyor. 20’nci çeşit duruşmasının birinci gününde de biroldukça kişi davayı takip etmek için Sincan’daki duruşma salonundaydı. Bizim de izlediğimiz bu duruşmada birinci gözümüze çarpan devasa ekranların duvarlarını kapladığı, bir uçtan bir uca sesin sıkıntı ulaşacağı duruşma salonuna getirilen tutuklu HDP’li siyasetçilerin birbirleriyle kucaklaşması oldu. Küçük sohbetlerin, “Nasılsın?” sorularının işitildiği anlarda kulaklarımıza bayan siyasetçilerin birbirlerine “şık olduklarına” dair iltifatları da çalındı.
Morallerinin yüksek olduğu gözlenen HDP’li siyasetçilerin birbirleriyle konuşmalarını SEGBİS ekranında beliren manzara böldü. Salondaki tüm siyasetçiler bir anda Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve Gülten Kışanak’a el sallamaya başladı. Yaklaşık 10 dakika süren bu selamlaşma anı mahkeme heyetinin gelmesinin akabinde da devam etti. Fakat siyasetçilerin yüzlerindeki tebessüm mahkeme heyetinin belgeye gelen evraklara dair konuşmasının başlaması ile kısa müddette silindi. Yargılanan siyasetçileri asıl öfkelendiren ise devam eden dava ile ilgili gelişmelerden öte HDP İstanbul Vilayet Eş Lideri Ferhat Encü’ye polisin attığı tokattı.
DEMİRTAŞ’IN ÖFKESİNİN niçinİ
Eski HDP Eş Genel Lideri Demirtaş Encü’ye atılan tokat daha sonrası toplumsal medya hesabından avukatları aracılığıyla “Analarımıza yapılan bu saldırıyı ve Ferhat Encü’ye atılan tokadı Kürtler katiyen unutmayacak. Siz daha tokat görmemişsiniz. Sandığı bekleyin, göstereceğiz!” iletisi paylaşmıştı.
Duruşmada kelam alan Demirtaş bu bahiste yansısını sürdürdü. “Öfkeden sesi titreyen”, yer yer ‘yumruğunu sıkan’ Demirtaş, tenkitlerini kayda geçirirken İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’na verilen mahpus cezasına da sık sık atıf yaptı. İki davanın da siyasi maksat taşıdığını belirten Demirtaş, bu davaların seçimleri etkilemek için organize edildiğini söylemiş oldu.
Seçim konusunda toplumsal medya hesabından vakit zaman paylaşımlar yapan Demirtaş, Edirne’den bozkırın ortasındaki duruşma salonunda, “Milleti temsil edene tokat atandan da yargılayanlardan da hesap soracağız. Canımı ortaya koyacağım bir daha halkın iradesini ezdirmeyeceğim. Bu iktidar bu seçimde sandığa gömülecek” diye seslendi. Duruşma esnasında telefonlarıyla oynayan polis ve jandarmanın bu cümleler sırasında başlarını kaldırıp evvel ekrana daha sonra birbirlerine bakmaları da gözlerden kaçmadı.
Demirtaş’ın konuşmasına devam ettiği sırada mahkeme lideri ortaya girerek bu kelamların “siyasi” olduğunu söylemiş oldu ve akabinde SEGBİS’in sesi bir anda kesildi. Tutuklu tüm sanıklar ve avukatlar hakimin tavrına reaksiyon gösterdi. Demirtaş konuşmasına devam etmeden beyan vermeyeceklerini tabir eden siyasetçilerin bu talebinin akabinde mahkeme lideri orta vermek zorunda kaldı.
‘SELAHATTİN LİDER CEKETİ ÇIKARMIŞ, HENGAME BÜYÜK’
Mahkeme liderinin 13.30’a kadar verdiği orta 14.30’a kadar uzadı. SEGBİS irtibatının yine yapıldığı görülürken salona giren bir izleyici de, Demirtaş’ın ceketi çıkarıp yelek ve gömlekle duruşmanın başlamasını beklediğini fark edince, “Selahattin Lider ceketi çıkarmış, hengame büyük” diye konuştu. Yanındaki bir oburu “Kolları sıvamış mı?” diyerek gülümsedi.
DEMİRTAŞ’IN SAVUNMASINI SEÇİME YAKIN TARİHTE YAPMASI BEKLENİYOR
HDP’li siyasetçilerin yansısı üzerine verilen ortadan daha sonra Demirtaş beyanlarına devam etti. Lakin mahkeme lideri sık sık “savunmanı yapıyorsan ona geçelim” diye uyarmayı sürdürdü. Demirtaş ise ısrarla savunma yapmadığını, kelamının kesilmemesi gerektiğini söylemiş oldu. Avukatlar Demirtaş’ın Kobanê davasındaki savunmasını seçimlere yakın bir tarihte yapacağını ve o savunmanın günlerce süreceğini tabir ediyor.
‘SESLER TİTRİYOR’
Demirtaş’ın konuşmasını tamamlamasının akabinde yargılanan öteki siyasetçiler konuşmaya başladı. Mahkeme heyetine ve yargılamaya dair tenkitleri içeren konuşmalarda sık sık aktüel siyasi gelişmelere dair atıf yapıldı. Altı yaşındaki çocuğa istismar olayı bunlardan biri oldu. İktidar kanadının tezlere dair açıklamaları cümle cümle aktarılarak tutanaklara geçirildi. Davanın “siyasi” olduğunu belirten HDP’lilerin konuşmaları Meclis kürsüsündeki hararetli konuşmaları anımsattı.
‘ÇADIR MAHKEMESİ’ VURGUSU
Kobanê davasında yargılanan siyasetçilerden Alp Altınörs’ün mahkeme heyetine dair ‘Yıldız Mahkemesi’ benzetmesi duruşmayı izleyenlerin çoğunluğunda “tebessüm” oluşturdu. Altınörs, Osmanlı padişahı Abdülaziz’i öldürmekle suçlanan sanıkların yargılandığı “özel amaçlı” Yıldız Sarayı’nın bahçesindeki çadırda yapılan yargılamayı hatırlattığı konuşmasında SEGBİS ile duruşmayı takip eden Selahattin Demirtaş’ı da gülümsetti. II. Abdülhamit’in buyruğuyla kurulan mahkemede yargılanan isimlerden olan sadrazam Mithat Paşa’nın, onlarca soru hazırlayıp duruşmaya geldiğini fakat soru sorulmasına müsaade verilmediğini, bugün de kendilerini suçlayan şahitlere soru sorma imkanının sağlanmadığını anlatan Alp Altınörs, “Aradan yüz yıl geçse de bir şeylerin değişmediğini görüyoruz” dedi.
DOMBRA SESİ İŞİTİLDİ
HDP’li siyasetçilerin yargılama ile ilgili iktidara tenkitleri devam ederken tüm izleyiciler duruşma salonunda çalan bir telefon sesine kilitlendi. AK Parti’nin seçim kampanyalarında kullandığı Dombra müziği çalan telefonun sahibi bir polis memuruydu. Polis, telefonunun sesi salonda yankılanırken bir hışımla sesi kapatarak dışarı çıktı.
‘DURUŞMALARA ÜÇ HAFTA ORTA VERİLSİN TALEBİ’
Siyasetçilerin duruşma sırasında mahkeme heyetinden talebi, tıp duruşmalarına verilen ortaların iki hafta yerine üç hafta olması gerektiği istikametindeydi. Gelen doküman ve evrakları okuyamadıklarını anlatan siyasetçiler, “niçin bu kadar çabuk ediyorsunuz?” sorusunu yöneltti. Yüz binlerce sayfa evrak ve ‘tanık’ tabirinin evraka eklendiğini belirten siyasetçiler bu haliyle davanın bitemeyeceğini söylemiş olduler.
Kobanê davasını avukatlar da “kumpas davası” olarak nitelendiriyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmasını ve tutuklu sanıkların tamamının tahliye edilerek beraat sonucu verilmesi gerektiğini belirten avukatlara bakılırsa evrakın içi “kim olduğu belirli olmayan” şahit tabirleriyle “şişirilmeye” çalışılıyor.
‘ESKİ İLGİ YOK’
Yaklaşık 20 aydır devam eden Kobanê davasına gösterilen ilginin gün geçtikçe azaldığı görülüyor. O denli ki Buna salondaki nazaranvlilerin sayısı izleyicilerden daha fazla. Yaklaşık 100 metre uzunluğundaki salondaki izleyici sayısı duruşma sırasında artarak ve azalarak azamî 10’a çıkıyor. Duruşma öncesindeki konuşmalarda, “Eski ilgi yok”, “Tutsaklar kalabalık olunca aslında epey memnun oluyorlar lakin bir müddetdir bu biçimde, epey insan gelmiyor” cümleleriyle duruşmaya gösterilen ilginin azlığı da tabir ediliyor.
Türkiye’nin son senelerına damga vuran davaların görüldüğü, bozkırın çabucak ortasındaki Sincan Cezaevi Yerleşkesi’ndeki duruşma salonunda, istinafta reddedilen kimi ‘FETÖ davaları’ haricinde bir de Kobanê davası görülüyor.
DURUŞMA SALONUNDAKİ SELAMLAŞMA
Aralarında HDP eski eş genel liderleri Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, hayli sayıda eski milletvekili ve belediye lideri ile parti yöneticisinin yer aldığı 108 siyasetçinin yargılandığı dava için avukatlar, yakınları ve partililer her hafta Sincan’ın yolunu tutuyor. 20’nci çeşit duruşmasının birinci gününde de biroldukça kişi davayı takip etmek için Sincan’daki duruşma salonundaydı. Bizim de izlediğimiz bu duruşmada birinci gözümüze çarpan devasa ekranların duvarlarını kapladığı, bir uçtan bir uca sesin sıkıntı ulaşacağı duruşma salonuna getirilen tutuklu HDP’li siyasetçilerin birbirleriyle kucaklaşması oldu. Küçük sohbetlerin, “Nasılsın?” sorularının işitildiği anlarda kulaklarımıza bayan siyasetçilerin birbirlerine “şık olduklarına” dair iltifatları da çalındı.
Morallerinin yüksek olduğu gözlenen HDP’li siyasetçilerin birbirleriyle konuşmalarını SEGBİS ekranında beliren manzara böldü. Salondaki tüm siyasetçiler bir anda Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve Gülten Kışanak’a el sallamaya başladı. Yaklaşık 10 dakika süren bu selamlaşma anı mahkeme heyetinin gelmesinin akabinde da devam etti. Fakat siyasetçilerin yüzlerindeki tebessüm mahkeme heyetinin belgeye gelen evraklara dair konuşmasının başlaması ile kısa müddette silindi. Yargılanan siyasetçileri asıl öfkelendiren ise devam eden dava ile ilgili gelişmelerden öte HDP İstanbul Vilayet Eş Lideri Ferhat Encü’ye polisin attığı tokattı.
DEMİRTAŞ’IN ÖFKESİNİN niçinİ
Eski HDP Eş Genel Lideri Demirtaş Encü’ye atılan tokat daha sonrası toplumsal medya hesabından avukatları aracılığıyla “Analarımıza yapılan bu saldırıyı ve Ferhat Encü’ye atılan tokadı Kürtler katiyen unutmayacak. Siz daha tokat görmemişsiniz. Sandığı bekleyin, göstereceğiz!” iletisi paylaşmıştı.
Duruşmada kelam alan Demirtaş bu bahiste yansısını sürdürdü. “Öfkeden sesi titreyen”, yer yer ‘yumruğunu sıkan’ Demirtaş, tenkitlerini kayda geçirirken İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’na verilen mahpus cezasına da sık sık atıf yaptı. İki davanın da siyasi maksat taşıdığını belirten Demirtaş, bu davaların seçimleri etkilemek için organize edildiğini söylemiş oldu.
Seçim konusunda toplumsal medya hesabından vakit zaman paylaşımlar yapan Demirtaş, Edirne’den bozkırın ortasındaki duruşma salonunda, “Milleti temsil edene tokat atandan da yargılayanlardan da hesap soracağız. Canımı ortaya koyacağım bir daha halkın iradesini ezdirmeyeceğim. Bu iktidar bu seçimde sandığa gömülecek” diye seslendi. Duruşma esnasında telefonlarıyla oynayan polis ve jandarmanın bu cümleler sırasında başlarını kaldırıp evvel ekrana daha sonra birbirlerine bakmaları da gözlerden kaçmadı.
Demirtaş’ın konuşmasına devam ettiği sırada mahkeme lideri ortaya girerek bu kelamların “siyasi” olduğunu söylemiş oldu ve akabinde SEGBİS’in sesi bir anda kesildi. Tutuklu tüm sanıklar ve avukatlar hakimin tavrına reaksiyon gösterdi. Demirtaş konuşmasına devam etmeden beyan vermeyeceklerini tabir eden siyasetçilerin bu talebinin akabinde mahkeme lideri orta vermek zorunda kaldı.
‘SELAHATTİN LİDER CEKETİ ÇIKARMIŞ, HENGAME BÜYÜK’
Mahkeme liderinin 13.30’a kadar verdiği orta 14.30’a kadar uzadı. SEGBİS irtibatının yine yapıldığı görülürken salona giren bir izleyici de, Demirtaş’ın ceketi çıkarıp yelek ve gömlekle duruşmanın başlamasını beklediğini fark edince, “Selahattin Lider ceketi çıkarmış, hengame büyük” diye konuştu. Yanındaki bir oburu “Kolları sıvamış mı?” diyerek gülümsedi.
DEMİRTAŞ’IN SAVUNMASINI SEÇİME YAKIN TARİHTE YAPMASI BEKLENİYOR
HDP’li siyasetçilerin yansısı üzerine verilen ortadan daha sonra Demirtaş beyanlarına devam etti. Lakin mahkeme lideri sık sık “savunmanı yapıyorsan ona geçelim” diye uyarmayı sürdürdü. Demirtaş ise ısrarla savunma yapmadığını, kelamının kesilmemesi gerektiğini söylemiş oldu. Avukatlar Demirtaş’ın Kobanê davasındaki savunmasını seçimlere yakın bir tarihte yapacağını ve o savunmanın günlerce süreceğini tabir ediyor.
‘SESLER TİTRİYOR’
Demirtaş’ın konuşmasını tamamlamasının akabinde yargılanan öteki siyasetçiler konuşmaya başladı. Mahkeme heyetine ve yargılamaya dair tenkitleri içeren konuşmalarda sık sık aktüel siyasi gelişmelere dair atıf yapıldı. Altı yaşındaki çocuğa istismar olayı bunlardan biri oldu. İktidar kanadının tezlere dair açıklamaları cümle cümle aktarılarak tutanaklara geçirildi. Davanın “siyasi” olduğunu belirten HDP’lilerin konuşmaları Meclis kürsüsündeki hararetli konuşmaları anımsattı.
‘ÇADIR MAHKEMESİ’ VURGUSU
Kobanê davasında yargılanan siyasetçilerden Alp Altınörs’ün mahkeme heyetine dair ‘Yıldız Mahkemesi’ benzetmesi duruşmayı izleyenlerin çoğunluğunda “tebessüm” oluşturdu. Altınörs, Osmanlı padişahı Abdülaziz’i öldürmekle suçlanan sanıkların yargılandığı “özel amaçlı” Yıldız Sarayı’nın bahçesindeki çadırda yapılan yargılamayı hatırlattığı konuşmasında SEGBİS ile duruşmayı takip eden Selahattin Demirtaş’ı da gülümsetti. II. Abdülhamit’in buyruğuyla kurulan mahkemede yargılanan isimlerden olan sadrazam Mithat Paşa’nın, onlarca soru hazırlayıp duruşmaya geldiğini fakat soru sorulmasına müsaade verilmediğini, bugün de kendilerini suçlayan şahitlere soru sorma imkanının sağlanmadığını anlatan Alp Altınörs, “Aradan yüz yıl geçse de bir şeylerin değişmediğini görüyoruz” dedi.
DOMBRA SESİ İŞİTİLDİ
HDP’li siyasetçilerin yargılama ile ilgili iktidara tenkitleri devam ederken tüm izleyiciler duruşma salonunda çalan bir telefon sesine kilitlendi. AK Parti’nin seçim kampanyalarında kullandığı Dombra müziği çalan telefonun sahibi bir polis memuruydu. Polis, telefonunun sesi salonda yankılanırken bir hışımla sesi kapatarak dışarı çıktı.
‘DURUŞMALARA ÜÇ HAFTA ORTA VERİLSİN TALEBİ’
Siyasetçilerin duruşma sırasında mahkeme heyetinden talebi, tıp duruşmalarına verilen ortaların iki hafta yerine üç hafta olması gerektiği istikametindeydi. Gelen doküman ve evrakları okuyamadıklarını anlatan siyasetçiler, “niçin bu kadar çabuk ediyorsunuz?” sorusunu yöneltti. Yüz binlerce sayfa evrak ve ‘tanık’ tabirinin evraka eklendiğini belirten siyasetçiler bu haliyle davanın bitemeyeceğini söylemiş olduler.
Kobanê davasını avukatlar da “kumpas davası” olarak nitelendiriyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmasını ve tutuklu sanıkların tamamının tahliye edilerek beraat sonucu verilmesi gerektiğini belirten avukatlara bakılırsa evrakın içi “kim olduğu belirli olmayan” şahit tabirleriyle “şişirilmeye” çalışılıyor.
‘ESKİ İLGİ YOK’
Yaklaşık 20 aydır devam eden Kobanê davasına gösterilen ilginin gün geçtikçe azaldığı görülüyor. O denli ki Buna salondaki nazaranvlilerin sayısı izleyicilerden daha fazla. Yaklaşık 100 metre uzunluğundaki salondaki izleyici sayısı duruşma sırasında artarak ve azalarak azamî 10’a çıkıyor. Duruşma öncesindeki konuşmalarda, “Eski ilgi yok”, “Tutsaklar kalabalık olunca aslında epey memnun oluyorlar lakin bir müddetdir bu biçimde, epey insan gelmiyor” cümleleriyle duruşmaya gösterilen ilginin azlığı da tabir ediliyor.